Içın tradutor Espanhol
269,900 parallel translation
Kaldır kıçını ve şarkı söyle.
Pues menea el culo y canta.
Kusura bakma, ellerim sıcak, demin bir buzağının kıçındaydı.
Perdón, tengo la mano caliente. Acabo de metérsela a una novilla.
Doğduğunda doktor ağla diye kıçına şaplak atmıştı da sen gülüp adamın suratına işemiştin.
Cuando naciste, el médico te dio un azote para que lloraras, y tú te reíste y te measte en su cara.
Bu adamın kıçını tekmeleyeceğim...
Patearé el culo de este tipo. No no. ¿ No?
Bataklıktan çıkanın kimliğini tespit ettik.
Hemos identificado los restos del pantano.
Yani yine sen haklı çıktın. Yeteneklisin.
Así que quieres otro ya, celebridad.
Bugün dışarı çıktın mı baba?
¿ Has salido hoy, papá?
Bu olanların hepsi çılgınca öyle değil mi?
Es una locura, ¿ verdad, cómo las cosas dan la vuelta?
Çıldırdın mı sen?
¿ Estás loco?
- Elinde kurbanların eşyaları vardı. - Evet, bu çılgıncaydı.
Sí, eso fue una locura.
- Bugün sıkıcı hayatınıza geri dönerken... Sizden, ne değere sahip olduğunuzu düşünmenizi istiyorum. Çünkü MK bile sizden çok daha değerliydi.
Cuando regrese hoy, a su existencia vacía quiero que considere su valor porque hasta M.K. es más valiosa que usted.
İyi iş çıkardınız, bay Frontenac.
Bien hecho, señor Frontenac.
Bu da üzümlerin aromasının iyice çıkmasını sağlıyormuş.
Ayuda a profundizar el sabor de las uvas.
Ama bir keresinde beyaz biriyle çıkmıştım, benden önce dört Hint kızla çıktığını öğrendim.
Pero una vez salí con un blanco y luego descubrí que había salido con cuatro chicas indias antes que yo.
Yaptığın en çılgınca şey neydi?
¿ Qué es lo más loco que has hecho?
Asla dışarı çıkamayacaksın seni değersiz küçük sihirbaz.
Ni siquiera puedes librarte de este pequeño mago de pacotilla.
Bugünden önce kılıcı eline aldığını düşünmüyorum.
A ver, ¿ habías tocado una espada alguna vez?
Her insan içinde tanrısal bir ateşle doğar., ve benim ışığım veya sizinki bunu ortaya çıkarıyor., Bizim bu dünyada yalnız olmadığımızı hatırlayın.
Creo que todos nacemos con una llama de bondad y si mi luz o la vuestra se apaga, recordad, no estamos solos en este mundo.
Büyük babam kraliyet ailesinin favori kılıç zannatçisiydi çünkü onların ne olduklarını biliyordu uh, onların çok
Mi abuelo fue el forjador de espadas preferido de la familia real porque sabía que eran demasiado...
Bu büyü ve kılıç ile Bir kılıç ustası olacaksın.
Con este hechizo y esta espada, serás un maestro espadachín.
Gelmiş geçmiş tüm kılıç ustalarının gücü benimle olsun.
Trae hacia mí el conocimiento del alma de los maestros de la espada que me precedieron ".
Bizim bir kılıç büyümüz var. Yaşasın ki bizim.
Tenemos un hechizo de espada, así que bien por nosotros.
Gelmiş geçmiş tüm Kılıç ustalarının gücü üzerimde olsun.
Trae hacia mí el conocimiento del alma de los maestros de la espada.
Senato tarihinde en sıkıcı çiftlik faturasını geçirmek için neden bir yıl geçirdim?
¿ por qué demonios me costó un año que se aprobara la ley más aburrida sobre cultivo de la historia del senado?
Yolculuğa çıkacağınıza göre kızınla Noel iyi geçti herhâlde.
La Navidad ha debido de ir bien si vas a hacer un viaje.
Baba, bu arada yarın bir sürü işim çıktı, seninle sığır mezatına gelemeyeceğim.
Por cierto, papá, mañana tengo mucho que hacer y no podré ir contigo a la subasta de ganado.
Hank, sakın bu ilişkiyi sıçıp batırma.
Hank, no fastidies lo que tienes.
Bakın, ikiniz de birbirinizin yoluna çıkmamakta anlaşsanız olmaz mı?
Oye, ¿ por qué no acordáis no interferir en vuestras vidas?
Heather meselesi çok can sıkıcı, biliyorum ama zaman geçtikçe iyileşmeye başlayacaksın.
con el paso del tiempo, te irá doliendo menos.
Jerry'yi arayıp barı satışa çıkarmasını istedim.
Llamé a Jerry para poner el bar en venta.
Yani zaten hepimizin önceden yattığını sandığımız çekici ve bekâr bir kadınla yemeğe çıkıyorsun.
Entonces saldrás con una mujer atractiva y soltera con quien todos pensamos que te acostabas.
İçmenin yeni, yaratıcı yollarını bulduğunuza sevindim.
Me alegra que descubráis nuevas y creativas formas de beber.
- Suçun bende olduğunu nereden çıkardın?
- ¿ Por qué crees que ha sido culpa mía?
Hayır. Bunu da nereden çıkardın?
No. ¿ Por qué lo preguntas?
Babam kapıma gelip Colt'un işleri sıçıp batırdığını söyledi.
Bueno, papá vino a verme y me dijo que Colt lo hacía todo mal.
Hadi be. Bunu da yapacağını söyleyip hiçbir zaman yapmayacağın çılgınca şeylerden biri sanıyordum.
Creía que era una de esas locuras que dices que vas a hacer y no haces nunca.
Bu çok çılgın bir şeydi.
Eso fue una locura.
Sen çok çılgın birisin.
Estás muy loca.
Tadını çıkar.
Disfrutelo.
Pekala, bak. "Yardakçıyla Çıktığınızın Beş Belirtisi"
Vale, mira. "Cinco señales de que estás saliendo con un secuaz".
Dışarıya üç kez hışımla çıktın. Tahminimce konuşmak istersin?
Has salido corriendo enfadada hasta aquí tres veces, así que ¿ entiendo que quieres hablar?
Pekala, beyler. Çıkın paraları. Hadi.
Vale... chicos, sacadlas.
Öğrendiğinde bile, yine bir avuç serseriyle çıkacaksın ve korkunç şeyler olacak.
Y aunque lo sepas, vas a salir con un montón de tíos terribles y te pasarán un montón de cosas horribles.
Bebek bezinden, aşırı uzunlukta bir ıslak mendil zincirini çıkarttığın bir videon var.
Tengo un vídeo casero de ti sacándote del pañal una cadena increíblemente larga de toallitas de bebé.
Bu numara öyle sarsıcı olmuş ki kadınların aniden doğumları başlamış ve erkekler çok şiddetli bir kavgaya tutuşmuş.
El truco fue tan impresionante que las mujeres se pusieron de parto espontáneo y los hombres se enzarzaron en una violenta pelea.
Takma dişlerinizi takın, beni dışarı çıkartıyorsunuz.
¿ Sal, qué estás haciendo aquí?
Savaşçı diyeceğim şeyden çok uzaksınız ama iyi iş çıkardınız. Pekâlâ! Minnettarım.
Y lejos están... de lo que yo llamaría guerreros, pero lo hicieron bien.
At kılıcını!
¡ Suelta tu espada!
Bu özelliklere sahip olduğuma inanıyorsan kılıcını bırak.
Si crees que soy eso, entonces baja tu espada.
Kılıcını bırak.
Baja tu espada.
Kılıcının benim kılıcım olduğuna yemin eder misin?
¿ Juras que tu espada es mía?
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16