English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Onlara söyle

Onlara söyle tradutor Espanhol

3,763 parallel translation
Onlara söyle, ödeme kabul etmiyorum.
Diles que no acepto ningún pago.
Onlara söyle, Deacon. Sen hırsız değilsin.
Adelante, Deacon, diles que no eres un ladrón.
Joe'nun yaptığını onlara söyle.
Diles que Joe lo hizo.
- Sayın Yargıç! Söyle onlara, Cynthia.
Bien, díselo, Cynthia.
Onlara ihtiyacımız olmadığını söyle.
Diles que no los necesitamos.
Onlara geldiğimi söyle.
Diles que voy en camino.
Onlara gerçeği söyle.
Diles la verdad.
Onlara ziyaretçi kabul etmediğimi söyle.
Dile que no recibo visitas.
Onlara üzgün olduğumu söyle.
Diles que lo lamento.
Söyle onlara büyükanne, ben bir sanatçıyım değil mi?
Diles, abuela. Soy un artista, ¿ verdad?
Onlara Lydia'nın dul kaldığını söyle.
Díles que Lydia ha enviudado.
Bu yapılabilir, fakat bu durumda ötekilerin yardımı da gerekecek. Tamam, onlara dikkatli olmalarını söyle.
Eso haremos, pero necesitaremos a los otros para que nos ayuden.
Yönetmenin onlara şöyle demesini seviyorlardı.
A ellos les encanta cuando el director les dice : " muy bien, en la esquina,
- Onlara iyi olduğumu söyle.
- Diles que estoy bien.
Lütfen onlara ailemi rahat bırakmalarını söyle.
Así que por favor, diles que dejen a mi familia en paz.
Onları aramama izin ver, lütfen, ve onun güvende olduğunu söyle onlara.
Voy a llamarles, por favor, y decirles que esta a salvo.
Onlara nasıl hissettiğini söyle Steve.
Diles cómo te sientes, Steve.
Onlara ortaklık istediğimi söyle. Ama fasulyeden ortaklık değil. Şirketin % 5 ini istiyorum.
Diles que quiero participación de socia con voz y voto que comprenda el 5 % del negocio.
Sarin tedavisi için onlara Atropin ve Pralidoksim Klorid getirmelerini söyle.
Diles que lleven Atropina y cloruro de Pralidoxima para tratar el sarín.
Hemşire, güvenliği ara ve onlara çocuğun yine buraya girdiğini söyle.
Enfermera, llame a seguridad, dígales que el chico ha conseguido entrar, de nuevo.
Söyle onlara.
Háblame.
Onlara felce sebep olabilecek pıhtılaşma ajanlarına bakmalarını söyle.
Dígales que prueben agentes que podrían haber causado un infarto. - ¿ Por qué?
Onlara Miami'ye uçadan önce Leonard'ı yakalamamız gerektiğini söyle.
Diles que tenemos que parar a Leonard antes de que vuele a Miami.
Lütfen sizinkilerin geleceğini söyle,... onlara ihtiyacım var.
Por favor dime que tus padres todavía vendrán, porque necesito gente.
- Evet, söyle onlara, Gary.
Díselo a ellos, Gary.
Onlara bebeğin ters geldiğini söyle.
Diles que viene de nalgas.
Onlara takviyeye ihtiyacımız olduğunu söyle. Git!
Diles que necesitamos apoyo adicional. ¡ Venga!
Söyle onlara.
Diles.
Detroit'e geri döndüğünde, onlara elimdeki mülklerin tekrar değer kazanacağını ve kazandığında da ödediğimin iki katı edeceğini söyle.
Mire, cuando regrese a Detroit dígale que mis propiedades están a punto de subir y cuando suceda, valdrán el doble de lo que pagué.
Söyle onlara, burada Baş Komutan, General Douglas MacArthur'un emriyle bulunuyoruz.
Dígale que estamos aquí bajo las órdenes del comandante supremo, el general Douglas MacArthur.
Söyle onlara.
Las regañaré.
Onlara şu andan itibaren ilgilendiğim tek mumyalanmış kavanozun içinde Hitler'in üreme organlarını tutan kavanoz olduğunu söyle! Oh! Biraz acele edebilirmisin Eunice?
¡ Diles que desde ahora, las únicas jarras de embalsamar que me interesan serán las que contengan los órganos vitales de Hitler! ¿ Puedes apurar, Eunice?
Söyle onlara, Khilawan buradaydı ve sana ateş etti.
Diles que Khilawan estuvo aquí y te disparo.
Onlara Üstat Pycelle ile burada olduğumu söyle.
Diles que estoy aquí con el Maestre Pycelle.
Onlara ameliyatı yapmalarını söyle.
Diles que hagan la cirugía.
Aradıklarında, onlara Fransızların Khaled'e silah sızdırdığını bildiğini söyle.
Cuando vuelvan a llamar, diles que sabes que Montalban estaba vendiendo armas de los franceses a Khaled.
Söyle onlara. Anlat. Jimmy Ford'un oğlunu ne kadar sevdiğini anlat.
Cuéntales... cuéntales... lo mucho que Jimmy Ford amaba a su hijo.
Onlara olmayacağını söyle.
Simplemente diles que no hay manera.
9 00 : 00 : 20,668 - - 00 : 00 : 22,502 Onlara, eğer o Boston'a gelirse benim bu işte olmadığımı söyle.
Díselo, si viene a Boston, estoy fuera.
Onlara ne istersen söyle.
Mire, dígales cualquier cosa.
Şöyle yapsak nasıl olur? Elini öpüyorum daha sonra onlara dönüyorum. Sonrasında, Lisa gel buraya.
Lo que haremos, es besarle la mano, voltearme hacia ustedes, y depues Lisa, viene.
Onlara X441 çıkışını söyle.
Diles que salgan por la X441.
O halde seni görmeye geldiklerinde onlara gerçeği söyle. Çok iyi.
Entonces cuando ellos vengan a verte, diles la verdad.
Onlara karar vermelerini söyle.
La desición es de ustedes.
Onlara bunu söyle :
Diles esto :
Yeter artık, Claude. Gerçeği söyle onlara.
Ya es suficiente, Claude diles la verdad.
Söyle onlara, yoksa ben söyleyeceğim.
¡ Claude! Diles o les digo yo.
Güvenliği çağır ve onlara her geleni içeri almamaları gerektiğini söyle.
Debes llamar a seguridad y decirles que no puede dejar subir a nadie aquí.
Onlara kahve molasında nazik davran, bilmek istediklerini söyle.
Sean amables con ellos durante el descanso del café díganles lo que quieran saber. "
Onlara uzman görüşüne göre Rosewood'da daha iyiye gideceğini düşündüğünü söyle.
Diles que en tu experta opinión crees que se pondrá mucho mejor aquí mismo, en Rosewood.
Artık para vermeleri gerektiğini söyle onlara.
Tienes que decirle que ya toca que te paguen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]