Iki tane al tradutor Espanhol
587 parallel translation
Dağıtan iki tane alıyor.
Yo tomo dos cartas
Bunlardan bir iki tane al.
Mejor que tengas un par de estos.
Ben de iki tane alıyorum.
Cojo dos.
Bu gece bunlardan iki tane al.
Tome dos de éstas a la noche.
- Sen de yatmadan bunlardan iki tane al. Gece deliksiz uyursun.
Tómate dos de éstas antes de acostarte y dormirás toda la noche.
Sorun değil iki tane al
No pasa nada, toma dos.
Bu haplardan iki tane alın, yarın bunların hepsini sakin bir şekilde konuşabiliriz.
Tomará dos de estas píldoras, y mañana hablaremos con más calma.
O niye iki tane alıyor?
¿ Por qué se dan dos a ella?
Eğer bundan iki tane alırsan neşeli biri oluyorsun.
Sí, y si tomas 2, te ríes tu sola en la cama.
Buyurun. Her cinsel ilişkide bunlardan iki tane alın.
Tenga, tome dos de estas cada vez que tenga relaciones sexuales.
- İki tane alırız.
- Te compraremos dos.
Bu bölgede beş tane ev var ve iki tanesi yani 6 ve 7 numara yolun sonunda.
Hay cinco casas en esta área... y dos, el 6 y el 7, en el L, al fondo de la calle.
Çocuğu kurtaracağına söz verdi. İki tane pirinç topağı istedi.
Prometio salvar al niño, Después pidió dos bolas de arroz.
- İki güzel. Al bakalım. Kaç tane?
Toma. ¿ Cuántas?
O bir sivil. Yemekten önce bir iki tane içmeye alışık.
Suele tomar un par de copas antes de cenar.
İki tane glayöl al, çiçekleri dikkatlice kes, bir de aşk merdiveni.
Coge dos gladiolos. Los cortas bien.
Günde iki tane verin, yerini umursamayacaktır.
Dele dos al día, y no le importará nada.
* Limana gelir kuşlar... *... bir tane, iki tane, üç tane, dört tane...
Y al puerto vienen uno y dos y tres y cuatro aves
Belki iki tane kaynamış yumurta?
¿ Quizás 2 huevos al plato?
Bana 30 frank veriyorsun bir paket sigara alıyorum. Hepsi bu işte. Ben de sana iki tane metro bileti veriyorum.
Dame los 30 francos que me faltan para un paquete de Gauloises..... y yo te doy los dos boletos para el metro.
Daisy, iki tane çörek alıyorum.
Daisy, me llevo dos dónuts.
İki tane alın efendim.
Coja un par, señor.
Sarıyı alın, maviyi alın, ikisini de alın, iki tane var.
¡ Compre la amarilla! ¡ Compre la azul! Nuestra película es en realidad dos
İkisini de alın, iki tane var!
¡ Compre la azul! Compre ambas ; son dos películas.
İki tane Virginia usulü fırında domuz,.. ... devasa bir hindi, kızarmış tavuk, dilimlenmiş söğüş domuz,.. ... bir dolu mangal pirzola, bir sürü de garnitür olacak.
Preparé dos jamones al horno... un gran pavo, pollo frito, rodajas de cerdo frío... muchas costillitas asadas, y todo tipo de chucherías... como cebollitas en vinagre, aceitunas y rabanitos.
Şahine iki tane ver.
Y dos al buitre.
Öyleyse, iki tane pasta alıp size geliriz.
Pues iremos al faro y llevaré postre. Un buen pastel.
En azından iki tane daha, anne ve baba.
Al menos dos, el macho y la hembra.
- Onlara iki ya da üç tane çiftlik al.
- Cómprales 2 ó 3 haciendas. - Una.
Bir Alman konvoyunun yolunu kesen üç adam vardı. Üç tane el bombası attılar, iki el ateş ettiler ve ormanlık alanda gözden kayboldular.
¿ Tiene la impresión de que la Francia de hoy ha venido determinada de algún modo por la manera que fué durante la 2ª GM, o al menos desde el 39 al 44?
Al sana iki tane daha.
Aquí tienes dos más.
İki tane El Garcia al.
Traenos un par de "El Garcia's".
İki tane al. Biz çok cömerdiz.
Ahi van dos, somos generosos aqui.
İki tane alırsınız.
Tómese dos.
- Uyumak için kaç tane alınıyor? - Bir ya da iki.
- ¿ Cuántas se toman para dormir?
İki tane al. Çiğnenebiliyorlar.
Son masticables.
Sana anlatmadım daha... iki tane daha çocuk alıyoruz.
No voy a dijo : que tienen dos hijos.
İki tane al.
Toma dos.
İlginç olan, iki tane olmaları.
Lo interesante al respecto, es que son dos.
İki tane broşür al.
Lo he reducido a dos sílabas.
Şefkatli bir eş? Ama son yedi yılda, yılda neredeyse iki makale yayınladım... içlerinde bir tane önemli çalışma yoktu.
He publicado casi dos artículos al año durante los últimos siete años y ni uno solo de ellos es un trabajo destacable.
Kendine iki tane meze alıp, misafirlere bir tane veriyorsun.
Dos hors d'oeuvres para tí y uno para los invitados?
İki tane al. Jambon var mı?
Toma, coge dos. ¿ Tienes'bacon'?
Ve "toz ol" da da iki tane "o" var.
Y de que hay una ene en "al cuerno".
İki tane iki kenarlı koordinatı bir kerede programlamak istersek?
- ¿ Pero si uno quiere... - ¡ Que le aproveche! ... programar dos coordenadas al tiempo?
Kafasına iki üç tane sıkın ve onu okyanusa atın.
Dispárenle a la cabeza y arrójenlo al mar.
Bir tanesini alabilirdim ama düşündüm ki yalnız hissedecekler. Birini alıyorsam neden iki tane olmasın?
No quería traer más que uno, pero iba a estar tan solito... además, si podemos tener uno, también podremos tener dos.
İki tane alır mısın?
Coge dos.
Herkes iki üç tane alıyor.
Hay tíos que compran dos o tres.
İlk iki satırı okuyabiliyorum ve ikinci sayfada, ortadaki cümleleri ve birkaç tane de son sayfada.
Bueno, puedo leer las primeras dos líneas, y éstas en la mitad de la segunda página... y una o dos al final, quiero decir, están tan claras como si fuera de imprenta.
Bunu al. Elimde iki tane var.
Yo tengo dos.
iki tane 162
iki tane var 26
iki tane daha 43
iki tane olsun 20
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
iki tane var 26
iki tane daha 43
iki tane olsun 20
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
alan 546
alarm 144
alvaro 24
allen 166
ally 413
alma 146
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
alan 546
alarm 144
alvaro 24
allen 166
ally 413
alma 146