Tehlike yok tradutor Espanhol
420 parallel translation
" Hiç bir tehlike yok...
No correrá ningún peligro...
Burada tehlike yok.
Pues vengan aquí. Aquí no hay peligro.
Sizin için tehlike yok.
Usted no corre peligro.
Şimdilik tehlike yok ama şu andan itibaren gözümüzü dört açmalıyız.
No es inminente, pero hay que estar alerta.
Kesinlikle tehlike yok.
Calma, tranquilo. No hay peligro.
Tehlike yok.
No hay peligro.
Keyfine bak. Burada hiç tehlike yok.
Venga, hay que aprovecharlo.
Hiçbir tehlike yok.
No hay peligro.
Tehlike yok değil mi?
¿ No hay ningún peligro, verdad?
- Senlik bir tehlike yok.
- No tienes nada de que preocuparte.
- Ele geçirmek için hiçbir tehlike yok.
- Y sin peligro de que nos liquiden.
Tehlike yok. Çantanı ver bana.
Salga, déme la valija.
Öyle bir tehlike yok.
No te preocupes.
Şimdilik bir tehlike yok.
Aún no hay peligro.
"Tehlike yok" diyor.
"No hay peligro," dice.
Bu da kalkmış tehlike yok diyor.
Y él dice que no hay peligro.
Hiçbir tehlike yok.
¿ Acaso hay misión sin riesgos?
Tamamen şekillenene kadar, bir tehlike yok.
No hay peligro hasta que esten formados por completo.
Hiçbir tehlike yok.
No había ningún riesgo.
Yalnız gitmek istiyorum, tehlike yok.
Porque por una vez quiero ir sola. ¿ Qué hay de malo?
Burada benim için bir tehlike yok.
No estoy en ninguna clase de peligro.
Yakınlaşma yok, kargaşa yok, tehlike yok.
Sin relaciones, sin complicaciones, sin peligro.
- Başsız Süvari'yi kontrol eden babamsa benim için tehlike yok demektir.
¿ Qué peligro podía correr si era mi padre... quien controlaba al Jinete Sin Cabeza?
Ciddi bir kaza geçirdim ama ölüm kalım meselesi olmasına rağmen şu an için bir tehlike yok.
"He sufrido un accidente grave. No estoy en peligro por el momento, aunque es una cuestión de vida o muerte".
Kesinlikle hiç bir tehlike yok.
No hay peligro alguno.
Artık hiçbir tehlike yok.
Ya no hay peligro.
- Burada tehlike yok.
- Aquí no hay ningún peligro.
Henüz böyle bir tehlike yok.
Aún no hay que temer por ese lado.
Herhangi bir tehlike yok.
No hay ningún peligro inmediato.
Hiçbir tehlike yok üstelik.
Además, no hay peligro.
- Tehlike yok mu?
- ¿ No hay peligro?
"Böyle bir tehlike yok. Sonsuza kadar gidiyorum", dedi.
"No volverá a pasar, me voy para siempre", dijo.
Merak etmeyin, peder. Henüz tehlike yok.
No se preocupe, padre, no estamos en peligro.
Tehlike yok.
¡ no hay peligro!
- Burada hiç bir tehlike yok, değil mi?
- Ya le dije que no. Está en buenas manos.
Bunda bir tehlike yok!
¡ No hay peligro!
Hiçbir tehlike yok. Bu, sizin için hiçbir şey ifade etmiyor mu?
No correríamos peligro, ¿ no cree?
Gayet güvendeyim, herhangi bir tehlike yok.
Estoy a salvo : no peligro.
Tehlike yok.
Todo despejado.
Burada tehlike yok.
Aquí no hay peligro.
- Böyle bir tehlike yok.
- Ningún riesgo.
Herkes en ufak bir tehlike bile yok demişti. Bunu özellikle sormuştum.
Todo el mundo me dijo que no había ningún peligro.
Ah, tehlike yok ortada.
No hay ningún peligro.
Üç vuruşun anlamı "tehlike yok."
Tres golpes "No hay moros en la costa"
- Tehlike yok.
- No hay peligro.
Tehlike falan yok.
Ningún peligro en absoluto.
Tehlike yok, ama durum ciddi.
No es grave, pero es serio.
"Hayvanların sayısı azalıyor, yiyecek yok oluyor," "tehlike anı yaklaşıyor." Bu raporları kim yazıyor?
"Los víveres desaparecen, la comida escasea, la situación es cada vez más peligrosa".
Sizin için hayati tehlike diye bir şey yok sevgili Bayan, çünkü siz biraz da numara yaptınız.
Peligro de muerte inmediato no ha habido. Lo suyo, señorita, ha sido una ficción.
Tehlike teşkil ettiklerinde, onları yok ediyoruz.
Cuando se plantee un peligro, nos va a destruir.
Çok büyük bir tehlike içinde olduğunu seni bilgilendirmeye gerek yok. Beni bilgilendirmenize gerek yok.
No necesito informarle de que se halla en grave peligro.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65