English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ş ] / Şavaşçı

Şavaşçı tradutor Espanhol

10,082 parallel translation
Etrafın canlı lazer kılıçları, genetik olarak üretilmiş öfke sorunları olan ve yapacak çok işi olmayan savaşçı keşişler tarafından çevrilmiş durumda.
Estás rodeado de guerreros monjes con espadas láser inteligentes con ira genéticamente implementada y sin nada que hacer.
Gizli savaşçılara olan ihtiyacı da anlıyorum.
Entiendo la necesidad de estos Guerreros Secretos.
Savaşçıydı.
Ella era una luchadora.
Kader, hırslı genç savaşçınla karşılaştı.
Tu destino de joven guerrero ambicioso se ha cumplido.
Bu savaşçı haydudu ben deşeceğim.
Preparara una legión completa de los soldados de a pie. Yo destriparé a ese guerrero bandido.
Öngörülerimde gördüğüm rahibe ve savaşçı siz misiniz?
¿ Sois la monja y el guerrero que he visto en mis visiones?
Corbett savaşçıyı görür görmez tanıdı.
Corbett reconoció a su guerrero a primera vista.
Soylu savaşçı arpa çiftçisi cezalandırıcı Maddox?
¿ Con el guerrero honrado, con el agricultor de cebada, o con Maddox el Verdugo?
Bu savaşçı haydudu ben deşeceğim.
Yo destriparé a ese guerrero bandido.
Bende bir savaşçının ruhu var!
¡ Tengo alma de guerrero!
Savaşçı kıyafeti yakışmış Maddox.
Las ropas de soldado te quedan bien, Maddox.
Erik'in bir zamanlar hizmetinde olan bir savaşçı.
Un guerrero que una vez sirvió a Erik.
Savaşçı Wilkin'ı tanıyorum arpa çiftçisi Wilkin olmadan çok daha önce yani.
Conocí al Wilkin guerrero mucho antes que al Wilkin el granjero de cebada.
Ay Savaşçısı, Lilith, Chun-Li.
- Sí. Sailor Moon, Lilith, Chun-Li
Bir savaşçıya ihtiyacımız var.
Necesitamos un guerrero.
Çiftçi ya da savaşçı. O zamanlar da adamı tanıyordum.
Granjero o guerrero, conocía al hombre de entonces.
Ama sen Corbett saygıdeğer bir savaşçı.
¿ Pero de ti, Corbett? Un guerrero condecorado.
Savaşçı pederimiz bu olmalı.
Bueno, este debe ser el sacerdote guerreo.
Seni hemen bir savaşçı yapacağım.
En poco tiempo haré de ti un guerrero.
Daisy savaşçılarla dolu bir takım kurmaya çalışıyor değil mi?
Daisy está tratando de armar un equipo de soldados, ¿ no?
Ben de seni gerçek bir savaşçı sanmıştım.
Y yo que creía que eras un verdadero guerrero.
Fakat sen ve ben her şeyden önce birer savaşçıyız.
Pero tú y yo, somos guerreros después de todo.
Bu hareketi daha önce sadece Muspelheim savaşında savaşçılar yaparken görmüştüm.
Sólo he visto a guerreros utilizar ese movimiento una vez antes, en la batalla de Muspelheim. Sí.
Gerçek savaşçılar bu işkence yapılmış yaratıklarla onurlu bir şekilde ilgilenmeli.
Los verdaderos guerreros deben hacer frente a estas criaturas atormentadas con dignidad.
Sıradan bir asker ile bir savaşçı arasındaki fark da budur Kaptan.
Esa es la diferencia entre un guerrero y un simple soldado, Capitán.
Muspelheim'da savaşan herkes bir savaşçı yemini etti sadece şan ve şeref için savaşacaklarının sözünü verdiler.
Todo los que lucharon en Muspelheim hicieron un juramento de guerreros, en el que se comprometen a luchar sólo por la gloria y el honor.
Bir savaşçı için yemin bir senettir.
Para un guerrero, un juramento es una obligación.
Gerçek savaşçılar birbirlerini çeker.
Los verdaderos guerreros se sienten atraídos el uno al otro.
Bir savaşçı burada limitler olmadan eğitim yapabilir.
Un guerrero puede entrenar aquí sin limitaciones.
Savaşçılar için bir yer.
Un lugar para guerreros.
Savaşçı dostum, bu bir hediye.
Esto, compañero guerrero, es un regalo.
Fakat senin de savaşçıların yolu hakkında özlediğin bir şeyler olamaz mı?
Pero no es posible que tú, también, hayas perdido algo del propósito de un guerrero?
Sana gerçek bir savaşçı nasıl savaşır göstereceğim.
Te mostraré como pelea un verdadero guerrero.
Gerçek savaşçıların savaşına müdahale ettin.
Tú interrumpiste una batalla de verdaderos guerreros.
Zarda bir savaşçı yemini etti.
Zarda ha hecho el juramento del guerrero.
Bir savaşçı olduğunu ispatla.
Demuestra método de un guerrero.
Bir savaşçı böyle olur.
Ésta es el método de un guerrero.
Artık öğrendim ki sen gerçek bir savaşçı değilsin.
Por ahora sé que no eres un verdadero guerrero.
Ama buradaki kudretli Falcon seni kanatları altına alsa harika bir savaşçı olacağına eminim.
Pero estoy seguro que si el poderoso Falcon te ha tomado bajo su ala, te convertirás en un gran guerrero.
Bir gün senin kadar büyük bir savaşçı olmayı umut ediyorum. Hadi ama.
Algún día espero poder ser un gran guerrero como tú.
Gerçek bir ufak savaşçı, değil mi?
Ella sabe dar pelea, ¿ eh?
Benim savaşçılarımı, masum insanları öldürüyorsunuz.
Están atacando a mis combatientes, matando a gente inocente.
Savaşçılarımın birçoğu çok genç.
Muchos de mis combatientes son muy jóvenes.
Sen bir savaşçısın.
Eres un guerrero.
Efendim, ben savaşçı...
Señor, yo no soy un guerrer...
Diğer savaşçılarla saklanıyormuş.
Se ha escondido junto a otros combatientes. Está bien.
Bir savaşçı gibi düşün.
Piensa como una guerrera.
Çölde, savaşçılarımızdan birinin kabilesiyle.
- En el desierto, con el clan de uno de nuestros combatientes.
Savaşçılarından kaçı kurtuldu?
Y tus combatientes... ¿ cuántos han sobrevivido?
Savaşçılarından ne kadarı kurtuldu?
¿ Y tus combatientes... cuántos han sobrevivido?
Pek çok savaşçımız ona sadık, özellikle Ma'an dan.
Muchos de nuestros soldados son leales a él, sobre todo los de Ma'an.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]