Onlara göre tradutor Espanhol
854 parallel translation
Önsezilerim vardır ve her zaman onlara göre hareket ederim.
Tengo una corazonada, y yo siempre sigo mis corazonadas.
- Korkarım onlara göre dezavantajlısınız!
Me temo que están entre la espada y la pared.
Onlara göre, o, Amerika Birleşik Devletleri.
Para ellos, representa a los Estados Unidos.
Onlara göre, kendisinden daha aşağıda birisiyle evlenmişti.
Se casó, pensaron, por debajo de su nivel.
Turnike Güzeli olmanın bir anlamı yok ama onlara göre bu beni önemli biri yapıyor.
Sé que ser Miss Metro no es nada... pero ellos creen que soy importante.
Onlara göre sığlık yok, akıntı çok hızlı.
No tienen bajíos donde pararse. La corriente va muy rápido.
- Onlara göre tek hırsız bendim.
- Para ellos, yo era el único ladrón.
Herşey onlara göre ayarlanıyor.
Hoy en día todo son imágenes.
Tüm hayvanlar, Johns'un evinin onlara göre olmadığına karar verdiler.
Todos estuvieron de acuerdo que la casa de Jones no era lugar para ellos.
Şimdiye kadar..... dansçılar benim müziğime göre dans ettiler. Ben onlara göre iş yapmadım.
Hasta ahora, los bailarines han bailado de acuerdo a mi música, y no lo contrario.
Onlara göre, Harris-san'ın metresi olmuştum..
Para ellas me había convertido en la concubina de Harris-san.
Diyelim burada yakalandın, onlara göre hava hoş olabilir ama...
Supón que te encontraran aquí, tal vez a ellos no les pase nada.
Ama diğerleri... Onlara göre kesinlikle yanlış olmaz.
Pero a otras no tiene que parecerles mal necesariamente.
Onlara göre, askeri aletleri, silahları falan da varmış.
Tienen armas de todo tipo. Hasta americanas.
Onlara göre herkes orospu!
Y su principal negocio es la prostitución.
Onlara göre atlar ve kadınlar aynı değerdedir.
Para los kiowas, las mujeres son como los caballos.
Onlara göre sen bir ayak bağısın.
Sólo les falta usted.
Evet ; ama onlara göre bu bir suç değilmiş.
Sí, pero dijeron que no había sido un crimen.
Bana sorarsan onlara göre fazla güzel... ama ne yapalım, insan dinleyicisini seçemiyor!
Esa canción merece otra clase de público.
Onlara göre koyunlar, otlakları mahvediyordu ve otlaklar değerliydi.
Para ellos, las ovejas arrasaban el pasto que era caro.
Onlara göre Joseph Curwen ve iki büyücü daha karanlık tanrılara kapıları açmaya çalışıyorlardı.
Decían que Joseph Curwen y otros dos brujos... intentaban abrir las puertas a esos dioses malvados.
Benim Norman baronlarım bundan dolayı kızıyor. Onlara göre, senin bu Sakson tarzın kendilerinin soyluluğu ile alay etme yöntemin.
A mis barones normandos les disgusta eso, creen que es tu manera sajona... de mofarse de su nobleza.
Onlara göre Sovyetler Birliği bozulmadan kaldığı sürece... komünizm er ya da geç kazanacaktır.
Ellos creen que el comunismo prevalecerá con el tiempo... si la Unión Soviética permanece intacta.
Onlara göre sen bir canavarsın.
Usted es un monstruo para ellos.
Onlara göre, savaş kazanılmıştı.
Para ellos, la guerra ya parecía ganada.
Onlara göre, Konfederasyon'a karşı savaş suçu işledi.
Para ellos, Kelly cometió un acto de guerra contra la Confederación.
Onlara göre her gün kendi kendine olup bitiyordu.
Pues desde por la mañana pasan el día según lo reglamentado.
Onlara göre İspanya, keyifli bir tatil anısıdır.
Para ellos, España es un recuerdo de unas agradables vacaciones.
Lf, onlara göre bu iş yapılamaz, bizi buradan beklemezler.
Si, en su opinión, no puede hacerse, ellos no nos estarán esperando.
Onlara göre nasılsa hepimiz orospu çocuğuyuz.
Para ellos somos unos hijos de puta.
Oysa burada herkesin birlikte şarkı söylemesi onlara göre... eski kafalılık.
Necesitamos el permiso de nuestros prójimos para poder divertirnos. Lo que queremos es que todos cantemos en coro.
Onlara göre eşsiz bir komik dublördü.
Para ellos era un cómico cascador inigualable.
Onlara göre Moskova'yı vakit geçirmeksizin ele geçirmek demek kesin zafere ulaşmak demekti.
La captura de la capital rusa sin demora, segundo sería fundamental para los generales.
Duyduğuma göre, Toriler onlara çok büyük vaatlerde bulunuyorlar.
por Io que he oído, los conservadores les hacen grandes promesas.
Onlara kendi şeref ve payenize göre davranın.
Hacedlo por vuestro propio honor ;
Burada olduğuna göre onlara fikir vermeni istiyorum.
Ya que estás aquí, dales tu opinión.
Eğer kurallara göre onlara katılırsak evimiz olur.
Esperen, debemos tratar de mezclarnos con las legales sería una solución
Onlara ne olduğunu sordum. Davulcularının dediğine göre, askerler insanlarını sürüp geri dönememeleri için köylerini yakıyormuş.
Les pregunté qué pasaba, y me dijeron que los tambores decían que los soldados estaban reuniendo a sus tribus, que incendiaban las aldeas y se los llevaban, entonces ellos no tenían adónde volver.
- Onlara yapacağın iyiliklere göre değişir.
¿ De qué modo?
Korkarım bana göre çok hızlı konuşuyor... ama onlara her gün hemşirelik yaptıkça öğreneceğim.
Temo que es muy rápida para mí pero cuidándolos todos los días, aprenderé.
Keyiflerine göre hareket edebilmeleri için onlara iktidar verdiniz.
Son ustedes quienes permiten que puedan hacer lo que quieran.
Mahkeme kararına göre ; Kızılderili Şefleri, Fort Still'e nakledilecektir. Bu nakil süresince Birleşmiş Milletler Ordusu onlara ve Komançi Halkı'na eşlik edecektir.
Este tribunal ordena que encarcelen a estos jefes... hasta que el destacamento de caballería de Estados Unidos... esté disponible... para escoltarlos a ellos y al pueblo Comanche hasta el Fuerte Sill.
İsteklerine razı olmalı ve vakit kaybetmeden viskiyi onlara vermeliyiz. Viskiyi kızılderililere vermek ordu kurallarına göre kesinlikle yasaktır, Bayan Massingale.
debemos acceder a sus exigencias y darles el whisky sin dilación.
Rica ederim, onları size çıkarayım ve onlara gözünüzde iyi olana göre davranın ancak bu adamlara birşey yapmayın.
Yo se las entregaré... ... y hagan con ellas lo que quieran... ... pero no toquen a estos hombres.
Dün gece odasında olduğunuza göre onlara yardım edebilirsiniz diye düşündüm.
Como usted estuvo con el anoche, He pensado usted podría ayudarles.
Sanırım emirlerinizi aldığınıza göre, yapılması en uygun olan onlara uymaktır.
Lo mejor, ya que tiene sus órdenes, será obedecerlas.
Görünüşe göre Mujabra kabilesindekiler onlara verdiğim Brownie kameralarını kullanmayı öğrenmişler.
Parece que los hombres de la tribu... aprendieron a usar las cámaras Brownie que les di.
Ama rakamlara göre gençlerimiz onlara karşı bire dört oranıyla dövüşecek.
Pero la aritmética esencial es que nuestros jóvenes... deberán dispararle a sus jóvenes... a un promedio de cuatro a uno para mantener el ritmo.
Benim düşünceme göre Reg, bir kadın benim yasıma geldiğinde, hele de iki çocuğu varsa, iyi bir evde sakin bir yasam sürmeyi, yaşamında birinin olmasını ve onlara bakmayı ister.
Desde mi punto de vista, Reg, cuando una mujer llega a mi edad, si tiene dos niños, quieres sentar cabeza con una bonita casa y alguien que esté en casa contigo, y cuidar de él.
Sol taraftaki seyirciler, bize göre sağdakiler, yiyecek isteyenler... yavaşça ağaçların arasından geçip, domuz çiftliğindeki sıraya girsinler, orada onlara 17 koldan servis verilecek.
Buenos días. El público de la izquierda que quiera comer tiene que penetrar en el bosque y moverse hacia "La finca de los puercos" donde les servirán.
Savaş kabinesi ve Savunma Komitesi'nin görüşüne göre, eğer Yunanlılar Almanlara karşı kendilerini savunabilirlerse, onlara her türlü yardımı yapmalıydık. Wawell'in zaferinden sonra,
El punto de vista del Gabinete de Guerra y del Comité de defensa, era que si los Griegos se defendían por si mismo de los Alemanes, tendríamos que ayudarlos con todas nuestras fuerzas
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göremiyorum 394
görevin 17
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20