English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Soyle

Soyle tradutor Espanhol

140,627 parallel translation
Pekala, anlaşma şöyle :
Bien.
Bir daha söyle.
Dilo otra vez.
Tekrar söyle!
¡ Dilo otra vez!
Söylediğim gibi, monitöre bak, ne yazdığını söyle.
Te digo que mires en el monitor. Dime lo que pone.
Eşimi bul onu sevmekten hiç vazgeçmediğimi söyle.
Encuentra a mi esposa. Dile que nunca dejé de amarla.
Lütfen bu zavallı soysuza neden yalan söylediğimizi söyle.
Por favor, dime por qué le estamos mintiendo a este pobre bastardo.
Söyle ona.
Díselo.
Peki, söyle bana, eğer burada olsaydı o ne yapardı?
Pues dime, ¿ qué haría él si estuviera aquí?
Bana kim olduğumu söyle.
Dime quién soy.
Kim olduğumu söyle!
¡ Dime quién soy!
Söyle.
Dilo.
Söyle, Raven.
Dilo, Raven.
Bir şeyler söyle.
Di algo.
" İhtiyar adam şöyle dedi ; üç konuk daha var ve prenses yanıt verdi ;
" Y el anciano dijo,'Tres adivinanzas más.'
- Ancak izini bulunduğunda onu sevdiğimi söyle.
Pero cuando la localices, - dile que la amo.
- Jeremiah, bir şey söyle.
- Jeremiah, por favor.
Söyle bana... eski dünyada gerçekten arkadaş olduğumuzu mu düşünüyordun?
Dime... ¿ de verdad crees que éramos amigos en el viejo mundo?
Hakkımda ne duyarsa duysun bu madalyanın tanıdığı babasına verildiğini söyle.
Y dile que esta medalla se la dieron al padre que conoce, sin importar lo que escuche de mí.
- Yüreğime su serpecek bir şey söyle.
Di algo para distraerme.
Lütfen bana söyle.
Por favor, dime.
Şöyle ki...
Wyatt, estamos en marcha.
Kabul ettiğimizi söyle.
Dile que aceptamos.
Diğer şeyi söyle.
Di lo demás.
- Yanıldığımı söyle bana.
- Dime si me equivoco.
Neyse. Katılmayı kabul ettiğimi ve büyük bir bağış yapacağımı söyle.
Como sea, diles que acepto, e incluye una donación grande.
Beni azarlayacaksan içinde ne varsa söyle.
Si me vas a regañar, tómalo con calma.
Çocukken pederimiz şöyle derdi...
Y recuerdo que cuando era pequeña nuestro pastor nos decía, "Quien vea..."
Dolar Bill'e Klaxon'u onaylamadığımı söyle.
Dile a Dólar Bill que no a Klaxon.
- Haysiyetli davran da söyle.
Ten dignidad y ahórranos el tiempo. - 225.000.
- Tamam, söyle hadi.
- Bien, adelante.
Ekibe söyle.
Díselo al equipo.
Lütfen söyle, Karıma ne dedin?
Dime, ¿ qué le dijiste a mi esposa?
Söyle bakalım.
Dispara.
- Söyle hadi.
Adelante.
- Axe'e bunu söyle öyleyse.
- Entonces dile eso a Axe. - Sí.
Sen söyle.
Dímelo tú.
İnsanlarına adalet zamanı olduğunu söyle.
Dile a tu gente que es hora de justicia.
- Bunu Luciana'ya söyle.
- Díselo a Luciana.
İstediğini söyle, ama dün benim gördüğüm adam tehdit oluşturuyor.
Di lo que quieras, pero el hombre que vi ayer era una amenaza.
Silahlarımız, duvarlarımız ve gerekli araçlarımız olduğunu söyle.
Solo di que tenemos armas, muros y recursos.
Bütün medeniyetlerin şiddetle doğduğunu söyle.
Di que todas las civilizaciones nacieron de la violencia.
Onun adını bir daha söyle.
Di su nombre de nuevo.
Adamlarına adalet zamanında olduğumuzu söyle.
Dile a tu gente que es hora de la justicia.
Söyle bana çocuk, yalanlar senin de mideni bulandırmıyor mu?
Dime, junior, ¿ no te enferman las mentiras?
Söyle bana, Madison seni nasıl ikna etti?
Dime, ¿ cómo te convenció Madison?
Babana, eğer büyük oğlunu bir daha görürsem... kafa derisini yüzmeyi bitireceğimi söyle.
Dile a tu padre que terminaré de arrancarle la cabellera a su hijo mayor cuando lo vea a él después.
Ona bütün bunları görmesi için sağ kalacağını söyle.
Dile a tu padre que estará con vida para verlo.
Joe'ya söyle onu revire götürsün.
Dile a Joe que la lleven a la enfermería.
Söyle!
¡ Dime!
Gömdüğünde, şöyle söylemişti "Tanrı, O'na iyilikle çağrıda bulunanları dinler."
Cuando lo hizo, me dijo que Dios escuchaba a los que le piden un favor.
Nasıl açacağımı söyle.
Dime cómo hacerlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]