English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ö ] / Öldü o

Öldü o tradutor Espanhol

7,367 parallel translation
Öldü o!
¡ Está muerto!
Çünkü öldü o.
Porque él está muerto.
Artık öldü o!
Patrick, ya está muerto.
Max, öldü o.
Max, está muerta.
Öldü o.
Está muerto.
Çok geç, öldü o.
Es demasiado tarde. Está muerto.
Hayır. O öldü!
No. ¡ Murió!
Damon annesini öldürdüğünde o bebek de öldü.
Ese bebé murió cuando Damon mató a su madre.
Kirk öldü. O zaman bunu kim gönderdi?
Kirk está muerto, entonces, ¿ quién envió esto?
Yani kalp krizinden mi öldü yoksa düştüğü için mi?
¿ Entonces, murió de un ataque al corazón, o por la caída?
O öldü.
Está muerto.
- Eurydice'i kaybetmedim. - Ama o öldü.
- Pero está muerta.
40'ı aşkın kişi geçtiğimiz günlerde feci bir şekilde yaralandı ve öldü.
Inmediatamente después de ese día en esta fábrica, se produjo un gran desastre donde cuarenta personas fueron heridas o murieron.
Ayrıca o gün öldü.
Mi hermano estaba vivo en ese momento y te pidió que lo salvaras. También... ese día murió.
- Değil. O bir kazada öldü.
Murió en un accidente.
O savaşta öldü.
Lo perdimos en una guerra.
Ve bir gün, o öldü.
Y un día ella murió.
Sıhhiye nerede be? - O öldü artık adamım!
¡ Mi hombre está muerto, carajo!
İşte bu kadar. O küçük serseme öldü.
Eso es Esas pequeñas mierdas son muertos
- O öldü.
- Falleció.
O öldü, küçük hanım.
Falleció, señorita.
O da öldü diye bir şey yok.
Ella no tiene por qué estar muerta.
- O öldü.
- Él está muerto.
- Öldü mü acaba?
- ¿ O él está...?
Kocam öldü mü yoksa yaşıyor mu?
Mi marido está vivo o muerto?
- O öldü.
- Está muerto.
Öldü mü o?
Está muerto?
Sen yaşarken o öldü.
Y él murió y tú sobreviviste.
O zamandan beri... Yani ondan beri, biliyorsun annem öldü.
Mamá murió.
Annemiz nerede? O öldü Ubbe.
¿ Dónde está nuestra madre?
Onu bulmalıyız! O öldü!
¡ Tenemos que encontrarlo!
Bu adam öldü mü yoksa...
Si este tipo está muerto, o...
O iki yıl önce öldü.
Murió hace dos años.
- O öldü!
- Está muerta.
O gün yaşanan bir araba kazasında ziyarette bulunan Malawi Başbakan'ı öldü.
El mismo día, el presidente visitante de Malawi murió en un choque.
- O öldü!
- Se ha ido.
O öldü!
Está muerto.
Onlarla olan kısacık anım o gece onlarla birlikte öldü.
Cualquier ápice de recuerdo que tuviera de ellas... murió con ellas esa noche.
Çünkü o öldü.
Porque está muerta.
Anlamaya çalış, o öldü.
Entiéndelo, está muerto.
Bence o öldü diye aldın.
Creo que la tienes porque él murió.
Öldü mü yoksa ona yemek mi ısmarlıyorum?
¿ Está muerto o debo comprarle la cena?
O öldü Annie.
Annie, está muerto.
O öldü. " dedim.
Sólo-Se ha ido. "
Hayır, o öldü!
No, ¡ está muerto!
O kızlar benim için öldü sayılır.
Para mí, esas chicas están muertas.
Eski ekipteki herkes ya hapiste ya da öldü.
Todos los de aquel grupo están presos o muertos.
Kötü haberlerim var o öldü o öldü... Bu isimde tanıdığım o kadar çok kişi var ki!
¡ conozco tantas!
O benim yüzümden öldü.
Murió a causa de mí.
Ya bayıldı, ya da öldü.
Eso o que la maté.
Tüm adamlarımı kaybedişimi... herkez öldü mü? Neden bana izin veriyorsun o zaman?
¿ Por qué me dejaste hacerlo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]