English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ö ] / Öleceğim

Öleceğim tradutor Espanhol

2,982 parallel translation
Söylemezsem öleceğim çocuklar. Ödüm bokuma karışıyor şu an bu cinayetler, gömülmeler, ölümler falan!
Tengo que decirles, muchachos... como que me estoy volviendo loco aquí, toda esta matanza y entierros y muertes.
Büyük ihtimalle Paul'dan önce öleceğim.
Yo, lo más probable es que... me vaya antes que Paul.
Albion'un bir gün yaşayacağını bilerek memnuniyetle öleceğim Gaius.
Con gusto moriré, Gaius, sabiendo que un día... Albion vivirá.
Ben şahsen büyük ses getirerek öleceğim.
Cuando me vaya, me quiero ir con un bang.
Ben de öleceğim.
Voy a morir.
Öleceğim şimdi.
Porque me estoy ahogando aquí.
Ne yani, donarak mı öleceğim?
Entonces qué, ¿ voy a morir congelado?
O kalabalığın arasında utancımdan öleceğim ben bu dansı yaptığımda
Voy a morir en esa multitud... eso es lo que pienso cuando bailo.
Sanırım dans ederken kalabalığın önünde öleceğim
Yo pienso que voy a morir bailando frente a la multitud.
Kahretsin. Burada öleceğim.
Demonios.
Bu yüzden de öleceğim.
Así que voy a morir.
Hayır dinle beni Rufus. Ben öleceğim.
No, escúchame Rufus, me voy a morir.
Bana nasıl öleceğim söylendi.
Me contaron cómo iba a morir.
Yakında öleceğim ve ellerimde bir göğüs hissetmeden öleceğim.
Voy a morir y ni siquiera he sentido un pecho en mi mano.
Bacaklarımın ağrısından öleceğim.
Mis pies me están matando.
Sadece öleceğim!
¡ Moriré!
Öleceğim sandım.
¡ Pensaba que iba a morir!
Ben de öleceğim.
Y yo muero.
Sen ve gerekli özeni göstermemen sayesinde... Sen güçlü çekinik genlere sahip bir adama âşık oldun diye ben yalnız öleceğim.
Bueno, gracias a ti y a tu falta de diligencia, voy a morir sola porque te enamoraste
Orada doğdum ve Tanrı biliyor ya, orada öleceğim.
Ahi es donde naci y donde, si es la voluntad de Dios, morire.
Bugün yaşayacağım çünkü muhtemelen yarın öleceğim.
Viviré el día de hoy... y probablemente moriré mañana.
Böyle bir yerde bir başıma mı öleceğim?
¿ Cómo terminé aquí? ¡ ¿ Realmente estoy por morir solo?
Galiba öleceğim.
Creo que voy a morir.
Öleceğim güne kadar bu masada oturacağım.
Planeo sentarme en este escritorio hasta que me muera.
Sterling için endişeden öleceğim.
Estoy muy preocupada por Sterling.
Kalçam yüzünden öleceğim.
Mataría por estar al 100 %.
Ya da buna çabalarken öleceğim.
O voy a morir intentándolo.
Çünkü bir kere daha mülk kuru için çemberi çevirirsem öleceğim.
Porque si tengo que volver a girar por un nuevo interés hipotecario, me moriré.
Çünkü öleceğim geceye kadar, karıma pişmanlık duymak istemiyorum. Çünkü yaptıklarım... Farklı bir hayatım vardı.
Porque hasta el día que me muera, me voy a arrepentir de no escuchar a mi mujer esa noche, porque si lo hubiese hecho, tendría una vida diferente.
Ve onun vizyonunu korurken öleceğim.
Y moriré protegiendo su visión.
Öleceğim ve kitabım bitmemiş olacak.
Entonces estoy muerta y mi libro sin acabar.
Burada yaşlanıp öleceğim nasılsa.
¿ Por qué me importa? Voy a morir de viejo aquí dentro.
"Öleceğim."
* Voy a morir *
Ama gerçek bir erkek gibi öleceğim.
Pero moriré como un hombre.
- Yani sıksa, öleceğim mi?
- Pero si lo aprieta, yo estoy muerta.
Öleceğim!
Voy a morir.
Dréan, öleceğim. Yardım et bana.
Oh, joder.. ¡ Drean!
Öyle mi? O zaman bunun anlamı, yanımda seni ve piç oğullarını götürerek mutlu bir şekilde öleceğim demek oluyor.
Muerto por muerto, te llevo conmigo, a tí y a tus putos hijos.
Öleceğim güne kadar senin için de aynı olacak.
Yo seré el tuyo.
Yalnız yaşayıp yalnız öleceğim.
Estaré sola toda mi vida.
Meraktan öleceğim.
Vamos, cuentamelo. Me muero por saberlo
Yani bundan böyle ilaç içeceğim ama beynim kurumuş bir ceviz içi gibi giderek küçülecek ve bir aptala döneceğim, 5-6 yıl içinde de öleceğim.
fue un poco incómodo. Probablemente se siente muy triste por ti. ¿ Lo cree?
3 gün sonra öleceğim.
Moriré en 3 días...
- "Öleceğim" - "Şakam yok."
- Voy a morir. - no es una broma.
Sana o kadar kızdım ki sinirden öleceğim sandım.
Entonces, ve al departamento de psiquiatría. ¿ Departamento de psiquiatría?
Öleceğim.
Morir.
O zaman öleceğim.
Voy a morir.
- Öleceğim.
- Voy a morir.
Hayır. Bir savaşçı gibi öleceğim.
No, moriré como una guerrera.
Öleceğim.
Moriré.
BURADA OLECEGIM!
¡ Voy a morir, voy a morir!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]