English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Sadece bir tane mi

Sadece bir tane mi tradutor Espanhol

233 parallel translation
- Sadece bir tane mi?
- ¿ Sólo uno?
- Sadece bir tane mi var?
- ¿ Sólo hay uno?
Sadece bir tane mi?
¿ Sólo uno?
Sadece bir tane mi verdin?
Solo ha dado una conferencia.
- Sadece bir tane mi?
- ¿ Es joven? - ¿ Sólo uno?
Sadece bir tane mi var?
- ¿ Sólo una?
- Sadece bir tane mi?
- ¿ La que está sola?
Sadece bir tane mi?
¿ Sólo una?
Sadece bir tane mi?
Sólo hay uno?
- Sadece bir tane mi?
¿ Sólo una?
- Kyoami, sadece bir tane mi? - Efendim?
Kyoami, ¿ es sólo una liebre?
Bugün sadece bir tane mi alıyorsun?
¿ Como que hoy solo una?
Sadece bir tane mi istiyorsun? Bir tane lazım.
Lo que significa que el momento llegará.
Sadece bir tane mi mikro füzyon iç rölen var?
¿ Solo tienes un interrelé de microfusión?
- Sadece bir tane mi?
¿ Sólo uno?
Sadece bir tane mi?
Si fuera sólo uno.
Sadece bir tane mi aldın?
¿ Compraste solo una? ¿ O dos?
Sadece bir tane mi izledin?
¿ Solo has visto una?
- Sadece bir tane mi?
- Tengo sólo uno.
Bir dakika, ondan başka sadece bir tane mi?
Espere. ¿ Sólo una más?
- Bundan sadece bir tane mi var?
Solo tiene esta?
- Sadece bir tane mi?
- ¿ Solo una?
Sadece bir tane mi var?
¿ Sólo tienes uno?
Bay Muldoon, hayatım boyunca sadece bir tane karar verdim ben.
Sr Muldoon, en toda mi vida, solo he tomado una decisión importante
Aklımda sadece bir tane güzeller güzeli Tane hatırlıyorum.
En mi mente, solo veo a la hermosa Tane.
Babamın iş iflas ettiğinde... annem ağır hasta bıraktı... ve sadece bir tane alabildim beladan onları almak için.
Los negocios de mi padre cayeron en picado. Se quedó en la ruina. Mi madre cayó enferma.
Sadece iki tane mi? Tiraj departmanındaki bir ton adama söz vermiştim.
Prometí que traería a dos del Departamento de Circulación.
Yol için sadece bir tane mi var?
¿ Uno para el camino?
Senin sadece bir tane mi işin var?
¿ Solo tienes un trabajo?
- Bir tane oldu sadece. - Ben mi yaptım?
- Acabas de tener uno.
Sadece bir tane mi?
¿ Una sola?
İz mi? Benim abim de bile sadece bir tane var!
¡ Mi Hermano Wah tiene una!
Bunun görgüsüzce bir skandal olduğunu düşünecekler,.. ... ve benim de ; "Hayır, bu sadece benim kardeşimin çığlıkları, ve hiç sebep yokken iki tane beleşçi getirmiş yanında hepsi bu." diye açıklama yapmam gerekecek.
Piensan que es un escándalo vulgar y tengo que explicar que " es sólo mi hermana gritando y dos parásitos nuestros que ha traído sin razón alguna.
Ben de onu bir kaç tane getirdim, sadece o çullanmadı üzerime, değil mi?
Yo también le di un par de golpes, o sea que no me dio una paliza, ¿ no?
Sana altı tane bana sadece bir tane.
Seis para ti y, para mi, sólo uno.
Anne, sadece bir tane hediyelik eşya alabilirim dedin değil mi? Pekala o zaman bir didjeridu istiyorum.
Dijiste que podía llevar un souvenir, ¿ no?
Sadece bir tane mi?
- Sí.
Sadece bir tane mi?
¿ No se aburriría?
- Sadece tek bir tane gerçek müzakere var... beni asacaklar mı, kellemi mi uçuracaklar yoksa herkese açık meydanda beni lime lime parçalayacaklar mı diye.
Hay un único debate real : si ahorcarme, o decapitarme o desmembrarme en la plaza del pueblo.
Keşke sadece tek bir tane inanç olsaydı. Benim inancım...
Solo deseo que hubiera una esperanza, mi esperanza.
Ben de sadece bir tane ilke var hayatımda!
Yo también tengo un principio en mi vida.
Ben sadece gülüyordum. Bilirsin, Açık bir yer bulmak için. Sonra bir tane!
Yo sonrío, espero mi oportunidad y entonces... ¡ pum!
Sadece bir tane "II Cantinori" var, değil mi?
Éste es el único II Cantinori, ¿ verdad?
- Sadece bir tane.Zihnim.
- Sólo una : Mi mente.
- Sadece bir tane mi?
Creo que sólo necesita una, ¿ no? Normalmente sólo hace falta una.
- Ve sadece tek bir tane mi baban var?
- ¿ Y tienes solo un padre?
Sadece bir tane, değil mi Miruna?
Sólo un tonto. No, Miruna?
Dünyada bundan sadece bir tane var, değil mi?
Es el único que existe. ¿ A que sí?
Biliyorum ama son baktığımda gemimizde sadece bir tane mühendis vardı.
Sí, lo sé, Pero de acuerdo a mi último conteo, tenemos un solo ingeniero para la nave.
Sadece bir tane ekstra bilet alabiliyorum.
Sólo tengo una entrada para mi premier.
Peki bu yüzden mi koca şirkette sadece bir tane siyah var?
¿ Por eso él es el unico negro aquí?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]