Öleceksin tradutor Espanhol
3,103 parallel translation
'Nasıl olsa öleceksin'
Bueno, usted va a morir de todas formas.
Bir kaç gün sonra, ofisine üzerinde kanla "Öleceksin" yazılı bir mektup gelmiş.
- Si. Unos pocos días después, recibió una carta en su oficina con una sola palabra, "muere" escrita en sangre.
Gitmezsen, öleceksin. Bunu biliyor musun?
Si no vas, morirás.
Öleceksin!
Muere!
Ve öleceksin.
Y lo harás.
Sonunda emin ol siyah renge dönecek ve öleceksin.
¡ Eventualmente, se pondra negro y después de aseguro moriras!
Yakında güneş, ufuk çizgisinde belirecek ve öleceksin ama gitmekte özgürsün Sinbad.
pronto el sol saldra sobre el horizonte y tu estas muerto pero.. eres libre de irte.
Yaşlı mutsuz bir ihtiyar olarak öleceksin.
Podrías morir como un pobre viejo borracho.
Sen her durumda öleceksin ama Molly'yi kurtarabilirim. Bize bilmek istediğimiz şeyi söyle.
Pero, puedo salvar a Molly... sólo dinos lo que queremos saber.
Sana anlatınca gülmekten öleceksin.
Te vas a reír cuando te lo diga.
Kesinlikle öleceksin.
Definitivamente no lo vas a conseguir.
Sen öleceksin! - Git...
- ¡ Debiste haberte quedado muerto!
Şimdi benimle beraber öleceksin.
Tendrá que morir conmigo.
- Hastaneye gitmezsen öleceksin.
Morirás si no vas a un hospital. No voy a ir!
Öleceksin.
Se va a morir.
- Kesmezse öleceksin.
- Morirás si no lo hace.
Sen 100 yıl sonra öleceksin, efendim.
Vas a vivir 100 años, señor.
- Öleceksin.
Morirás.
Kaçmaya çalışırsan öleceksin.
Si tratas de huir, morirás.
Gidersen öleceksin.
Si me dejas, morirás.
Bugün öleceksin!
Morirás hoy.
Yakında öleceksin ama cinayet olmayacak.
Vas a morir pronto, pero no será un asesinato.
Öleceksin! Bırak beni Tolbert!
¡ Suéltame, Tolbert!
- Zaten öleceksin.
De todos modos, vas a morir.
Eğer uzatırsan sokaklarda tek başına öleceksin.
Sigue así y morirás solo en las calles.
Er ya da geç öleceksin. Bu aynı şey değil.
Te mataran tarde ó temprano.
Bu gece burada öleceksin.
Vas a morir aquí esta noche.
â ™ ª Louie, Louie, Louie, Louie â ™ ª â ™ ª Louie, Louie, Louie Louaaa â ™ ª â ™ ª Louie, Louie, Louie, Louie â ™ ª â ™ ª Louie, Louie öleceksin â ™ ª â ™ ª Louie, Louie, Louie Louie... â ™ ª
Una vez me la estaba pelando...
Karar ver. Ya sen öleceksin, yada o.
Decide si mueres tu o ella.
Kendinden başka hiçbirisi olamadan öleceksin.
Y tú morirás, siendo nada más que tú.
Aksi halde öleceksin.
Morirás de cualquier manera.
- Ölmeyeceğim, Shawn. Öleceksin.
- No me voy a morir, Shawn.
Eğer istatistikler doğru çıkarsa, kesinlikle benden önce öleceksin.
Definitivamente, antes que yo si las estadísticas son correctas.
- Bugün öleceksin.
- Hoy, mueres.
Bizi yalnız bırak. Öleceksin.
Si nos dejas ahora, te vas a morir.
Karen, öleceksin. Aptallaşma.
Karen, vas a morir.
Kendine gel. Devam edersen, öleceksin.
¡ Tienes que contenerte o terminarás muerta!
- Öleceksin, Tom.
Vas a morir, Tom.
Öleceksin!
¡ Vas a morir!
Sana yardım etmeme izin vermezsen öleceksin.
Déjame ayudarte o morirás.
Benden önce öleceksin.
Morirás antes que yo.
Hemen gerçeklerle yüzleşmezsen öleceksin.
Si no comienzas a enfrentarte a la verdad ahora mismo, morirás.
Hayır, gitmiyorsun. Çünkü bu operasyonu geçirmezsen öleceksin.
No, no te vas, porque si no haces esto, vas a morir.
Ayrıca da şişman, yani genç öleceksin.
Y eres gordo, así que morirás joven.
- Öleceksin.
- Tendrás tu muerte.
Ve günün birinde, öleceksin.
Y un día, dejarás de existir.
Ya öleceksin ya hiçbir şeyin olmayacak, İkisini arası değil.
Muerto o vivo, pero no te quedes en el medio.
Öleceksin.
Vas a morir.
Soğuktan donup öleceksin.
Vas a morirte.
- Düşmekten. Çok yüksek, sen de öleceksin.
Sí, porque si te caes es muy alto, así que te mueres.
Öleceksin sanmıştım.
Alex, pensé que te me morías anoche.
öleceksiniz 32
öleceğim 150
öleceğiz 96
ölecek 118
ölecek mi 35
ölecek miyim 32
öleceğimi sandım 17
ölecekler 24
öleceğim 150
öleceğiz 96
ölecek 118
ölecek mi 35
ölecek miyim 32
öleceğimi sandım 17
ölecekler 24