Hatırlarsanız tradutor Espanhol
342 parallel translation
Hatırlarsanız birkaç yıl önce şarabın ekşimesi konusunda hafif bir tartışma çıkartmıştı.
Hará algunos años, sostuvo una polémica sobre la fermentación del vino.
Doğru. Ama hatırlarsanız, o buraya Toulon Bankası soygunundan sonra geldi.
- En efecto, pero no se olvide que desembarcó aqui el día después del asunto del banco de Toulon, ¿ recuerda?
- Hatırlarsanız, ben...
- ¿ Lo recuerda, yo...?
Eğer gazetede çıkan haberimi hatırlarsanız ben bir yabancıdan daha fazlasıyım.
No soy un simple extraño, amigo. Piense en los recortes de prensa.
Hatırlarsanız çocukken çok aksiydim.
Recuerdas que de niño sabía ser desagradable.
- Çağdaş romanlar hakkında. Hatırlarsanız sizinle anlaşmıştık.
- Sobre la novela contemporánea, ya sabe.
Hatırlarsanız o ara oldukça hastaydınız efendim.
Se encontraba Vd. bastante mal.
Hatırlarsanız, McIvers bana kapatmam için 24 saat verdi.
Por si no lo recuerdas, Mclvers me dio 24 horas para cerrar.
Belerephon'un keşif gezisini hatırlarsanız gemileri kalkmaya çalışırken buhar olmuş.
Si recuerda la expedición del Belerephon... la nave se evaporó intentando despegar.
Hatırlarsanız, Golgotha'da da darağacı vardı.
Si os acordáis, también había un patíbulo en Gólgota.
Hatırlarsanız geçen Kasım'da günün büyük bir kısmını müşterilerin yakasındaki parti rozetlerini okuyarak harcamıştınız.
En Noviembre usted pasó la mejor parte de los días leyendo botones de campaña en las solapas de los clientes.
Ve eğer beni hatırlarsanız, bir macera gibi olacak, bir meslek ilişkisi ile küçük köpekli bir kadın.
Y si usted se acordará de mí, pensará que he sido una simple aventura, una aventura de amor en un balneario, con una dama y su perrito.
Hatırlarsanız, siz...
No se acuerda...
Hatırlarsanız, kocam hastanede sizi bekliyor!
Mi marido le está esperando en la clínica, ¿ recuerda?
Hatırlarsanız bu sahneye, Richard Burton, Audrey Hepburn, the Beatles, Martin ve Lewis ilk defa çıkmıştı.
Como recordarán, en este escenario, Richard Burton Audrey Hepburn, los Beatles Martin y Lewis, todos hicieron su debut.
Aleyhimde yazılmış hiç bir şey olmadığını hatırlarsanız iyi edersiniz.
No olvide que mi reputación no tiene una sola tacha.
Son birlik gönderildiğinde eve dönebilirdin. Ancak, iyi hatırlarsanız, biz biraz genç bayanlarla ilgilendik.
Pudimos zarpar en el último barco, pero si no recuerdo mal nos entretuvieron ciertas damiselas.
Hatırlarsanız, efendim, Hiç savaş tecrübem yoktu.
Si usted revocará, señor, Yo no había tenido experiencia del combate.
Söylediğiniz kelimeleri tam hatırlarsanız, Kaptan...
Si recuerda lo que dijo exactamente, capitán...
Hatırlarsanız, Tanrı, topraktan geldiniz ve toprağa döneceksiniz dediği zaman ne hakkında konuştuğunu iyi biliyordu.
Dios sabía de lo que hablaba cuando dijo : Recuerda que polvo eres y en polvo te convertirás.
Eğer birşeyler hatırlarsanız, herhangi bir detay, lütfen bana haber verin.
Si se le ocurre algo, algún detalle, avíseme.
Hatırlarsanız, olaylar kontrolden çıkmıştı. Hiç hoş değildi.
¿ Recuerda hasta qué punto llegó a exaltarse?
Hatırlarsanız bugün Tony Galper'in fotoğrafıyla buraya gelmiştim...
Uh, señorita Farrow. Uh, recuerda, señor, lo visité temprano hoy, tenía la foto de Tony Galper...
Evet değerli izleyiciler, hatırlarsanız biraz önce jandarma dostumuz ağacın daha fazla yüke dayanamayacağını ve aşağı düşeceğini söylemişti.
Señores, el tronco, según dijo el agente, haría la catapulta con el tobogán de la muerte. No puedo verlo.
Hatırlarsanız yardımı olabilir.
Sería de ayuda si tratara de recordar.
Hatırlarsanız, ben de görmek istedim, ama vermediniz.
¿ Recuerda que quise verlas, pero no me lo permitió?
Eğer hatırlarsanız yeni bir şövalyeye ek bir isim bahşetmek adettendir.
Si Su Señoría lo recuerda es costumbre concederle al nuevo caballero un nombre adicional.
Hatırlarsanız bu birimlere "çocuklarım" derdi.
No sé si recuerda que le gustaba llamarles "mis niños".
Normalde bu tür sorunlarla sizleri rahatsız etmezdim ama, hatırlarsanız şayet, geçen fırtınada savunma devrelerim harap olmuştu bu yüzden, tüm savunma sistemlerini elle aktif hale getirmeniz için 35 saniyeniz var.
Normalmente no les molestaria por un problema como este, muchachos, pero como recordaran mis circuitos de defensa fueron destruidos en aquella tormenta. Por tanto, tienen 35 segundos para activar manualmente todos los sistemas defensivos.
Hatırlarsanız Bay Scanlon, pek çok kez bunu tartıştık. Başkalarıyla birlikte geçirilen zaman çok iyileştiricidir.
Señor Scanlon, se ha dicho a menudo que el tiempo transcurrido junto a otros tiene valor terapéutico.
Hatırlarsanız, Helga şarkı söyleyen bir çocuğun yanı sıra bir de evden bahsetmişti.
Si recuerdas, asi como la canción, Helga también mencionó una casa.
Hatırlarsanız, "penis kıskançlığı" kavramı erkeklerin egemen olduğu bir ortamda ortaya atılmıştı...
Debemos recordar que la expresión "deseo del pene"... fue acuñada en un ambiente predominantemente varonil y que...
Bu arada, bir şey hatırlarsanız, herhangi bir şey... Meselenin Takip Komisyonu'na kadar gitmesine hiç gerek yok.
Por cierto, si sabe algo, cualquier cosa no tendría que pasar por la Comisión Chase.
Hatırlarsanız beni buna içinizden biri bulaştırdı.
Si recuerdan, fueron ustedes los que me metieron en esto.
Birkaç kuruşa çalışmadığınızı hatırlarsanız, üstesinden kolaylıkla gelebileceğimiz bir yorum sorunumuz var.
Tenemos un problema de interpretación conceptual, que es fácil de superar si logran olvidar que son bailarines que trabajan por un par de dólares.
Birşey hatırlarsanız, çok yardımcı olursunuz.
Si se acuerda de algo, díganoslo. Agradezco su ayuda.
- Sanırım, adımlarınızı hatırlarsanız?
- ¿ Se acuerdan de los pasos?
Ve, eğer hatırlarsanız, bizim en iyi savunma oyuncumuzdum.
Y, si recuerdan bien, yo era nuestro mejor defensa.
Hatırlarsanız, ona Köprü'den uzak durmasını emretmiştiniz.
Recordará que le ordenó usted no pisar el puente.
En temel şeyi hatırlarsanız herkes bunu kolayca yapabilir :
Pueden hacerlo si recuerdan un elemento básico :
Yardımcı olabilecek bir şeyler hatırlarsanız, beni bu numaradan arayın lütfen.
Si recuerda alguna cosa, ¿ podría llamarme?
Bu sadece bir tahmin, ama hatırlarsan Ben'le tartıştığınızın ertesi sabahı Oscar aniden Chicago'ya gitti.
Sólo estoy adivinando, pero recuerda que Oscar partió de pronto para Chicago después de que tú y Ben tuvieron esa gran pelea.
- Hatırlarsanız eğer...
- Recuerde...
Hatırlarsanız o zaman Sussex torpidolanmıştı [3].
Un incidente tras otro...
Hatırlarsan Cross, dinlediğim tek müziğin ne çaldığımın hiçbir önemi olmadan, diğerleri işe gittiğinde her sabah birlikte çaldığımız o müzik olduğunu düşünürdüm.
¿ Sabes? Solía pensar que la única música que oiría, tocase lo que tocase, sería la que tocábamos cada mañana cuando los demás iban a trabajar.
Pekala şarabı hatırladığın gibi Kızıl Boğa'nın ininin yolunu hatırlarsan...
Bueno, si tan solo recordaras la entrada a la guarida del Toro Rojo así como recuerdas el vino -
Koca Kızıl bilirsin, düşündüm de hatırlarsan geçen ay bir gece yemek tarifi takasından döndüğünde garip bir şekilde, nasıl desem sen azmış bir vaziyette geldin.
Pelirroja he estado pensando. Hace más o menos un mes volviste a casa una noche de intercambiar recetas extrañamente, ¿ cómo decirlo? ... cachonda como una perra.
Peg, hatırlarsan ukala bir ağız yalnız kalmış bir ağız demektir.
Peg, las mujeres listas se quedan sin marido.
Aslında, şu derste tartıştığımız doktor ve hastasını hatırlarsan onlar da bu binada oturuyor.
¿ Y sabe una cosa? Ese doctor y su paciente... de los que hablamos en clase... también viven en este bloque
Hatırlarsan, bir planımız vardı.
Guapo, teníamos un plan juntos, ¿ recuerdas?
Hatırlarsanız telefonda bana, buraya gelip...
Por teléfono, me dijo que si venía y derrotaba a este... chico LaRusso en el torneo de All-Valley...
hatırlamıyorum 685
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18