English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Ya kız

Ya kız tradutor Espanhol

17,950 parallel translation
Ya kızın olduysa?
¿ Y si tienes una hija?
- Ya kız, o da öldü mü?
- ¿ Y la chica, está muerta también?
Kızınızın da bilgilendirdiği üzere.. ... bugünkü seremonide fazladan katılımcı ayarladım
Como su hija ya les habrá informado, para la ceremonia de hoy, hemos traído bastantes figurantes.
O artık benim kızım değil...
Ella ya no es mi hija.
Koca kızım.
Ya soy mayorcita.
- Koca kızım.
- Ya soy mayorcita.
Nehir kırmızıya dönüyor.
Los ríos fluyendo rojos.
İşler kızışıyor ve bunun nasıl sonuçlanacağını biliyorum.
La cosa ha ido a más, y ya sabemos cómo acaba esto :
Okuldan tanıdığım bir kız Şikago'ya gidiyordu.
Una chica que conocía de la escuela iba a Chicago.
Sonra da bizden daha akıllı, daha iyi bir genç gelecek. Ve o kız ya da oğlan... Bizim zorlu araştırmamızı geliştirip ışığı yakacak.
Y luego llegará alguien más joven, listo y mejor que nosotros y él, o ella, rematará nuestro trabajo y sorprenderá al mundo.
- Mere artık yalnız değil Gorrik.
Los Mere ya no están solos, Gorrik.
Evet, bildiğiniz gibi işte, kısaca harikayız.
Ya sabes, lo mismo de siempre, pero nos va de maravilla.
Yukarıya odamıza çıkarız, kızları da alırız bayılana kadar bütün gece pompa yaparız.
Subimos con las chicas. Y hacemos fechorías toda la noche, hasta caer rendidos.
ama sahip olduğumuz C-4, nitrojen ya da, patlayıcılardan... zırnık vermiyorduk onlara... taa ki bir gece, beş biradan sonra, kanıt odasındaki bir çift sandık dolusu tüfeği onlara satmak gibi dahiyane fikir aklıma gelene kadar.
Pero todo lo que dejábamos caer... C-4, nitro, explosivos... ellos no picaban... hasta que una noche, después de un par de cervezas, tuve la brillante idea de venderles un par de cajas de Panther AR-15s de nuestro almacén de pruebas.
Artık kızınızın okuldan atılmasını ya da karınızın fabrikaya gönderilmesini beklemeyin.
No esperéis a que se lleven a vuestra hija del colegio o a que envíen a vuestra esposa a La Fábrica.
Artık her şeyim var ama yalnızım.
Ya lo tengo todo pero me siento solo.
Halihazırda zaten olağanüstü bir şifre kırıcısınız Bayan Carter.
Bueno, usted ya es una descifradora de códigos excepcional, señorita Carter.
Bilrsin, seks yapacağın hiçbir kız gözükmemekteyken gecenin birazdan biteceğinin farkına varırsın ve o gece sevişebilmek için çareler ararken öyle tipleri görürsün ve onlarla yatarsın...
Tu sabes la jaña con la que jamás tendrías sexo, pero cuando ya se acerca el final de la noche y te quedas sin opciones, empezas a considerarla, y Dios, como que es una...
Sadece öyle olunca "Hayatta bu kızı yoran şey ne?" diye düşünüyorum.
Solo, ya sabes, cuando te pones así, me pregunto : "¿ Qué será lo que la cansa en la vida?".
Şu görüştüğüm ve neden benimle görüştüğünü anlayamadığım kız var ya?
¿ Vieron esa chica que me ha estado hablando y no sé por qué?
Ya da kızın altından amı mı var ne?
¿ La de ella es de oro?
kız arkadaşım değil o benim biliyorsun sen de.
Ya no es mi novia, y lo sabes.
Babam kızının yüzüne bile bakmıyor artık.
Y mi padre ya ni me mira.
Ya senin kızın olsaydı?
¿ Y si fuese su hija?
Ama siz Skaikru'ya masanızda yer ayırarak onu iyice kızdırıyorsunuz. Oraya odaklanmalıyız.
Nuestra atención debería estar ahí.
Şey gibi oldu. Kız kardeşime yatıya arkadaşları gelmiş gibi.
Es como cuando mi hermana hacía pijamadas.
Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, mor renklerinin kısaltması...
Ya sabes. Rojo, naranja, amarillo, verde, azul y añil.
Onu takip ederiz ve Zogu onu, Wi-Fi'ını çaldığı ya da artık her ne için öldürdüğü zaman, belki adli muayenede şansımız döner.
Lo vigilaremos, y cuando Zogu lo mate por robarle la conexión wifi o algo, quizá tengamos suerte con el forense.
" Işıldayan kırmızı tüyünü ise sadece beyaz tüyleri olan martıya vermiş.
" Le dio su radiante pluma roja a la gaviota de plumas blancas.
Cafede işten ayrılan kız vardı ya.
¿ Esa chica de la cafetería que se había ido?
Kimliği nizami olduğuna göre derhal kasa odasına yönlendirilmek ve 1938 Bankacılık Kanunu'na uygun olarak yalnız kalma hakkımızı kullanmak istiyoruz.
Ya que su identificación está correcta, nos gustaría ir a las cajas de seguridad y que nos dieran privacidad, como dice la Ley de bancos de 1938.
Kız arkadaşın ya da...
Tu novia o...
Çoktan bir hata yaptınız beni kızdırdınız.
Ya habéis cometido un error. ¡ Cabrearme!
Bu artık arkadaş olmadığımız anlamına mı geliyor?
¿ Significa eso que ya no somos amigos?
- Bakacağız artık.
- Sí, ya veremos.
Taş ocağına gitmeden hemen önce Reg'le Pete'in öldüğü günden sonra artık kimseyi aramaya çıkmamamız gerektiğini söylemiştin.
La mañana siguiente a lo de Reg y Pete. Dijiste que ya no debíamos buscar gente.
Bakacağız artık.
Ya veremos.
Buna engel olacağız zaten, önceden de yapmıştık.
Sí, los detendremos. Ya lo hicimos antes.
Son olarak.. biliyorsunuz, tüm o tipleri devirmek birkaçımız sana bir şey aldık, Axe.
A tal fin, ya sabes... - Tu lo sabes. -... Golpeando gente hacia fuera, un par de nosotros que tiene algo, Axe.
Kız kardeşiniz zaten almış.
Su hermana ya los recogió.
Cumhuriyetçi seçmenin, kırmızı ya da mavi giyen kadınlara oy verdiğini keşfettik.
Descubrimos que los votantes republicanos responden mejor a las candidatas que usan rojo o azul.
Gün ışığından rahatsız olduğunuzdan ondan da kaçıyorsunuz. Bu da kendinizi suçladığınız için, çünkü güneşten hoşlanmamayı sağlıksız ve hatta ahlaksızlık olarak görüyorsunuz.
La luz solar le molesta, así que también la evita, por lo que se siente culpable ya que piensa que no es saludable e incluso inmoral que no le agrade el sol.
Tatlı kızım Eulalia'ya ne olduğunu sordu.
Mi dulce hija preguntó qué pasó con Eulalia.
Desteğe ihtiyacımız olursa, ya da senin ihtiyacın olursa, bir tık uzağındayız.
Si necesitamos apoyo, o si lo haces, estaremos a una llamada.
Kahretsin, zaten yeterince belada bulunuyoruz, artık ihtiyacımız yok!
Maldita sea, ya tenemos muchos problemas, - no necesitamos más.
Sadece kısmen uzaylıyız. Bu da hastalık değil, daha çok bilinçlenme.
Y ya sabes, solo somos alienígenas en parte... y no es una enfermedad... es un despertar.
Şu konuştuğum kız var ya... -... hamile.
Esta... chica que he estado viendo está... bueno... embarazada.
Demek yalnız kovboy artık yalnız olmayacak.
Así que Jakes el Tuerto ya no será un llanero solitario.
Efendim, laboratuar ya da ofis için uygun olmadığımızı kanıtladık...
Señor, creo que hemos probado que no estamos hechos para el laboratorio...
Virüsün belirtileri arasında karın ya da göğüs üzerinde dairesel kırmızılık ve deride döküntüler, peşinden mide bulantısı saldırgan tavırlar ya da beklenmeyen davranışlar görülebilir.
Los síntomas incluyen ronchas rojas en el abdomen o pecho, seguido de náuseas, delirio y episodios de comportamiento agresivo.
Galiba artık tavuklarımıza ihtiyacımız kalmadı.
Supongo que ya no necesitamos a nuestras gallinas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]