English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Otur bakalım

Otur bakalım tradutor Espanhol

793 parallel translation
Kaptan, otur bakalım.
Cap., siéntese.
- Otur bakalım.
- Siéntese.
Otur bakalım.
Siéntese.
Otur bakalım çocuğum.
Siéntate, hija mía.
Effie'ye biraz sinirlenmiş olabilirim ama sana kızmıyorum. Şimdi otur bakalım.
Puedo esta un poco enojado con Effie, pero no contigo. ¡ Vamos, siéntate!
Otur bakalım.
Siéntate.
Otur bakalım, Adem.
- Siéntese, Adán.
Otur bakalım Haverstock.
Siéntese, Sr. Haverstock.
Otur bakalım. İzninizle ayakta durayım, efendim.
Siéntese.
Otur bakalım, şekerim. Anlat.
Siéntate tranquila querida y cuéntame.
Bu ismi bir konuşmasında söylediğini... - Otur bakalım.
¿ No crees, querida Martha, que es probable que el Sr. Hopwell conozca a este oficial?
Otur bakalım.
Sientate.
Otur bakalım, Widgren.
Siéntese, Widgren.
Otur bakalım.
Tome asiento.
- Tamam, geç şuraya otur bakalım.
¡ Silencio! Siéntate allí.
- Otur bakalım evlat, otur.
- Siéntate, hombre.
Otur bakalım evlat.
Siéntate, hijo.
Gel de otur bakalım.
Tú ven y siéntate aquí.
Otur bakalım.
Espera.
Rhoda, gel de yanıma otur bakalım.
Ven acá, acércate más a mí y mírame.
Önce bir otur bakalım.
Primero siéntate.
Öyle oldu! Otur bakalım.
Bueno... siéntate.
- Hiçbir şey yapmayacaksın. - Burada otur bakalım. Ben vicdanımın sesini dinlemeliyim.
Y desde que no hay divorcio en Italia, la señora Antonietta Parodi, la señora Pastorelli,... es aún su mujer.
Otur bakalım.
Siéntese aquí mismo.
Otur bakalım.
Agarra una silla.
Şu sandeye otur bakalım.
Siéntese, por favor.
- Otur bakalım.
- Sí, siéntate, amigo.
- Güzel, otur bakalım.
Siéntese.
Sevgili Emma, otur bakalım.
Querida Emma, siéntate.
Utanman yersiz. Otur bakalım.
Siéntese, no sea tímido.
Otur bakalım şimdi.
Ahora, siéntate y sujeta esto.
- Şimdi otur bakalım!
- ¡ Siéntate!
Otur bakalım, küçük kız!
Siéntate, nena.
Otur bakalım, otur da hikayenin kalanını anlatayım sana.
Siéntate ahí, y te contaré el resto de la historia.
Otur bakalım.
Quedate ahí sentado.
Otur bakalım, otur.
Siéntese, Siéntese.
Sen otur bakalım, tamam mı?
Siéntese, ¿ vale?
O zaman otur ve bana anlat bakalım, kimi sevdiğini.
Ven aquí y cuéntame quién sí te gusta.
Bakalım, sen masanın baş köşesine otur.
Vamos a ver, tú presides.
Hadi bakalım. Otur da bana kendinden ve sizinkilerden bahset.
Vamos, siéntate y ponme al tanto de ti y de los tuyos.
- Otur bakalım.
Siéntate.
Geç otur. Dur bir bakalım.
Siéntese aquí y echaremos un vistazo.
Arkadaşım, otur bakalım.
Siéntese, amigo.
Gel, şuraya otur, bakalım, dostum.
- Gracias.
Otur ve bakalım bunu sana açıklayabilecek miyim.
Siéntate y deja que te lo explique.
- Otur. Bir bakalım.
- Siéntese, déjeme ver.
Bir süre burada yanımda otur, okuyalım bakalım.
Siéntate conmigo por un rato y leeremos.
Otur bakalım.
Bueno, siéntate.
Otur ve güveç ye bakalım. - Evet, efendim.
Siéntate y come tu estofado.
Otur ve anlat bakalım.
Siéntate y cuéntamelo todo.
Ver bakalım. Ve otur.
¡ Dame eso y siéntate!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]