English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Söyleyebilirsin

Söyleyebilirsin tradutor Espanhol

5,058 parallel translation
Ona korktuğumu söyleyebilirsin.
Puedes decirle que estoy aterrada.
Arşidük ve Kayzerimiz tarafından şanlı bir hafta sonu etkinliğinde azaltıldıklarını onlara söyleyebilirsin.
Les puedes decir que los exterminaron durante un glorioso fin de semana el archiduque y el Káiser.
Bilmem, her hangi bir şey söyleyebilirsin.
No sé, lo que sea.
Sonra hemen Babycakes ve Babymaker'ın normal versiyonunu söyleyebilirsin.
Luego puedes cambiar directamente a "Babycakes" y luego la versión familiar de "Babymaker"
O hayalete yüzünü tokatlayacağımı söyleyebilirsin!
¡ Puedes decirle al fantasma que le pegare en la cara!
Direk söyleyebilirsin.
Puedes decirlo.
Eğer bir şey duyarsan, Ciro'nun aradığını söyleyebilirsin.
Bueno, si llegas a verle, dile que Ciro quiere hablar con él.
Abaddon'a konuşmak için hazır olduğumu söyleyebilirsin.
Puedes decirle a Abaddon que estoy listo para esa charla.
Bana onunla ilgili başka ne söyleyebilirsin?
¿ Hay algo más que puedas contarme sobre él?
Sana yalan söylediler, sen de onlara söyleyebilirsin.
Te mintieron. Puedes mentirles.
Hangi evde olduğunu söyleyebilirsin belki.
Quizás puedas decirme en qué casa está. Solo señala.
Kamu hizmetinde çalıştığımı söyleyebilirsin.
Se podría decir que soy un servidor público.
Biriyle ilgili ayakkabıları sayesinde pek çok şey söyleyebilirsin.
Se puede decir mucho acerca de alguien sólo por su calzado.
Teknik açıdan bakarsak anlaşmayı çoktan bozduğunu söyleyebilirsin, değil mi?
Técnicamente, ya está en falta, ¿ no?
Ne söyleyebilirsin?
¿ Qué me puede decir al respecto?
- Ölüyorsan bize söyleyebilirsin. - Sen haklıydın.
Solo dinos si te estás muriendo.
- Kanser olduğunu düşünmüyorum. - Ölüyorsan bize söyleyebilirsin.
No creo que tenga cáncer.
Baba, kanser isen bize söyleyebilirsin.
- Solo dinos si te estás muriendo. - Papá, tienes buen aspecto.
Raul hakkında başka ne söyleyebilirsin?
¿ Qué más puedes contarnos de Raúl?
Whittier Street Köprüsünde bize ne gördüğünü söyleyebilirsin.
Puedes contarnos lo que viste bajo el puente de la calle Whittier.
Stefan'a hayatını kurtaranın sen olduğunu söyleyebilirsin.
Siéntete libre de decirle a Stefan que tú fuiste la que salvó su vida.
Bana söyleyebilirsin, Geoff.
Cuéntamelo Geoff.
Metresine de cehenneme gitmesini söyleyebilirsin.
También puedes decirle a tu amante que se vaya al infierno.
Yani karına, kulübü çetecilerin basıp sağa sola ateş etmelerinden korkmaması gerektiğini söyleyebilirsin.
Así que puedes decirle a tu mujer que no tiene por qué preocuparse de que un mafioso vaya a dispararle en su club de campo.
Dr. Walker hâlâ oradayken bunu nasıl söyleyebilirsin?
¿ Cómo puede decir eso con la Dra. Walker ahí abajo todavía?
Pekâlâ... Bir davranış psikoloğu olarak şehre tepeden bakan harika bir manzarayı bırakıp böyle bir çöplüğe taşınmak isteyen biri ile ilgili ne söyleyebilirsin?
Entonces... como psicólogo del comportamiento, ¿ qué puedes hablarme... sobre alguien que se muda de un ático, gratis con vistas... a un vertedero como este?
Merhaba demeye çalıştığını söyleyebilirsin.
Cualquiera pensaría que intentaría saludar.
Bana söylemek istediğin bir şey var mı... Söyleyebilirsin, tamam mı?
Cualquier cosa que quieras decirme... puede decírmelo, ¿ vale?
Ve ona beni çıkarmasını söyleyebilirsin.
Y usted puede pedirle que me suelte.
Dokuza kadar saymayı bilen herkese bunun evlilik gecesinde olduğunu söyleyebilirsin.
Le dirás a los que pregunten que pasó en tu noche de bodas.
Bana Dean Masters hakkında ne söyleyebilirsin?
¿ Así que, qué puedes decirme acerca de Dean Masters?
Öyle de söyleyebilirsin.
Puede decirse que sí.
Eğer gitmek istemiyorsan söyleyebilirsin.
Mira, si no quieres ir, dilo... No pasa nada.
Bize Cullen virüsüyle ilgili ne söyleyebilirsin?
¿ Qué puede contarnos sobre el virus Cullen?
Katılırsan sahnenin merkezinde olacaksın ve herkes sana bakacak. O zaman herkese bunun demokrasi olmadığını söyleyebilirsin.
Si usted entra, usted será el centro escenario con todos los ojos en usted Y se puede decir que todos esto no es democracia.
- Bu akşam yemekte ona söyleyebilirsin.
No tenemos una cena esta noche.
Bize Başkan hakkında başka ne söyleyebilirsin?
¿ Y qué más puedes contarnos sobre el presidente?
Onların beni nasıl rahat bırakabileceğini belki söyleyebilirsin.
Entonces quizás puedes decirme cómo hago para que me dejen tranquila.
Ama söylemediğime göre ne sakladığını bana söyleyebilirsin.
Pero dado que no lo hice, puedes contarme qué ocultas.
Söyleyebilirsin.
Puedes decirlo.
Söylemek istediğin herhangi bir şeyi söyleyebilirsin.
Esto significa que puedes hablar. Lo que quieras decir.
Onunla evlenecek misin? Bana söyleyebilirsin.
Consigue un certificado de matrimonio tan pronto como lleguemos.
Her şeyi söyleyebilirsin bana.
Puedes contarme lo que sea.
- Tabii ki de söyleyebilirsin.
- Claro que puedes.
Bana herşeyi söyleyebilirsin, Cyrus.
Me puedes contar cualquier cosa, Cyrus.
Kendine yalan söyleyebilirsin ama bana söyleme.
Puedes mentirte a ti mismo, pero no me mientas a mí.
O yüzden gidip patronuna başarısız olduğunu söyleyebilirsin.
Así que puedes ir con tus jefes y decirles que no funcionó.
İstediğin her şeyi bana söyleyebilirsin.
Puedes decirme todo lo que quieras.
Bana Corbin hakkinda ne soyleyebilirsin?
¿ Me dirás lo de Corbin?
Paco Perez hakkında ne söyleyebilirsin?
¿ Qué puede decirnos de Paco Perez?
Evet, söyleyebilirsin!
¿ Podrías decirlo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]