English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ E ] / Elli bin

Elli bin tradutor Espanhol

437 parallel translation
Edgar Hull Bay Balling'e 150,000 Mark ( yazı ile yüz elli bin ) borçlu olduğumu teyit ediyorum.
Edgar Hirll Certifica que adeuda l señor Balling 150.000 marcos - ciento cincuenta mil.
{ \ 1c00FFFF } Elli bin Bahtiyari Haydar'ın yolunu takip etmelidir { \ 1c00FFFF } mera arayışı içinde.
Los cincuenta mil Bakhtyari deben seguir a Haidar en busca de pastos.
{ \ 1c00FFFF } Üst üste gelenler tam elli bin,
Uno tras otro, llegan los cincuenta mil.
Biraz mücevherim var, kırk ya da elli bin eder.
Tengo alajas valoradas en 40 ó 50000.
- Elli bin ne? - Dolar.
- ¿ Cincuenta mil qué?
- Elli bin, daha az değil.
- Nada menos que cincuenta mil.
Doğuya döndüğümde, Arad bu hat için elli bin dolar verdi.
Cuando estuve en el Este, Arad me dio 50.000 dólares para Ia línea.
Çay değil, elli bin sterlin.
Cincuenta mil libras y no de té.
Elli bin dollar mı?
¿ 50.000 dólares?
Elli bin İtalyan şu anda tepesinde muzaffer bir şekilde donuyor.
Hay 50.000 italianos congelándose triunfantemente en la cumbre.
- Elli bin!
- ¡ Cincuenta mil!
Elli bin, bir aylık maaşım olmasaydı fantezilerim için müptelası olurdum, emin olun.
Ah, bien, si cincuenta mil no fuera lo que cobro al mes, me permitiría el capricho, se lo aseguro.
Bizimle iş yapacak yeni katılımcılardan, elli bin dolar istiyoruz.
Exijo al beneficiario un depósito de 50.000 dólares.
Sizin elli bin dolarınıza denk gelecek bir drahoma düşündüm.
Bien, seamos vulgares, entonces, por un momento. Estoy dispuesto a hacer un depósito equivalente a 50.000 de sus dólares.
Sana elli bin dolar kazandırdım.
Te he ahorrado 50.000 dólares.
Buzdolabı almak için elli bin yen lazım.
Necesito 50.000 para una nevera.
- Elli bin yen.
- 50.000
İki milyon yedi yüz elli bin dinar.
¡ Dos millones setecientos mil dinares!
Elli bin.
Cincuenta mil.
Elli bin ve güzel bir not.
Cincuenta mil.
Bırak da Elli bin'e istediği kadar inatçı olsun.
Pues que piense lo que quiera.
Benden başka bir elli bin dolar beklemeyin.
No habrá otros 50.000.
Veriler değerlendiriliyor. Şehirde bu tanımlamaya uyan en az yüz elli bin kişi vardır.
Estadísticamente hablando, 150,000 habitantes de esta ciudad se ajustan a la descripción.
Yüz elli bin kişinin bilgilerini kontrol etmek kolay bir şey mi sanıyorsun?
¿ Usted cree que es fácil checar las coartadas de 150,000 personas?
Yedi yüz elli bin.
- Setecientos cincuenta mil.
- Elli bin yani. - Evet, neredeyse.
5 millones entonces.
Elli bin dolar.
- 50.000 dólares.
Bana ait olmayan üç yüz elli bin dolar. Kaçmam gerekiyordu.
Tenía una mujer muerta, 350.000 dólares que no eran míos.
Elli bin, altmış bin liret?
500, 600 liras?
Demin onlar için elli bin liret verdin ve neredeyse altına sıçıyordun.
Pagaste 50 mil liras y casi toda la mierda que tenías en el pantalón.
Başlangıç olarak elli bin dolar, yeter mi?
Unos buenos 50 de los grandes para ir abriendo el apetito, ¿ eh?
Elli bin mi?
¿ 50?
Orman, nehir hatta yapay güneş bile yaptılar. Bir zamanlar burda elli bin kişi yaşadı.
Ellos crearon un bosque, un río, incluso un sol artificial. 15.000 personas vivieron una vez aquí.
Elli bin dolar, bir çuval para.
50.000 pavos es mucho dinero.
Bu işe elli bin dolar harcadık, ama elde var sıfır.
Tenemos 50.000 dólares en la calle y no recibimos ninguna postal.
- Elli bin.
- 50.000.
{ \ 1c00FFFF } Elli bin ayak sesi yankılanıyor!
¡ Retumban los pasos de cincuenta mil pies!
ve elli bin karşıya geçecek...
¡ y llegan los cincuenta mil!
- Ne kaybettin? - Elli bin dolar.
- Pirata...
- Elli yerine yüz bin öderler.
- Así será el doble.
Elli ton barut, yüz varil et ve otuzbeş bin litre buğday efendim.
Cuarenta toneladas de pólvora cien barriles de carne y mil celemines de avena.
Elli yıl sonra, yüz yıl sonra, bin yıl sonra, hep anası bellenecek veletler olacak!
A las que tendrán mi edad dentro de 10, 20, 100 ó 1000 años. Siempre habrá alguien.
İki bin beş yüz elli, efendim.
2590 metros, Señor.
Üç bin dokuz yüz elli küsur.
Treinta y nueve... cincuenta... y algo.
- Üç bin dokuz yüz elli küsur.
- Treinta y nueve... cincuenta... y algo.
- Bak, kahrolasının nasıl öldüğüne hiç aldırmıyorum. Bütün ilgilendiğim konu onun Mexico City'ye teslim etmesi gereken üç yüz elli beş bin dolarımdır.
Me importan los 355.000 dólares míos que tenía que llevar a Ciudad de México.
Bana dört bin dört yüz elli dolar borçlusun ve bana ödeyeceksin.
Págame lo que me debes.
- Hayır, adamım, hayır. - Eğlenceli mi? Marty Augustine'den elli beş bin dolar çalmak mı?
¿ Te parece gracioso robarle 355.000 dólares a Marty Augustine?
Hala yetenekli olup olmadığını görmek için elli bin insan geliyor.
Vendrán 50 mil personas...
o kadar hızlı ki, sanki bin elli gibi!
Es como si tuviera mil manos.
İki yüz elli... bin...
Doscientos cincuenta... mil...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]