English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Söylemeyi unuttum

Söylemeyi unuttum tradutor Espanhol

876 parallel translation
" Ah, sana söylemeyi unuttum.
hay toda una tragedia en el país.
Afedersiniz, ben söylemeyi unuttum..
Discúlpenme. Olvidé decirles...
Size söylemeyi unuttum, adım artık Rocket değil.
Olvidé decir que ya nadie me llama Buscapé.
Sana söylemeyi unuttum.
Se me olvidó decírtelo.
Evet. Sana söylemeyi unuttum. Karı koca olduğumuzu söyledim.
Oh sí... olvidé a decírselo nos registré como señor y señora.
Sana söylemeyi unuttum.
Olvide decirte.
Söylemeyi unuttum, yazmayı bilmiyorum.
Olvidé decirle que no sé escribir.
Sana söylemeyi unuttum. Dün gece tatlı olarak süveterini yedi.
Olvidé decírselo, se comió su chaleco anoche.
Evet. Sana söylemeyi unuttum.
Bueno, en algún momento tenía que decírtelo...
Jerry, sana söylemeyi unuttum.
Jerry, olvidé decirte.
- Söylemeyi unuttum.
- He olvidado decírlselo.
Sana söylemeyi unuttum.
Me olvidé de decírselo.
Sparks, Les'e söylemeyi unuttum, postayı yedi numara yüklesin.
Sparks, se me ha olvidado decirle a Les que ponga el correo en el número siete.
Söylemeyi unuttum.Babam sana bir at gönderdi.
Lo olvidé. Mi padre enviar un poni.
Sana söylemeyi unuttum.
Olvidé decírtelo.
Söylemeyi unuttum, Art.
Olvidé decírtelo, Art.
Oscar planladığımız gibi yarın Chicago'ya gidiyor bu yüzden geleneksel Cuma yemeğinde olamayacağız. Söylemeyi unuttum.
Olvidé decirte.
Söylemeyi unuttum. Benim adım Philip Martin.
Se me olvidaba, soy Phillip Martin.
Size söylemeyi unuttum. Aynı zamanda el falına bakarım. Yemek yaparım, becerikliyimdir, kendi çorap söküklerimi dikerim, asla sarımsak ya da soğan yemem.
Sé leer la palma de la mano, cocino, me trago sables remiendo mis propios calcetines y nunca como ajo ni cebolla.
Bu sabah annenden bir mektup aldım ama sana söylemeyi unuttum.
He recibido una carta de tu madre, esta mañana.
- Söylemeyi unuttum Mick çamaşırların kuruyor. Tertemiz oldular.
Olvidé decírtelo, Mick, tienes la ropa seca y está muy limpia.
- Size söylemeyi unuttum komiserim. - Evet?
Se me ha olvidado una cosa, teniente.
Söylemeyi unuttum. İyi geceler hanımefendi.
Se me olvidó decirle buenas noches, señora.
Hayatım, söylemeyi unuttum, bu gece misafirimiz var.
Cariño, invité a un hombre a cenar.
Söylemeyi unuttum, kimseye güvenmem. Hele kadınlara.
No me fío de nadie y menos aún de las mujeres.
Söylemeyi unuttum.
Se me olvidó decirte.
Sana söylemeyi unuttum. Şu yurtdışındaki adam var ya hani beni New York'taki Alden Otelleri'ne sokacağını söyleyen.
¿ Recuerdas al tipo que dijo que me daría empleo en Nueva York?
- Size söylemeyi unuttum beyler...
- Olvidé decirles...
Size söylemeyi unuttum.
Olvidé comentarles.
- Austin, sana söylemeyi unuttum.
- Austin, se me olvidó decírtelo.
- Ah, size söylemeyi unuttum!
- ¡ Cielos, se me olvidó decírselo!
- Bir şeyi söylemeyi unuttum.
Otra cosa que se me habia olvidado mencionar.
Sana söylemeyi unuttum : Gérard'ın amcası Fas'a gidiyor. O da bizimle kalmaya geliyor.
Por cierto, me olvidaba... el tío de Gérard se va a Marruecos, él vendrá a vivir aquí.
- Sana söylemeyi unuttum, Georgia.
Ah, olvidé decírtelo, Georgia.
Sana söylemeyi unuttum. Eskiden tavsiyeyi dinlerdim.
Olvidé decirte que solías oír mis consejos.
Çok kötü bir şey yaptım ve sana söylemeyi unuttum.
Hice algo horrible y olvidé decírtelo.
Uğrayacağını söylemeyi unuttum.
Olvidé decirte que se pasaría por aquí.
Sana söylemeyi unuttum.
Había olvidado decírtelo.
Söylemeyi unuttum.
Olvidé decírtelo.
Ha, söylemeyi unuttum. Bu kitaplar dikiş kursundaki kadınlara gelmişti.
Se me olvidó que era el lote de las damas costureras.
- Jacobs konusunu söylemeyi unuttum.
- Olvidé decirle lo de Jacobs.
Evet, sana söylemeyi unuttum.
Olvidé decírtelo.
Mucizenin adını söylemeyi unuttum.
Olvidé mencionar el nombre del milagro.
Bakar mısın! Yerimin adını söylemeyi unuttum.
Olvidé decirles el nombre de mi restaurante.
Sana söylemeyi unuttum, Steve.
Oh, se me olvidó decirte algo, Steve.
Sana söylemeyi unuttum. Madigan çetesi aynı şekilde dövüşür.
Por cierto, la banda de Madigan comparte mi opinión.
Söylemeyi unuttum.
¡ Oh! Casi lo olvido.
Ona silahının ne çabuk ateş aldığını söylemeyi unuttum.
He olvidado decirle que eres de gatillo fácil.
Üzgünüm, söylemeyi unuttum.
Lo siento, se me olvidó avisarte.
Söylemeyi unuttum.
Hay algo más.
Sana söylemeyi unuttum.
Ah, no se lo había dicho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]