Yaptığımız tradutor Espanhol
18,696 parallel translation
O günden beri yaptığımız her şey bu planın gerçekleşmesini sağlamak içindi.
Desde ese día, todo lo que hemos hecho ha sido al servicio de ese plan.
Ruiz'le anlaşmayı yaptığımız anda Lobos'u taşaklarından yakalamışız demektir.
Una vez que tengamos el acuerdo de Ruiz listo, tendremos a Lobos por los huevos.
İşlemleri sadece dijital ortamda yaptığımızı bilmelisiniz.
- Se hace de manera digital.
Mystery Man bağlılığımızı görmeli özellikle yaptığımız şeyden sonra.
Mystery Man debe ver lo implicados que estamos, sobre todo tras lo que hicimos.
Yaptığımız bu işleme cilt koruyucu mastektomi diyoruz.
Haremos algo conocido como mastectomía conservadora de piel.
- Tepem attı çünkü bunu yapamadı ve daha da önemlisi yaptığımız şey yüzünden Donna'nın babasının başı belada ve sen yardım etmeme izin vermiyorsun.
Porque no lo logró y aparte de eso, el papá de Donna está en problemas por lo que hicimos y no me permites que ayude.
Yaptığımız işlere bir de bu çocuğun eklenmesi son derecede dikkatli olmamızı gerektiriyor.
Si añadimos un niño hará que sea... infinitamente más complicado.
Mads emin olabilirsin hiçbir Vacarro bugün burada yaptığımız anlaşmayı bozmayacak.
Mads, tienes mi garantía de que ningún Vacarro romperá jamás este acuerdo que hoy hemos forjado.
- Yaptığımız işlemleri olabildiğince insancıl tutmaya çalıştık.
Siempre intentamos mantener nuestro proceso tan humano como es posible.
Tamam bakın. Burada neler yaptığımızı düşündüğünüzü bilmiyorum.
Esta bien, miren, no sé lo que creen que ha pasado aquí.
Görünüşe göre birileri bazı belgeleri sızdırmış onları bir tür örtbasla suçlayan ve bizim yaptığımızı düşünüyorlar.
Al parecer alguien filtró algunos documentos implicándolos en alguna clase de encubrimiento, y ellos creen que fuimos nosotros.
Bunu Elizabeth için yaptığımızı unutma.
Recuerda que lo hacemos por Elizabeth.
Bu kolyeyi Ocean City'ye yaptığımız gezide bir hediyelikçide bulduk.
Encontró esta pulsera en una tienda de abalorios durante un viaje a Ocean City.
Biri gidip ona, ikimizin yan yana oturup onu oradan kurtarmak için şu an neler yaptığımızı anlatsa ne düşünürdü, hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas lo que pensaría si alguien le dijera que nosotros dos estamos aquí sentados, haciendo lo que estamos haciendo para intentar liberarla?
Onu bu işe sokmaya kalktığında gerçekte yaptığımız şeyleri göz ucuyla bile olsa görürse onu öldürdüğümüzü anlayacaktır.
Si alguna vez intentas meterla en este trabajo y tiene la más mínima sospecha de lo que realmente hacemos, averiguará que lo hemos matado.
Elizabeth bizim yaptığımız işi yapanların yönünü yitirmesi kolay olur.
Elizabeth... Cuando haces lo que hacemos nosotros, es muy fácil perder el rumbo.
Ama şu ana kadar diğer insanların söyleyecekleri hakkında endişelenmemizi gerektiren yaptığımız ya da yapmadığımız bir şey olmadı.
Pero no hay ni una sola cosa que hayamos hecho o que no hayamos hecho donde nos hayamos preocupado sobre lo que los demás van a decir.
- Ne? Kötü bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum.
Creo que empezamos con el pie izquierdo.
Beş gün oldu ve şimdiye kadar tek yaptığımız paramızı tüketmek oldu.
Nos quedan cinco días, y lo que hemos hecho es agotar nuestros fondos.
Bu yaptığımız şey ne ki zaten?
¿ Qué se supone que es esto?
Birlikte kamp yaptığımızı mı?
¿ El acampar con nosotros?
Yaptığımız onca güzel şey ne olacak?
¿ Y qué pasa con todas las cosas buenas que hemos hecho?
Bana burada ne yaptığımızı söyleyecek misin?
¿ Me quieres decir qué estamos haciendo aquí?
Birisinin ne yaptığımızı öğreneceğinden, özgürlüğümü kaybedeceğimden çok korktum.
Tenía tanto miedo de que alguien averiguara lo que hicimos, de perder mi libertad.
Yaptığımız işi.
Acerca de su trabajo. Acerca de mi trabajo.
Cosima yaptığımız yapmadığımız şeyleri konuşmak için ileride çok zamanımız olacak.
Cosima, ya habrá tiempo para debatir los pros y los contras de ciertas decisiones luego.
- Aynen yaptığımız gibi.
- Lo mismo que estamos haciendo.
Hilltop yaptığımız anlaşmaya uyduğu sürece evde yiyeceğimiz vardı zaten.
Mientras Hilltop mantenga su parte del trato, tenemos comida en casa.
Neden yaptığımızı biliyorsun
Sabes que lo hicimos. ¿ Ves?
Sana canavar gibi görünmüş olabiliriz ama belki neden böyle yaptığımızı anlarsın diye herşeyi anlattım.
Sé que debemos parecerte unos monstruos, pero tenía que ser honesta y así tal vez podrías entender por qué lo hacemos.
Gel şuranın altına, ben de ne yaptığımızı göstereyim.
Ven aquí abajo. Te mostraré lo que haremos.
Cartman'a ne yaptığımızı sen de biliyorsun!
, es por lo que le hizimos a Cartman!
Burada yaptığımız şey bize zamandan tasarruf ettirebilir.
Lo que hacemos ahora nos puedes ahorrar tiempo.
Toplantı yaptığımızı görmüyor musun?
¿ No ves que estamos en una reunión?
Yaptığımız her şey, platform, kutu onun içinde.
¡ Sí! Todo lo que hicimos para la plataforma, la caja, todo.
Big Bear'da kamp yaptığımızı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cuando acampábamos en Big Bear?
- Hapa bir şey yaptığımızı anlarlar.
- Sabrán que la hemos alterado.
Yaptığınız şey için minnettarım.
Mira, te agradezco lo que hiciste.
Harika bir siyah kadın, benim küçük kızım için akıl hocası, dünyanın bizim gibilere neler yaptığını... öğretebilecek biri... çamura batıp..
Una brillante mujer de color como mentora de mi pequeña, Alguien que le pudiera enseñar lo que el mundo le hace a personas como nosotros...
- Kibirli herif, buraya gelmiş kızımı tehlikeye attığım için beni suçluyorsun halbuki o, senin yaptıkların yüzünden bu durumda.
¿ No eres tú el alto y poderoso acusándome de poner en riesgo a mi hija, cuando la razón por la que está en esa posición es precisamente por algo que hiciste tú?
Alınmayın Bay Specter ama kızımın parasıyla ne yaptığı sizi ilgilendirmez.
Sin ganas de ofender, Sr. Specter, pero lo que mi hija haga con su dinero no es tu problema.
Peki bu adamla o girilemez denen Harvard dosya odasında seks yaptığınız ve orada onu iddialara göre yalnız bıraktığınız da yalan mı?
¿ Es mentira que tuvo sexo con ese hombre y lo dejó solo en el supuesto cuarto de registros impenetrable de Harvard?
Ve eğer bunu onunla yaptıysanız başkalarıyla yapmadığınıza neden inanalım?
¿ Y si le hiciste eso a él...? ¿ Por qué debemos creer que no lo hiciste con otros?
Onların ne yaptığını anladığımızı fark ettiklerinde enerjiyi kesip bütün iletişimi sonlandırdılar.
- No lo sé. En cuanto supieron que habíamos averiguado lo que hacían, tiraron del enchufe y cortaron todas las comunicaciones.
Jane'e o kamyonun logosunu kim yaptıysa çalıştığımız diğer tüm dövme olaylarında olduğu gibi içeriden çok net bilgisi varmış.
Quien puso ese logotipo del camión, en el tatuaje en Jane tenía un conocimiento muy específico de información privilegiada, lo mismo con todos los demás casos con tatuajes que hemos trabajado.
Nasıl bencilce bir eylem yaptığınızın farkında mısınız?
¿ Se da cuenta de lo egoísta de sus acciones?
Yıllardır stresten yaptığım temizlikler hayatımızın en değerli anılarını yok etti.
Años de limpieza de estrés se ha erradicado una vida de recuerdos preciosos.
- Önceden iş yaptığınız arkadaşlarımız var ya?
¿ Y la otra gente nuestra con la que estabas tratando?
Her gün yaptığım bir şey değil Zaman Tayfları'nı Hız Gücü'nden çıkarmak için bir şey yapmam gerekiyordu Zoom'a benden çok kızgın olmalarını ümit etmiştim.
No es algo que pueda hacer todos los días, pero necesitaba una manera de atraer a los Espectros de Tiempo fuera de la Fuerza de Velocidad, esperando que se enfurecieran más por lo que Zoom hizo que por lo que yo hice.
Danimarka vatandaşları, saldırı altındayız. Troll Avcısı : atalarımızın geçmişte yaptığı gibi, ailemizi savunmak için ayağa kalkmalıyız.
Ciudadanos de Dinamarca estamos bajo ataque como nuestros ancestros hicieron hace mucho tiempo debemos levantarnos para defender a nuestras familias un troll ha venido a nuestra villa y tomo a nuestra amada princesa y luego regreso a su guarida secreta gateo devuelta a su pequeña cueva
Kızıma ne yaptığını bilmiyorum Ash Williams ama sana gününü göstermek için silaha ihtiyacım yok.
No sé lo que le hiciste a mi hija Ash Williams, pero no necesito un arma para patearte el trasero.
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24