Akşam yemeğine ne dersin tradutor Francês
160 parallel translation
- Akşam yemeğine ne dersin?
Vous dînez avec moi?
- Akşam yemeğine ne dersin? - Ne? - Yarın akşam?
- Veux-tu que nous dînions ensemble?
- Akşam yemeğine ne dersin?
- Et le dîner?
Akşam yemeğine ne dersin? Hayır.
Et pour dîner?
Öğle yemeği değil de akşam yemeğine ne dersin?
Je suis pris pour le déjeuner. Mais si nous dînions ensemble?
Akşam yemeğine ne dersin?
Et si on dînait ensemble?
- Akşam yemeğine ne dersin?
- Mais vous dînez?
Ne kadar öfkeli olduğumu telefonda söylemek istemiyorum bu yüzden akşam yemeğine ne dersin?
Je suis écœuré. Mais je ne tiens pas à en parler au téléphone, alors je propose qu'on dîne ensemble ce soir.
- Akşam yemeğine ne dersin?
- Aimeriez-vous dîner avec moi?
Baksana, akşam yemeğine ne dersin?
Bon... tu veux dîner avec moi ce soir?
Akşam yemeğine ne dersin?
Tu veux souper?
- Akşam yemeğine ne dersin?
On dîne ensemble ce soir?
- Akşam yemeğine ne dersin? - Hayır, akşamları yemem.
- Si on dînait ensemble?
Güzel bir akşam yemeğine ne dersin?
Je t'emmène dîner dans un bon restaurant.
Akşam yemeğine ne dersin?
Tu veux dîner?
Akşam yemeğine ne dersin?
On dîne ensemble?
- Bir akşam yemeğine ne dersin?
- Si on en discutait en dînant ensemble?
Benimle akşam yemeğine ne dersin?
Je vous invite à dîner?
Sen ve ben. Akşam yemeğine ne dersin?
Un dîner en tête-à-tête?
- Akşam yemeğine ne dersin?
- On dîne ensemble?
- Akşam yemeğine ne dersin?
- Et pour le dîner?
- Akşam yemeğine ne dersin?
On déjeune?
Akşam yemeğine ne dersin?
- On dîne ensemble?
Yarın, akşam yemeğine ne dersin?
Alors on dîne ensemble, demain soir?
Akşam yemeğine ne dersin?
Et si on dînait?
Akşam yemeğine ne dersin?
Nous allons dîner?
- Akşam yemeğine ne dersin?
On dîne ensemble? Je suis mariée.
Kardeşlerinle beraber bir akşam yemeğine ne dersin.
Si tes soeurs et toi veniez dîner avec moi?
Salı gecesi, bizimkilerle bir akşam yemeğine ne dersin?
Ça te dirait de dîner avec ma famille, mardi soir?
Bir sonraki görevinden sonra villada bir akşam yemeğine ne dersin?
Après ta prochaine mission... que dirais-tu de dîner à la villa?
Perşembe akşam yemeğine ne dersin?
Que diriez-vous d'un dîner jeudi?
Akşam yemeğine ne dersin, bebek?
T'as faim, chérie?
Akşam yemeğine ne dersin?
Et si on se faisait ce dîner?
- Akşam yemeğine ne dersin?
- Que dirais-tu de dîner?
Akşam yemeğine ne dersin?
Tenez, allons dîner.
Akşam yemeğine ne dersin?
Alors ce dinner?
- Peki, o zaman, geç akşam yemeğine ne dersin?
- On pourrait aller souper.
Öğle yemeğine çıkmazsan, akşam yemeğine ne dersin?
Si vous pouvez pas déjeuner, on pourrait dîner ensemble?
İlaç istemiyorsan, akşam yemeğine ne dersin?
Vous ne voulez pas de médicaments. Un dîner, alors?
Onu akşam yemeğine davet etmeye ne dersin? - Yemekten önce konuşabiliriz.
Nous pourrons parler avant le dîner.
- Akşam yemeğine ne dersin?
- On dîne?
Akşam yemeğine çıkmaya ne dersin?
Ça vous dit de dîner ensemble, ce soir?
Beni akşam yemeğine davet etmeye ne dersin?
Pourquoi tu ne m'invites pas à dîner?
Akşam yemeğine ne dersin?
Vous voulez pas dîner avec moi?
Çok üzgün. Herkesi akşam yemeğine davet etmeme ne dersin?
Si je vous emmenais au restaurant?
Akşam yemeğine ne dersin?
Que fais-tu ce soir?
Akşam 7 yemeğine ne dersin?
Un dîner copieux, par exemple?
İş bitince akşam yemeğine çıkmaya ne dersin?
Je vous invite à dîner ce soir?
Yarın akşam yemeğine ne dersin?
Dînons ensemble demain.
Hey, yarın akşam yemeğine çıkmaya ne dersin?
Et si on mangeait au resto demain soir?
Akşam yemeğine ne dersin?
Oh. Et pour le dîner?
ne dersin 1648
ne dersiniz 384
ne dersin buna 17
akşam 53
akşamları 18
akşam yemeği 121
akşam görüşürüz 54
akşam oldu 22
akşama görüşürüz 118
akşam yemeği mi 27
ne dersiniz 384
ne dersin buna 17
akşam 53
akşamları 18
akşam yemeği 121
akşam görüşürüz 54
akşam oldu 22
akşama görüşürüz 118
akşam yemeği mi 27