Yine mi o tradutor Espanhol
900 parallel translation
- Thomas, yine mi o mesele!
- Tomas, no...
- Yine mi o? Yemek zorunda mıyım?
Pero otra vez tengo que tomarme esto...
Yine mi o!
¡ Ella otra vez! ¡ Maldición!
Ah, yine mi o.
Otra vez él.
Yine mi o kız? Pis herif.
Ella otra vez. es un viejo verde.
Yine mi o herif!
Ha vuelto otra vez.
Hayır, yine mi o!
No, otra vez no.
Yine de elinizden gelenin en iyisini yaptınız... ve Harry siz iki genç serserinin tüylerini geri almasını sağladığına göre... belki o da kızımla evlenip bu işe bir nokta koysa iyi olur, değil mi doktor?
Aun así, lo hicísteis muy bien y Harry os devolvió vuestras plumas. Pues que se case con la chica y acabemos.
O zaman tavşanları belki yine bana baktırır, değil mi?
George no se daría cuenta.. Entonces podría cuidar de los conejos sin problemas.
Ama önce biraz çakırkeyif olmam lazım, değil mi? Biraz önce o merdivenlerde, bu dediğimi hissettim yine.
Entonces trato de convencerme y de imaginar que ocurrió.
O da demişti ki : " Yine mi kız?
"Las mujeres no pueden ayudar en el trabajo".
Öyleyse ateş, yine o ateş içimde.
¡ Vuelve así mi angustia!
Annem yine alışverişe mi çıktı? Yoksa komşularla çene mi çalıyor?
¿ Mamá salió de compras o a conversar con las vecinas?
Yine kulağına o ses bir şeyler mi fısıldıyor?
¿ Esa vocecita te está susurrando en el oído de nuevo?
Söyledim. Yine söylüyorum. Baba o yağız tayda ısrar ederse her şey iyi gidecek.
Lo digo, y seguiré diciéndolo, si mi padre se queda con ese purasangre, todo resultará bien.
Karıma da söyledim, o bana sadece çok sinirli olduğunu söyledi ama yine de endişeliydim ve bu gece daha da kötü göründün.
Mi mujer dice que no es nada. Pero a mí me tienes preocupado. Y esta noche pareces estar peor que nunca.
O benim oğlum ama yine de ne yapacağını bilmiyorum.
Él es mi hijo, no sé lo que sería capaz de hacer.
Bugün bitirebilecek misiniz yoksa yine gelmeniz gerekecek mi?
¿ Cree que terminará hoy o tendrá que volver?
- Savaşta veya barışta, üstlerinizin yanlış hareket ettiğini düşündüğünüzde, onlara yine gazetelere... demeç vererek mi saldırırsınız? İtiraz ediyorum.
Y si llegara la ocasión, en la paz o en la guerra, en la que pensara que sus superiores se equivocaban, ¿ correría a los periódicos con ataques contra su comportamiento?
Bana yine eski zokayı mı yutturuyorsunuz?
¡ O tratas de burlarte me mi?
Yine de aklımda her zaman o yaratığın yakınlarda bir yerde pusuya yattığını hissediyorum. Sinsi ve karşı konulamaz. Öldürmek için yeniden uyandırılmayı bekliyor.
Y sin embargo, siempre en mi mente... siento que la criatura está al acecho en algún lugar cercano... furtiva e irresistible y sólo esperando a que vuelvan a invocarla para matar.
Ama bana sırt çevirirsen, yine arkadaş dediğin o pisliklerin yanına dönersen, artık oğlum değilsin demektir.
Pero si me das la espalda y vuelves con esos que llamas amigos te abandonaré. Dejarás de ser mi hijo.
Ben de aynı şeyleri hissediyorum, ama yine de o benim patronum.
Probablemente a mi me da más asco, pero, que se va a hacer, es el jefe.
Ne düşünüyorum biliyor musun, bana kalırsa bir Fransız anne... buna baskı filan yaptı. Ama o yine kendini kurtarmayı başardı.
Por mi parte, creo que una madre francesa apuró a nuestro muchacho ya sabes, pero èl supo cómo escapar.
Ya da keşke, yönetmelik şartlarını karşılayacak kadar değil de herkese yetecek kadar filika taşısaydık, durum yine farklı olurdu, değil mi?
O llevando las lanchas necesarias... y no las justas para cumplir con el reglamento. Hubieran sido diferentes las cosas.
O daha 17 yaşında. Ve seni temin ederim ki, sağ ise... eninde sonunda yine benim oğlum olacak.
Pero tiene solo diecisiete, y si él está vivo, tarde o temprano, el será mi hijo otra vez.
Bu normal bir şey mi, yoksa yine korkmam mı gerekiyor?
¿ Esto es normal o debería ponerme nervioso?
Yine o tekneye mi?
No volveremos a aquel bote...
And olsun çığlık atarım. - Neden? - Yine mi?
O me dejas salir de aquí, Gregory West, o empezaré a gritar... ¡ A gritar!
Yine işten kovuldun, değil mi?
O sea que vuelves a estar sin trabajo, ¿ eh?
Yine mi başlıyoruz? Charles veya Pierre veya Paul diye birini tanımıyorum ben.
No sé nada de ningún Charles, Pierre o Paul.
Yine de, bu kalmayı istememe mi yoksa gitmeyik istememe mi neden oluyor bilmiyorum.
Pero no sé... si esto me hace querer irme o quedarme.
Beni sokaklarda sürüklemek- - O gecelerden biri mi olacak yine?
Vaya, va ser una de esas noches.
Acaba o da her şeyi çevirip sonra yine ters çevirmeyi bilir mi?
Me pregunto si sabe de cambios. Y de cambios de cambios.
Yine o tapınakta takılıyordun değil mi?
Has vuelto a ir a ese templo.
Bir bildiğin mi var, yoksa yine hava mı atıyorsun?
¿ Sabe algo o está alardeando, como de costumbre?
- Yine mi o?
- Otra vez él.
Yine mi o korkunç müzik!
- Van a oír música clásica.
Yine mi?
¿ De nuev o?
Gerçek dünyaya karışmaya hazırdım. Ama yine de o lafı duyduğumda... İçimi bir heyecan kapladı.
El día de mi entrada en el mundo real, tuve deseos de rebelarme, cuando dijeron :
Arkasında yine bizim Minik Kuş vardı da ben mi fark etmemiştim yoksa?
¿ Estaría este Pajarillo detrás de esto, o simplemente no me di cuenta?
Çılgınlar gibi eğlenelim mi yoksa yine yok mu olacaksın?
¿ Vamos a aprovecharla o desaparecerás, como de costumbre?
Yine de, o benim annem, ona aynı şekilde davranmaya devam edeceğim.
Aún así, ella es mi madre así que la trataré como tal.
İyi birisi değil ama yine de istediğim kişi o.
Pero es lo que a mi me conviene.
Yine o kadın onun aklına giriyor.
Ya lo ves, esa mujer es como mi ángel malo.
Yine o saçmalığa başlayacaksın, değil mi?
¿ Pretendes convencerme que podrías repetirlo?
Ama sizin gibi bir oyuncu, inançlı olsa da olmasa da bunu ulvi bir sinema şölenine dönüştürebilir. Sinema dilini kullanarak basit, yalın ama yine de anlamlı imgeler yardımıyla ilâhi bir şiiri ortaya çıkarabilir. Roland Barthes'ın da dediği gibi sintagmatik içinde birazcık John Ford bulunan...
Pero sé que, mejor que un artista como usted, nadie, sea creyente o no podrá comprender que un cierto cine, digamos estructuralista puede recuperar una poesía sublime a través de imágenes primarias desnudas, elocuentes en su pobreza sintagmática, como decía mi amigo Roland Barthes.
Hey, anne o sakatı yine yanında mi getirdin?
Eh, mamá ¿ te has traído a tu lisiado?
Bu yine o kısa süreli işlerinden biri olmayacak değil mi?
No será otro de esos trabajos temporales, ¿ no?
"Koyunumu geri ver?" Yine o eski çığırtkanlık.
"¡ Devuélvame mi oveja!" - chilla la ex-cantante chillona.
Ama, hayatımı kurtaran da yine o deli adam.
Pero es el mismo loco que salvó mi vida.