Uçun tradutor Espanhol
241 parallel translation
Uçun hadi!
¡ Ahora, volad!
Uçun!
¡ Volad!
Hadi uçun güvercinler.
Ahora marchaos, palomas.
Öyle bir durumda benzin bitene kadar uçun, paraşütle atlayıp uçaklarınızı yok edin.
En ese caso, deben continuar hasta que se termine el combustible, eyéctense y destruyan sus aviones.
Hornet'ten kalktıktan yarım saat sonra motor arızası yaşarsanız gemiye geri uçun ve suya inin.
En caso de problema a menos de 30 minutos después del despegue den media vuelta y americen.
12 : 00 yönünde uçun.
Artillería, a las 12, a nivel.
" Dünyanın sonuna uçun kötü talihliler.
" Huid al fin del mundo, condenados.
Uçun, benim kuş dostlarım.
Volad, mis amigos con alas.
Bear Kanyon boyunca uçun.
Patrullen por el Cañón del Oso.
Alçaktan uçun.
Manténganse abajo.
Menoptra'ya ışıkların deltasına uçun.
Vuela al Delta de las Luces.
Uçağınızı tamir edin geri gelin ve bizim için uçun.
Así que repare su avión, vuelva y vuele para nosotros.
Evet, var.Alçaktan uçun.
Sí lo hay. Vuela bajo.
Bu yüzden beyler azami yükseklikte uçun ve iyi sürün.
Por lo tanto, caballeros... vuelen a la máxima altura y hagan buen uso de ella.
Pencereden dışarı uçun paralar, Pencereden dışarı uçun paralar,
Tiro las alubias por la ventana Tiro las alubias por la ventana
Pencereden dışarı uçun paralar, bugün şanslı günümdeyim,
Tiro las alubias por la ventana He tenido un día de suerte
Pencereden dışarı uçun paralar,
Tiro las alubias por la ventana
Pencereden uçun paralar, Pencereden uçun paralar,
Tiro las alubias por la ventana Tiro las alubias por la ventana
Pencereden uçun paralar, şanslı günümdeyim,
Tiro las alubias por la ventana Tuve un día de suerte
Pencereden uçun paralar, pencereden uçun paralar,
Tiro las alubias por la ventana Tiro las alubias por la ventana
Pencereden uçun paralar, uçun paralar, uçun paralar,
Tiro las alubias por la ventana Las alubias, las alubias
Siz ikiniz baylar, uçaklarınıza binin ve Haleiwa üzerinde uçun.
Ustedes dos volarán a Haleiwa.
Öyleyse uçun kardeşlerim dünyaya bir bakın
Así que vuelen Y fíjense en el mundo
İkinizde hemen, uçun.
Piérdanse.
Çıldırın ve uçun!
¡ Enfurezcan y listo!
Beni yakından takip edin, 15 metre üstünden uçun.
Síganlo de cerca, sobrevuelen a 15 metros de él.
- En son bildirilen pozisyona uçun.
- Vaya a la última posición conocida.
- Nefesini boşuna tüketme. Uçun!
- Ni te molestes. ¡ Evacúen!
Pan Universe ile tekrar uçun.
Vuelen de nuevo con Pan Universe.
Kristal yarasaları, uçun!
¡ Vuelen, murciélagos de cristal!
Hadi. Uçun. Hadi.
Andando.
Hadi. Uçun!
¡ Vengan, vuelen!
Uçun!
¡ Vuelen!
Uçun!
¡ Para arriba!
Colonial Havayolu'yla uçun.
Vuele con Colonial Airlines.
Uçun!
¡ Dispérsense!
" Uçmak zorundaysanız bizimle uçun.
"Si tiene que volar, vuele con nosotros"
Durmayın uçun!
¡ Volad! ¡ ld a casa!
Jack, Maggie, mutlu bir birşey düşünün ve benim gibi uçun.
Maggie... sólo tienen que tener un pensamiento feliz y volarán como yo.
Yüksekten uçun...
"Fly High"
Bizimle uçun.
"Vuela con nosotros."
Yüksekten uçun benimle uçun, mutlu uçun.
"Fly High" "Fly with me y ser feliz".
Etiyopya üzerinden uçun :
"¡ Ahí hay un tipo que necesita una banana!"
Alacağınız keyif, hangi ucun size dönük olduğuna bağlı.
Disfrutar de ella depende del lado en qué nos encontremos.
Aslında bir ip ucun var.
- Pero ahora tiene un indicio.
DANRlCK HAVAYOLLARl GELİN, BİZİMLE UÇUN
Un momento
Uçun.
Vuelen.
Vakalarımda bir ucun gizemli olmasına alışkınım, fakat her iki ucun böyle olması çok karmaşık.
Estoy acostumbrado a tener misterio... en un extremo de mis casos pero tenerlo en ambos lados es demasiado confuso.
Emin değilim ve yanlışım varsa düzelt lütfen ama sanırım meme ucun görünüyor.
Porque, no estoy seguro, y corrígeme si estoy equivocado pero creo que aquí se ve un pezón.
- Meme ucun.
- Eso es un pezón.
Evet, meme ucun görünüyor.
Sí, se te ven los pezones.