Tehlikedesiniz tradutor Espanhol
140 parallel translation
Uzun süredir burada yaşıyorsunuz, tehlikedesiniz.
Mientras siga viviendo en esta casa, correrá peligro.
Tehlikedesiniz!
¡ Están en peligro!
Tehlikedesiniz
Está en peligro.
O zaman tehlikedesiniz. - Evet.
- Entonces está en peligro.
Werner, beni dinleyin. Tehlikedesiniz.
Escúcheme Werner estás en peligro.
Tetikte olmamı. Beni tanrı gönderdi ve sizler büyük tehlikedesiniz.
Que tenga cuidado en lo que hago, porque fui enviada por Dios..... y corro un grave peligro.
Sadece kocanız değil. Sizde Tehlikedesiniz..
No es sólo su esposo quien corre peligro.
Sen ve çocuklar çok tehlikedesiniz..
Tú y los niños debéis iros inmediatamente.
Şimdi siz de tehlikedesiniz.
Ahora usted también está en peligro.
Tehlikedesiniz!
Están en peligro.
Çok büyük bir tehlikedesiniz.
Estas en gran peligro.
Tehlikedesiniz!
¡ Ustedes corren peligro!
Tehlikedesiniz!
Corre peligro.
Çocuklar, tehlikedesiniz!
¡ Esto es muy peligroso!
- Şu anda büyük tehlikedesiniz.
- Corre grave peligro.
Tehlikedesiniz.
Se encuentra en grave peligro.
Tehlikedesiniz.
Están en peligro.
Dışarıda tehlikedesiniz.
No es seguro que estés aquí fuera.
Tehlikedesiniz. Thomas sizinle konuştu ve öldü. Voyles'a söyleyin.
Thomas murió porque te la dio, dile eso a Voyles.
Burada tehlikedesiniz.
Está en peligro.
Burada tehlikedesiniz.
Aquí corre peligro.
Büyük tehlikedesiniz.
Estás en gran peligro.
Çünkü siz tehlikedesiniz.
Porque ustedes están en emergencia.
Bu sefer olmaz. - Hepiniz tehlikedesiniz!
- ¡ Todos ustedes están en peligro!
Çok büyük bir tehlikedesiniz.
Está en una situación extremadamente arriesgada.
Tehlikedesiniz.
Está en peligro.
Gerçekten tehlikedesiniz.
Oh, es un gran banquete.
- Sen ve oğlun tehlikedesiniz.
Estás en peligro. Tu hijo también.
Hepiniz büyük tehlikedesiniz!
- ¡ Todos ustedes están en grave peligro!
Büyük bir tehlikedesiniz.
Corréis un gran peligro.
Ona sahip olduğunuz, onu kullandığınız sürece, tehlikedesiniz.
Mientras lo tengáis, mientras lo uséis, estáis en peligro.
Büyük tehlikedesiniz.
Estan en grave peligro.
Bir makine soğukluğunda değilseniz... tehlikedesiniz demektir.
Cuando eres una máquina bien lubricada hueles a peligro.
Siz daha büyük tehlikedesiniz çünkü çiftliğiniz var.
Y ustedes corren más peligro porque tienen una granja.
- Burada kaldıkça siz de tehlikedesiniz.
Y si se queda, Ud. también corre peligro
Büyük tehlikedesiniz.
Están en un grave peligro
Mileydi, hala tehlikedesiniz.
Miladi, todavía corre peligro aquí.
Kesin olan şey Senatör..... çok büyük tehlikedesiniz.
Pero puede estar segura, senadora que Ud. en grave peligro está.
Ne kadar güzel olurlarsa o kadar tehlikedesiniz demektir.
Como las mujeres : Cuanto más bellas, más peligrosas.
Tehlikedesiniz.
Esta en peligro.
- Tehlikedesiniz.
- ¿ De qué estás hablando? - Están en peligro, Irene.
Sen, halkın, Axis... benim yüzümden tehlikedesiniz.
Tu, y tu pueblo, Axis... estais en peligro por mi falta.
- Tehlikedesiniz.
- Está en peligro.
Hepiniz tehlikedesiniz.
Fue embrujado. Todos están en peligro.
Hepiniz tehlikedesiniz!
¡ Todos corren peligro!
Hepiniz tehlikedesiniz! Ve burdan çıkmak zorundayız.
Todos están en peligro y debemos salir de aquí.
Benimle olduğunuz sürece tehlikedesiniz.
Siempre que estén conmigo están en peligro.
Şu an bile, burada otururken, yanımda olduğunuz için tehlikedesiniz.
Incluso ahora. Aquí. Están en peligro por mi culpa.
Maybourne, buradan gitmelisiniz. Tehlikedesiniz.
Maybourne tienes que salir de aquí, estás en peligro.
- Tehlikedesiniz.
- Están en peligro.
- Tehlikedesiniz.
- Estas en peligro.
tehlikeli 173
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikelidir 25
tehlike mi 17
tehlikedesin 20
tehlikeli olabilir 67
tehlikeli değil 16
tehlike geçti 40
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikelidir 25
tehlike mi 17
tehlikedesin 20
tehlikeli olabilir 67
tehlikeli değil 16
tehlike geçti 40