Kibar ol tradutor Espanhol
510 parallel translation
- Kibar ol, James.
- Se cortes, James.
Haydi, kibar ol.
No necesitamos sus consejos.
Ah, kibar ol.
Debería ser más cortés.
Lütfen kibar ol.
Por favor se mas educado.
Kibar ol.
Se mas respetuoso.
- Kibar ol. Çık dışarı.
- Se buena, baja.
Kibar ol.
No eres muy amable.
Kibar ol ve gel beni al.
Ven y me recoges.
Kibar ol.
Pórtate bien.
Ona karşı kibar ol.
sé buena con él.
Yabancıların yanında daima kibar ol.
Sé amable con los extraños.
Yabancılara karşı hep kibar ol.
Sé amable con los extraños.
Kibar ol, Hector, ya da seni parçalarına ayıracağım.
Sé civilizado, Hector, o te volveré a hacer repuestos.
Ansok, hasarlı mal satmam. Ona karşı kibar ol.
¡ Te perseguirán toda tu vida!
Çok kibar ol.
¡ Nunca dejarán de buscarme!
Biraz kibar ol, beni korkutamazsın.
No me pongas nerviosa.
Evet, bir kerelik kibar ol. Dışarı çıkmadan önce dinlenmem lazım.
Sí, quiero descansar antes de salir.
Kibar ol. Sıcak şarabı kakala, elimizde kalacak.
Y encasquétales el ponche, que se nos va a echar a perder.
devam et, kibar ol, çorbanı iç.
Vamos. Sé amable, tómate tu sopa.
- Daha kibar ol.
- Pídemelo de buenas formas.
- O kadarını hak ediyorum.Daha kibar ol.
- Me lo merezco. De buenas formas.
Neden rahat bırakmıyorsun bizi? Kibar ol ve rahat bırak bizi.
¿ Por qué no eres amable y nos dejas tranquilas?
- Kibar ol reginald.
- Por favor, Reginald.
O fotofiniş resmini alırken kibar ol. İstersen poster büyüklüğünde basıyorlarmış.
Estaría bien tener una foto de la llegada en tamaño póster.
Tatlı yemen gerekiyorsa... en azından kibar ol, dudaklarını şapırdatma.
Si comes dulces... ten la cortesía de no chasquear los labios.
Kibar ol! Tanrım, çıkart şunu!
¡ Civilizados!
- Kibar ol.
- Sé amable.
İnsanlarla konuşurken, daha kibar ol lütfen.
Cuando te dirijas la gente, sé más educado, por favor.
- Kibar ol!
- ¡ Sé educado!
Tamam Graham, biraz kibar ol!
- Ha sido un placer.
Küçük Ördek adamı görürsen, kibar ol.
Si ves al Pato, sé buena con él.
Baba, kibar ol. Anlamıyormusun?
Papito, se agradable.
Ve kibar ol.
Y sé educado.
Weaver, kibar ol.
Muy bonito.
Ona karşı kibar ol.
Sea usted amable con ella.
Bu konudan bahsetmemelerini istedim Stanley, kibar ol.
Les he dicho que no se quejen de todo el Stanley, sé amable.
Kibar ol biraz.
- Oye, sé amable.
Ve kibar ol.
¡ Y pórtate bien!
Şimdi kibar ol.
Ahora sé amable.
Hizmetindeki insanlara karşı kibar kocan ve büyüklerine karşı itaatkar ol ve şerefli yazgına değecek ölçüde çaba sarfet.
Amable con aquellos que estén a tu servicio, obediente con tu esposo y tus superiores, y procura ser siempre digna de tu glorioso destino.
Kibar ol biraz.
Tengo hambre.
Sen de oldukça yakışıklısın. Ona karşı kibar... çok sabırlı ve nazik ol.
Tú también eres encantador, así que sé educado, paciente y amable.
Shep gel buraya lütfen, kibar bir hayalet ol... ve bu genç kadına doğruyu söylet.
Shep, entra, por favor, sé un buen fantasma... y haz que esta joven diga la verdad.
Kibar ve nazik ol.
Que sea cortés.
Olgun erkekler ve bayanlar çalışan, kibar ve lütufta bulunan genç erkekleri daha çok beğenirler. - Elinden geldiğince iyi ol. - Peki.
Escucha, amigo, las señoras prefieren los chicos guapos y educados como tú y también algunos caballeros.
Kibar ol.
Sé amable.
- Sakin ol, bu adamlar kibar değildir.
- Tranquilo, estos chicos no tienen modales.
Sessiz, kibar ve ciddi ol!
Sé pausado firme y serio.
Azıcık kibar ol...
el que decide es tu padre. Vamos, mamá...
Ama bana "Joe, bak kibar ol" dediğini hatırlamıyorum!
Y Dios no me dijo : "Joe, se amable".
Robin Hood gibi- - "KİBAR OL."
Es como Robin Hood- - "Sea amable."