Ne yapıyordu tradutor Espanhol
1,225 parallel translation
- Ne yapıyordu?
- ¿ Y qué hizo?
Ne yapıyordu? Anlat ona.
¿ Qué va a hacer, quitártelo de tu salario?
Peki, o ne yapıyordu?
¿ Qué iba a hacer él?
Peki, seninleyken ne yapıyordu?
Entonces, ¿ Qué era lo que hacía contigo?
Peki bununla ne yapıyordu?
Entonces, ¿ qué hace con esto?
O zaman annem aşağıda, çöp tenekesinin yanında ne yapıyordu?
¿ Qué hacía mi madre en los contenedores?
O garson kızla ne yapıyordu?
¿ Qué estaba haciendo con las camareras?
Orada ne yapıyordu?
¿ Qué hacía por allí?
Ne yapıyordu?
¿ Qué es lo que hacía?
Sana ne yapıyordu?
¿ Qué te hizo?
Loder ne yapıyordu?
¿ Qué estaba haciendo Loder?
O Alman, sence orada ne yapıyordu?
Ese alemán, ¿ qué estaría haciendo?
- Peki, baban Almanya'da ne yapıyordu?
¿ Qué hace tu padre en Alemania?
Yemek yer ve konuşuruz diye onu yukarıya aldım. - Burada ne yapıyordu?
Cenamos, conversamos, nos pusimos al día.
Ne yapıyordu? Çevirimi?
¿ Qué estaba haciendo?
Burada ne yapıyordu?
¿ Qué hacía aquí?
Ve davalı ne yapıyordu?
¿ Y qué estaba haciendo la sospechosa?
Başını alıp gezinerek ne yapıyordu?
¿ Qué hacía paseándose por ahí solo?
Görev başında değildi. Ne yapıyordu?
No estaba de servicio, ¿ qué hace ahí?
Orada ne yapıyordu?
¿ Que hace allí?
Harper ne yapıyordu?
¿ Qué está haciendo Harper?
Veronica bir şeye karar verirken ne yapıyordu?
Dígame qué gesto hacía Verónica cuando decidía ese algo.
- İnsana ne yapıyordu?
- ¿ Y en qué consiste?
- Ee, Onu yakaladığında, ne yapıyordu?
¿ Qué estaba haciendo cuando la trajeron?
Luke sizde ne yapıyordu?
¿ Que hacia el ahi?
- Luke senin evinde ne yapıyordu?
- ¿ Que hacia Luke en tu casa?
Ne yapıyordu?
¿ Qué hacía ahí?
Ayrıca Adam burada ne yapıyordu?
¿ Y qué estaba haciendo Adam aquí?
Ne yapıyordu?
- ¿ Qué hacía?
Kadınlar Russell Crowe'dan önce ne yapıyordu acaba?
¿ Es increíble? ¿ En qué pensaban las mujeres antes de Russell Crowe?
Burada ne yapıyordu?
¿ Qué hacia aqui?
Bence bu çok garip. Bu üzücü odada oturup Tanrı bilir ne yapıyordu.
Es extraño que se viniera a este triste cuarto a hacer quién sabe qué.
Ateşi var. Düştüğü zaman ne yapıyordu?
Tiene mucha fiebre. ¿ Qué estaba haciendo antes de caerse?
- Ne yapıyordu? - Benim yardım ettiğim çeviriyi bekliyordu.
Ha recoger una traducción en la que yo estaba ayudando.
-... o ofiste ne yapıyordu.
-... en esa oficina médica.
Benim anlamadığım Sammy, Victor... ve Jonathan orada seninle ne yapıyordu?
Lo que no entiendo, ¿ qué estaban haciendo Sammy, Victor... y Jonathan ahí arriba contigo?
Ne yapıyordu?
Qué, es lo que está haciendo con ellos?
Ne yapıyordu Will?
¿ Qué estaba haciendo, Will?
Peki, dışarıda ne yapıyordu?
¿ Qué hacia el allá afuera?
Peki, "Yazar" ımız ne yapıyordu?
Que estaba haciendo "el escritor"?
O sana ne yapıyordu anne?
¿ Qué te iba a hacer, mamá?
Ne yapıyordu?
Qué hacía?
Peki Loren ne yapıyordu?
¿ Y qué había estado haciendo Loren?
- Japonya'da tam olarak ne iş yapıyordu?
¿ Qué hacía exactamente en Japón? Era un gángster.
- Ne yapıyordu?
- ¿ Qué hizo?
Senin için ne iş yapıyordu?
¿ Qué negociaba para ti?
Ne iş yapıyordu?
¿ Y qué hacía?
- Peki o ne yapıyordu.
- ¿ Qué hacía?
- Ne iş yapıyordu?
- ¿ A qué se dedica?
Aslında sanırım Miles "gani" ne demek biliyordu... ve sadece kibarlık yapıyordu.
Creo que Miles quizá sabía de "repleto"... y nada más fue amable.
- Hayır. Oğlunuz Türkiye'de ne çekimi yapıyordu?
¿ Qué hacía su hijo en Turquía?
ne yapıyordunuz 33
ne yapıyordun 129
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yapıyordun 129
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsun sen 411
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsun sen 411