Siz ne düşünüyorsunuz tradutor Espanhol
433 parallel translation
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Usted qué cree?
Şimdi, siz ne düşünüyorsunuz?
Bueno, ¿ qué Ie parece?
Siz ne düşünüyorsunuz, Rosenthal? Siz bir sporcusunuz.
Y tu, Rosenthal, el deportista...
Bir ayağı çukurda... gibi duruyor. Siz ne düşünüyorsunuz, Bayan Eliza?
Parece haber envejecido en las últimas semanas.
Monte Carlo hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué me dice Ud. de Monte Carlo?
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué opina?
- Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué tiene en mente?
Siz ne düşünüyorsunuz bilmem ama bence iyi geçecek.
Eso es bueno. No sé qué dirán ustedes.
İşte düşüncemiz bu. Siz ne düşünüyorsunuz bunun için?
Ésa es mi idea del baile.
Bence diğer ikisine ihtiyacı kalmayacak, siz ne düşünüyorsunuz?
No necesita las otras dos cosas, ¿ no cree?
- Siz ne düşünüyorsunuz, Dr Matos?
- ¿ Qué opina, Dr. Matos?
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Usted que cree?
Bay Farnham, siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué le parece, Farnham?
Siz ne düşünüyorsunuz, Bay Halloran?
- Sí, ¿ no cree?
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué le parecen?
Doğru. Özür dilerim. Siz ne düşünüyorsunuz peki?
Perdón por molestarle, alcalde.
Siz ne düşünüyorsunuz efendim?
- ¿ Qué opina Ud. señor? - Pues...
Daha açık sorayım, bebeklik cinselliği hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Concretamente, ¿ qué opina de la sexualidad infantil?
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué cree Ud?
- Siz ne düşünüyorsunuz, Van Camp?
- ¿ Qué opinas tú, Van Camp? - Estoy de acuerdo.
Siz ne düşünüyorsunuz bayım?
¿ Y tú que piensas, señor?
Şimdi Kaptan Mueller'in disiplin tutumu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Bien... ¿ qué opina... de la forma en que aborda el capitán Mueller la disciplina?
Siz ne düşünüyorsunuz Bay Pollock?
¿ Y usted, Sr. Pollock?
Doktor, bu rezalet hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Doctor, cuál es su opinión sobre este reprochable suceso?
- Siz ne düşünüyorsunuz bayım?
- Usted debe decidirlo.
Arkadaşlarımın baskısıyla gelecek seçimlerde aday olmayı kabul ettim. Siz ne düşünüyorsunuz?
Sucumbiendo a la presión de mis amigos, he aceptado de presentarme candidato... para las próximas elecciones.
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué opina usted?
... medeni bir ülkeye idam cezasını kaldırmak yakışmaz mı? Sadece kişisel düşüncem bu, haddim olmayarak. Sayın Kâtip, siz ne düşünüyorsunuz?
Fiscal, no piensa que es mejor abolir la pena de muerte...
Sayın Savcım, siz de bir şeyler söyleyin. Siz ne düşünüyorsunuz?
Nuestras mujeres serán violadas, desde luego pero antes serán asesinadas.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Pero no creo que a vos te preocupe su felicidad ¡ no es así? - ¿ Qué crees?
- Kardinal hazretleri, siz ne düşünüyorsunuz?
- Eminencia, ¿ qué creéis?
Siz ne düşünüyorsunuz efendim?
¿ A usted qué le parece, señor?
Siz ne düşünüyorsunuz?
- ¿ Y entonces, según usted?
Ve şu anda siz ne düşünüyorsunuz, umurumda değil.
Y no me importa lo que está pensando.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Muero de hambre. ¿ Usted qué dice?
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué piensa de eso, Madam?
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Usted qué opina?
Siz ne düşünüyorsunuz, Mr. Prince?
¿ Qué piensa, Sr. Prince?
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué piensas tú?
Siz ne düşünüyorsunuz, biraderlerim?
¿ Que opinan ustedes, hermanos?
Ya siz ne düşünüyorsunuz beyler?
¿ Y ustedes qué opinan, señores?
Siz kızlar, fuhuşu önleme yasası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Y a vosotras, ¿ qué os parece la ley que prohíbe la prostitución?
Siz de mi öyle düşünüyorsunuz peder? Güneş gözlükleri ne iş?
¿ Y por qué las gafas de sol?
Siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué piensa?
Teğmen, siz Yanbo hakkında ne düşünüyorsunuz?
¿ Sí, teniente? ¿ Qué opina sobre Yenbo?
Siz benim Lisa'm hakkında ne düşünüyorsunuz?
Y a usted... ¿ Ie gusta mi Liza?
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué le parece?
Siz gençler ne düşünüyorsunuz?
Y la juventud, ¿ qué piensa de todo esto?
Siz doktor eşisiniz. Ne düşünüyorsunuz?
¿ Y qué opina usted como mujer de médico?
Beyefendi siz ne düşünüyorsunuz bu konuda.
¿ Usted qué piensa de esto, señor?
Siz ne düşünüyorsunuz, Bay Marcus?
¿ Qué le parece a usted, Sr. Marcus?