English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ H ] / Hanim

Hanim tradutor Espanhol

121 parallel translation
- Karsinda bir hanim var!
- ¡ Está hablando con una dama!
- Neden hanim muamelesi yapayim?
- ¿ Por qué tratarla como a una dama?
O bir hanim.
Es una dama.
Sen hanim evladi misin yoksa bir asker mi?
Parecen que están paveando. ¿ Son soldados o mujeres? ¿ Qué haces soldado?
Ayrıca senin gibi hanim evladını kimse ise almaz.
Y no aceptarían a un capullito debilucho como tú.
Şanslısın ki misafir geldi, Taffy Hanim!
¡ Tienes suerte de que hayan venido, Señorita Taffy!
Küçük hanim... Tekrar aralarinda durun.
Señorita... párese de nuevo entre ellos.
Düzgün bir hanim.
Es toda una dama.
İyi günler, Direktör Hanim.
Buen día, "Sr. Director".
Bir hanim, benim, bir dükkanda satin alabildigim bir Barbie bebegi degildir.
Una mujer no es una muñeca Barbie, que se pueda comprar en una tienda.
hiç Hanim efendileri olacak hepimizin, sonra geliyor biliyor bu... ölümü iyi biliyorlar efendim ben çok korktum endiselenmeyin.
Si la Señora se entera entonces estaremos acabados. Lo sabes bien, señor, me asusta mucho la muerte No te preocupes, hombre.
Eğer siz fahişelerden birini onun yanında görürsem, tatlım bilin ki, her kimse, başı Chablis Hanim ile derde girer Taş Bebek, İmparatoriçe, ve buz kıracağıma hesap verir.
Si pillo a alguna de vosotras zorras cerca de él tendréis que véroslas con la Dama Chablis la Muñeca, la Emperatriz y mi jodido punzón de hielo.
Bugün bir hanim geldi.
Entonces, hoy, esta señora...
Küçük hanim.
Jovencita.
[ANLATICI SALİHA HANIM'DIR] Bir varmış, bir yokmuş. Bir beyaz atlı prens İstanbul'da aç ve açıkta kalmış.
Había una vez, un proncipe hermoso que vagaba hambriento y sin hogar por Estambul.
Ulan Şenay Hanım ben seni seviyordum be.
Maldita seas, Senay Hanim! yo te amaba.
İşte, bendenizle İdil Hanımın yolu burada kesişti ; bizim fakir haneye yolu düşünce.
Aquí es donde crucé mi camino con Idil Hanim. Me chocó en el hombro. Quién es?
[ANLATICI SALİHA HANIM'DIR] "Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer"
Incluso amar a un simple pueblito vale la pena por toda una vida
Hasene Hanım'lar dün gece ziyaret ettiler.
Hasene Hanim me visitó anoche
O da hiç gelmedi. Büyük büyükannem Saliha Hanımefendi...
Ella tampoco me visitó nunca Mi bisabuela, Saliha Hanim.
Bir asırdır koynumdalar. Bunları Saliha Hanımefendi'ye siz takmıştınız.
Los guardé en mi pecho durante un siglo Se los diste a Saliha Hanim.
Avukat hanim, lütfen sözümü kesmeyin.
Le pediría a la defensa que se abstuviese de interrumpirme.
Uh, doktor hanim, Michael küçük bir çocuk degil.
Doctora, Michael es un niño grande.
merhaba herkese naber mudur hanim beni mi cagirdiniz?
Hola chicos. ¿ Directora me llamó?
- Günaydin Sevim Hanim.
Buenos días Sra. Sevim.
Sevim Hanim geldi...
La Sra. Sevim estuvo aquí.
Bir sey söyledi mi Sevim Hanim?
¿ La Sra. Sevim dijo algo?
Yine Sevim Hanim geldi, seninle konusmak istiyor.
La Sra. Sevim vino otra vez, quiere hablar contigo.
Olur mu hiç Sevim hanim.
No importa Sra. Sevim.
Utanacak bir sey yok Sevim Hanim.
No hay nada de lo que avergonzarse.
MEYVELI VOTKA, HANIM EVLATLARI VE HAMILE KADINLAR ICINDIR.
El vodka de sabor es para afeminados y embarazadas.
Bu hanim Organize'den Bas Müfettis Jing Si.
Este es el Jing OCTB El inspector jefe de la Policía.
- Günaydın Gülseren Hanım.
- Buenos días, Gulsen Hanim.
[FERİDE HANIM] - Başka bir şey?
- ¿ Deseas algo más?
[FERİDE HANIM] Sonra öğretmen de olurdunuz.
- Podría haber sido también profesor.
[FERİDE HANIM] O ne?
- ¿ Qué?
[FERİDE HANIM] Peki Allah aşkına, polislikle ne alakanız vardı sizin?
¿ Y qué hizo en la policía?
[FERİDE HANIM ] Şimdi yine inanmam diyeceksiniz ama sizin kaderiniz de benimkinden hiç farklı değilmiş, Mithat Bey. [ GÜLER]
Dice que no cree en el destino, pero me parece que su destino se parece al mío, Mithat Bey.
Büyük ihtimalle sen bir vejetaryensin, Seni garip saçli hanim evladi.
Pero seguro que tu eres vegetariano pedazo de nena melenuda.
Kapa çeneni, elçi hanim. Biliyorum.
Cállate, Embajadora. ¡ Lo sé!
Kızının nerede olduğunu biliyor musun?
¿ Sabe Ud. donde está... -... su hija, Hatun Hanim?
Hatun hanım. Kızınızın ölümüyle ilgili çok ciddi bulgular var.
Hatun Hanim, creemos que su hija está muerta.
Amirim eğer iznin varsa ben de Battal beyi ziyaret etmek istiyorum. Hilal hanımla konuşmak...
Con su permiso, me gustaría darle una visita a Battal Bey y hablar con Hilal Hanim Hasan, ven conmigo.
Kolay gelsin Hilal hanım. Battal beye gelmiştik.
Espero que este Ud. bien Hilal Hanim Vinimos a hablar con Battal Bey.
Seni eve birakabilir miyim, kucuk hanim?
¿ Puedo llevarte a casa, chiquilla?
Sesindeki o titremeyi duyuyorum, kucuk hanim.
Todavía oigo el temblor en tu voz, chiquilla.
Size sans vermedigimi sakin soyleme, kucuk hanim.
No digas que no te di tu oportunidad, chiquilla.
Bu hanïm sekreterim ve metresim, Tess Skeffington.
La del vestido es mi secretaria y amante, Tess Skeffington.
Julie Hanim.
- Julieji.
GÜNAYDIN SEKRETER HANIM.
- Buenos días.
Evet Sevim Hanim.
Sí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]