Çalışmaya tradutor Espanhol
9,736 parallel translation
Hükümet Taylor'ı devirdiğinde John ile bir solucan üzerine çalışmaya başladık hem Taylor'ın hem de Humanich'lerin bağlı olduğu üs operasyonuna sızacak ve onu yok edecek bir program.
Cuando el Gobierno puso mano sobre Taylor... John y yo comenzamos a trabajar en un gusano, un programa que se infiltraría y destruiría la base operacional en que ambos Taylor y los Humánicos fueron construidos.
Çalışmaya başlamak için sabırsızlanıyorum, eğer hazırsanız.
Estoy ansioso por empezar a trabajar, si está listo.
Şimdi mi kafan çalışmaya başladı.
Así que ahora eres Johnny...
Üniversiteden sonra kreşte çalışmaya başladım.
Bueno, después del instituto empecé a trabajar en la asistencia social.
Sonra, bodrumda çalışmaya başladın. Beni rahatsız etmekten korktuğunu söyledin.
Y luego trabajaste en el sótano, dijiste que no querías molestarme.
Sen insanlara zarar vermeye çalışmaya devam ediyorsun ve ben de insanların zarar görmesinden hoşlanmıyorum.
Es que usted intenta hacer daño a la gente y a mí no me gusta que les hagan daño.
Burada çalışmaya başladığımda amirimdi.
Era mi superior cuando yo empecé aquí.
Herkes Harimadara'ya çalışmaya gitti.
Todo el mundo ha cambiado a trabajar para Harimadara.
Komutanın ölünce benim için çalışmaya başlayabilirsin.
Si ella muere, Te voy a emplear.
Bizim için tekrardan çalışmaya niyetli olduğunu duydum.
He oído que quería regresar a la Inteligencia.
Benzini dökünce motor çalışmaya başlayacak.
Cuando le ponga gasolina, el motor comenzará rugir.
Biliyorum ve onu yemlemeye çalışmaya devam ediyorum, ama o da durmaya devam ediyor.
Lo sé, y sigo intentando atraerla, pero continua deteniéndose por alguna razón.
Seninle çalışmaya devam etmek için gerekeni yaptım.
Tenía que hacerlo para poder seguir trabajando contigo.
Üzerinde çalışmaya vaktimiz yok bu daha ilk yapışımız.
Por practicar, esa fue la primera vez que lo intentamos.
Size ihtiyacınız olan bütün erişimi veririm ve simülasyonum çalışmaya devam eder.
Les doy acceso a todo lo que quieran, y mi simulador sigue funcionando.
Orada çalışmaya nasıl devam edebilirdim ki?
¿ Cómo se supone que iba a seguir yendo a trabajar allí?
O'nunla çalışmaya nasıl katlanabildin, anlayamadım.
Bueno, no entiendo cómo puedes soportar trabajar para ese tío.
Baş komiserim, durum aynıysa Galavan davasında çalışmaya devam edebilir miyim?
Señor, si es lo mismo, me gustaría seguir con Galavan.
Vay be, ben pes ettikten sonra dava üzerinde çalışmaya devam ettiğine inanamıyorum.
Vaya, no me puedo creer que hayas seguido con el caso incluso después de rendirme yo.
Şimdi, çalışmaya başlamadan önce kadeh kaldırmak istiyorum.
Ahora, antes de empezar en serio, me gustaría proponer un brindis.
Yeni romanım üzerinde çalışmaya başladım.
Estoy empezando a trabajar en una nueva novela.
- Bir zanaatkârın yanında çalışmaya.
- A trabajar como esclavo de un artesano.
Beraber çalışmaya zorlandık.
Estamos obligados a trabajar juntos.
Ve çalışmaya bir hafta son vermek tüm yerel ekonomiyi dibe vurdurabilir. Ve ben de işsiz kalırım.
Y un cierre de una sola semana derrumbaría toda la economía local y me despedirían.
Daha yeni başladım her gün çalışmaya.
Empecé a hacer ejercicio a diario.
CONDOR'un tam olarak çalışmaya başlaması 24 saat alıyor da ondan... ve bütün programları heklemesi.
Ya que toma 24 horas para el CONDOR activarse y hackear todos los programas.
Günlük çalışmaya 10 peni.
Diez peniques por un día de trabajo.
- Günde 5 peniye çalışmaya hazır mısın?
¿ Estás dispuesto a trabajar por cinco peniques al día?
Evet, pekâlâ, eğer birlikte çalışmaya başlamazsak, hiçbir şansımız olmaz.
Sí, bueno, no tenemos ni una posibilidad al menos que empecemos a trabajar juntos.
Oyuncularımızdan çoğu senin yaşındayken bizimle çalışmaya başladı. Ben küçük bir kızken başladım.
La mayoría de nuestros artistas comenzaron a trabajar con nosotros... cuando tenían tu edad, y, eh, bueno, empecé cuando era una niñita.
Bugün tarih paketlerimizi çalışacağız, lütfen paketlerinizi çıkarın ve sıranızda sessizce çalışmaya başlayın.
Hoy, vamos a trabajar en nuestros paquetes de historia... así que, por favor, sáquenlos y trabajen tranquilamente en sus escritorios.
Kopenhag'daki fabrika açıldı ve çalışmaya başladı. Artık işlerini buradan yönetecek.
La fábrica de maquetas está lista y funcionando en Copenhague, así que ahora puede trabajar desde los Estados Unidos.
Burada hademe olarak çalışmaya başlayacaksınız. Ama terfi etme imkanınız olacak.
Empezaremos por la conserjería, y desde aquí irás ascendiendo.
- Beyler, çalışmaya hazırız.
Chicos, tenemos trabajo.
- Sarayda çalışmaya daha yeni başladım ama Joanna'yı tanıyorum...
Acabo de empezar a trabajar aquí en el palacio, pero conozco a Juana de...
- Jeff's Cola diye bir şirketle çalışmaya başladım.
Pues he empezado a trabajar con una empresa llamada Jeff's Cola.
Vay. Bence çalışmaya devam etmeliyiz.
Creo que hay que seguir trabajando.
Eğer Londra'da açacağım ofisi finanse edeceklerse çalışmaya devam etmem gerektiğini ima ettiler.
Aunque me han medio insinuado que tengo que hacer más progresos si quiero que sigan financiando mi oficina en Londres.
Her neyse, elemanın dediği gibi çalışmaya devam et.
Bueno, da igual. Haz progresos, como te han dicho.
Ama sonra kuzenim Brian bir şirkette çalışmaya başladı Ve kısa sürede bir Ferrari'si oldu ve artistik patinajcı sevgili yaptı.
Pero entonces mi primo Brian empezó a trabajar en una empresa publicitaria y muy pronto tuvo un Ferrari mientras yo tenía mejores patines.
Sadece çalışmaya devam.
Sigo dándole vueltas.
Hafta sonu çalışmaya da başladın hem.
Incluso tienes tu trabajo de fin de semana.
Amcamın şirketinde çalışmaya karar verdim.
He decidido trabajar para la compañía del tío. Lo siento.
Çalışmaya devam et sen, güzel.
Sigue trabajando en ello. Está bien.
Çalışmaya hazır mısın?
¿ Estás apto para trabajar?
Bu tür bir zırvalıkla yeniden çalışmaya başladığına memnun musun bari?
¿ Contento de estar trabajando con todo este sinsentido nuevamente?
Sana hiç 17 yaşımdayken her şey siyah ve beyazken Wrexham Futbol Kulübü seçmeleri için çalışmaya çağırıldığımı anlatmış mıydım?
Alguna vez te he contado que cuando tenia 17 años, cuando todo esto era en negro y blanco, pedí entrenar... para una prueba con el equipo de fútbol de Wrexham.
Harry Apostolou'nun avukatıyla tartışmaya çalışmanın nasıl olduğuna inanamazsınız.
Jamás creeríais lo que hoy ha intentado argumentar el abogado de Harry Apostolou.
Sadece alışmaya çalışıyorum.
Es solo un ajuste.
Hâlâ sana alışmaya çalışıyorum.
Todavía estoy tratando de acostumbrarme a ti.
Hala alışmaya çalışıyorum, o kadar.
Me estoy acostumbrando.
çalışmaya devam 20
çalışmaya devam et 39
çalışmaya devam edin 21
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmaya devam et 39
çalışmaya devam edin 21
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyoruz 40
çalışıyor musun 55
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyoruz 40
çalışıyor musun 55
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışırım 44
çalışın 67