English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ç ] / Çalıştır şunu

Çalıştır şunu tradutor Espanhol

117 parallel translation
Bin ve çalıştır şunu, tamam mı?
Toma la ruta y acelera, ¿ sí?
Çalıştır şunu.
Hazla girar.
- Hadi bakalım, çalıştır şunu.
- Habrá que llevarlo al carrocero.
Haydi, çalıştır şunu!
¡ Vamos! ¡ En marcha!
Çalıştır şunu, evlat.
Vamos, muchacho.
Çalıştır şunu!
¡ Arriba!
Sen, kıpırda, çalıştır şunu.
Tú, muévete. Arráncala.
Bu lanet teknenin sahibi sensin, çalıştır şunu!
Este es su maldito barco, haga que funcione.
İşte, çalıştır şunu.
Tenga. Esto para empezar.
Çalıştır şunu yoksa babam iki çukur daha kazacak!
¡ Ponlo en marcha o mi padre cavará dos hoyos más!
O halde çalıştır şunu!
¡ Entonces cállate!
Çalıştır şunu!
¡ Hazlo arrancar!
Çalıştır şunu! Hayvan sürüsü!
Mantenla en movimiento!
Hadi! çalıştır şunu, bebek.
¡ Vamos, apúrate, nena!
Çalıştır şunu, şapşal.
Ponlo en marcha, Mongo.
Çalıştır şunu Earl.
Partamos, Earl.
Çalıştır şunu.
Hágalo funcionar.
- Tamam, çalıştır şunu.
- Muy bien, métanla a ella.
Çalıştır şunu.
Arránquelo.
Çalıştır şunu.
Arranca el motor.
Çalıştır şunu!
¡ Vámonos!
Çalıştır şunu!
¡ Arranca!
Çalıştır şunu!
¡ Conduce!
Çalıştır şunu.
Enciéndelo.
Çalıştır şunu.
Vamos.
- Çalıştır şunu.
- Enciende.
Çalıştır şunu yoksa tetiği çekerim.
Actívalo o aprieto el gatillo.
Sadece, sadece Çalıştır şunu.
Tú solo... dale.
McKay, çalıştır şunu!
¡ McKay, enciéndela!
Çalıştır şunu.
Enciéndela.
Ona şunu söyleyin ; eğer subayları çalışmazlarsa hastaneyi kapatmak zorunda kalacağım ve hastalarınız onların yerine çalıştırılacaklar.
Dígale que si sus oficiales se niegan a trabajar tendré que cerrar la enfermería y los enfermos trabajarán en su lugar.
Şunu söyleyecektim : Meseleyi baştan düşündüm ve şuna karar verdim. Binbaşı ve üstsubayları yönetimde çalıştırıp sadece astsubayları ağır işlerde çalıştıracağım.
Iba a decirle que he reflexionado y he decidido que los mandos y Vd. Harán tareas administrativas y los demás oficiales trabajarán.
Öyleyse çalıştırın şunu!
¡ Está el contacto!
Çalıştır bakalım şunu.
Pruebe.
Sen şunu çalıştır.
Tú enciéndelo.
Şunu bir çalıştır.
Déjame probarla.
Çalıştır şunu!
- ¡ Abra la caldera, rápido!
Çalıştırın şunu millet.
Manos a la obra, muchachos.
Şimdi şunu çalıştır, J-man.
Ahora dale a la bolsa, hombre jota.
Haydi, çalıştırın şunu!
¡ Muévete, vamos!
- Al, şunu çalıştır.
- Pon en marcha eso.
Çalıştır şunu artık! Çalıştır!
¡ Haz que funcione!
Şunu çalıştır. Kapıyı açın!
Jericó, haz que esto arranque.
Şunu çalıştır şimdi!
¡ Conecta el impulsor!
- Şunu çalıştır ve gidelim.
- Echa a andar el plan.
Çalıştırın şunu!
Enciéndanla.
- Şunu çalıştırır mısın lütfen?
¿ Puedes darle marcha por favor?
Şunu söyleyebilirim ki o... gerek olmaksızın yatırıldığı tımarhaneden kurtarmaya... çalıştığım bir müvekkilim, ve bir arkadaşım.
Lo que puedo decir es que es una clienta y una amiga que trato de librar de las garras de un manicomio inhumano.
Haydi! Çalıştır şunu!
Enciéndelo.
Şunu kabul etmeliyim ki, sudaki ışıklar bazı insanların yüzlerindeki ifadeyle karşılaştırıldığında, o kadar korkunç değiller. Kasabanın yarısı, diğer yarının onları öldürmeye çalıştığını düşünürse, her şey nasıl düzelir?
Tengo que admitir... que las luces en el agua no parecen tan temibles... en comparación con la expresión de las personas... cuando la mitad de la ciudad recuerda que la otra mitad intentó matarlas.
Pislik, çalıştır hemen şunu!
¡ Prende esa cosa! ¡ Préndela!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]