Almak mı tradutor Francês
8,041 parallel translation
Bizim olan şeyi geri almak hakkımız.
Nous avons le droit de reprendre notre bien!
İtaatin psikolojik işlevleri ile alakalı bir takım sorulara cevap almak istedim.
Je voulais poser une question, une série de questions sur la fonction psychologique de l'obéissance.
Aslında ben de kelime çiftlerini anımsamaya çalıştım devreyi açmış olsalardı ben bu şokları almak zorunda olmazdım.
J'ai même essayé de mémoriser les paires de mots, afin que, si nous devions échanger les places, je n'aie pas à recevoir ces décharges électriques.
Rajput tarafım, beni yaralamanızın intikamını almak isteyebilir.
Mon sang Rajput a soif de vengeance.
Kardeşimi de yanımıza almak istiyorsanız, alın.
Si vous voulez emmener mon frère, d'accord.
Gemilerinize bulaşan hastalığın tedavisi bende, eğer almak istiyorsanız bizi tahliye edebilecek birini bulun!
J'ai un traitement pour le pathogène qui est entrain d'infecter vos navires, alors si vous le voulez, vous feriez mieux de me passer quelqu'un qui peut m'avoir une évacuation!
Kaynaklarımızı birleştirip askerler eğitmek, bilgi takas edip, satın almak.
De combiner nos efforts pour entraîner des soldats, pour échanger des tuyaux et acheter des infos.
Ayrıca şu Amerikalılar ülkemdeki kahrolası katilleri almak istiyorlarsa bırakalım alsınlar.
S'ils veulent toutes les ordures de ce pays, qu'ils se servent!
- Bak, Peter diye bir tanıdığım yok. Adımı nereden biliyorsun bilmiyorum ama bira almak istiyorsan git biranı al ucube herif.
D'accord, bien, je ne connais aucun Peter, donc je ne sais pas comment tu connais mon nom, mais si tu veux une bière, juste viens prendre une bière, monstre.
Saçlarıma kurdele almak isteyen oğlanlar için ayıracak zamanım yoktu.
Je n'avais plus de temps pour les garçons qui voulaient m'acheter des rubans pour les cheveux.
Henüz almak isteyen birisi çıkmadı mı?
C'est bien. Quelqu'un at-il appelé DIB ce encore?
O araziyi almak için ne zamandır uğraştığımı bilemezsin.
Vous ne savez pas combien de temps j'ai essayé d'obtenir cette terre.
Biz ucubeler gösteriyi Elsa'dan satın almak için para toplar kazandığımız her kuruşu bir araya koyarız.
On a organisé une collecte. On a amassé chaque sou qu'on avait. On a essayé de racheter le spectacle à Elsa.
Benimkisi tavşanı aslanın ağzından almak gibi. Ama aslanımız füze gibi göğüsleri olan sosyopat bir şeytan.
C'est comme sauver un lapin des crocs d'un lion, mais ce lion est une sociopathe démoniaque avec un très beau décolleté.
Tüm imzaların noter huzurunda atılması lazım. Noterden 2 farklı randevu almak için didinmeye hiç niyetim yok.
Et toutes les signatures doivent être authentifier, et je ne veux vraiment pas avoir à programmer deux différents rendez-vous avec le notaire.
Bire aldım üçe satacağım. Size de burada kalıp üçün birini almak düşer.
Je l'ai acheté pour une chanson, et je vais le vendre pour une menthe, et vous pouvez vous asseoir ici à vous masturber.
Binayla ilgili bilgi almak istemişsin sanırım.
Vous m'avez appelé pour avoir des renseignements sur le bâtiment?
Kızı almak için hepimizin yardımı gerekiyor.
On s'est tous réunis pour t'aider à avoir cette fille.
Davranışından dolayı çok utanıyormuş, o yüzden omzuma almak zorunda kaldım yoksa muhtemelen sıvışacaktı.
Elle est gênée par son comportement et je dois la garder sur mon épaule sinon elle s'enfuira.
Geçen hafta tam "Charles In Charge" ın 5 sezonluk dvd'sini almak üzereydim ki "sakın" diye mesaj attı bana.
La semaine dernière, j'allais appuyer sur "Acheter" sur une enchère des 5 saisons de "Charles s'en charge", elle m'a écrit "Non."
- Annem, Dahlia'nın ilk doğanını almak için hepimizi öldüreceğini söylemişti. Benim ölmeye hiç mi hiç niyetim yok.
Mère m'avait prévenu que Dahlia nous tuerait tous afin d'acquérir un autre premier né Mikaelson, et moi, je n'ai pas envie de mourir.
Hayatları almak için yaratılmışım, bu benim engel olamadığım doğamda var.
J'étais fait pour prendre des vies. C'était dans ma nature profonde, je pouvais rien y faire.
Paper popolarımı ödünç almak ister misin?
Je te prête mon pantalon?
Genç yanıma, birden çok eşle 23 yıllık vahşi seks borçluyum ama adımı geri almak için razı olacağım.
Je me dois à moi-même 23 ans de sexe déjanté avec plein de partenaires, mais mon nom de jeune fille suffira.
İyi anlamına gelen Tova adını almak için buradayım çünkü şu anda her şey çok iyi.
Je veux être rebaptisée Tova, ce qui signifie "bien", car tout va bien, maintenant.
Ve siz vefasız piçlerin her biri benimle aynı maaşı almak için beni otobüsün altına atardı.
Et n'importe lequel d'entre vous, espèces d'enfoirés ingrats et égoïstes, m'aurait jeté sous un bus et écrasé pour ce salaire.
Sakinleştirici almak zorunda kaldım.
J'ai dû prendre un bêta-bloquant.
Yardım almak için bir kızı daha sikinde zıplatır.
Il va tringler une nana de plus, et elle l'aidera à s'en occuper.
O kadar memnundunuz ki az ücret aldığınızı ve beğenilmediğinizi söyleyip Leoch Kalesi'nde uygun bir pozisyon için bilgi almak isteyerek Bay Duncan'ı ima ederek şöyle demişsiniz. Ki bunu sizden alıntılıyorum.
Tellement heureuse que vous avez demandé une place à Castle Leoch, en disant que vous étiez sous-payée et sous-évaluée et vous appeliez M. Duncan, et je cite,
Benim olanı almak için buradayım.
Je suis là pour récupérer ce qui m'appartient.
Baskı altında sorumluluk almak hep biz ayak takımına düşer ama bunu bilmeyiz, göremeyiz.
Toujours sous pression, à porter leur fardeau alors que nous fantassins ne savons et voyons rien.
Hukuk eğitimi almak için New York'a gidebilirsin Abraham ama korkarım orada vakit ayıracağın yalnızca bu olacak.
Va à New York étudier le droit, Abraham. Mais j'ai bien peur que c'est tout ce que tu y feras.
Her zaman kıılıcını almak için iki arkadaşın mı olmalı?
Il te faut toujours de l'aide pour que ça lève?
Bud yine kasap dükkânını almak ister miyim diye sordu.
Bud m'a redemandé si j'aimerais reprendre la boucherie.
Saha kenarı, tamam mı? Saha kenarı. Almak zorundasın.
Sièges au bord du terrain, d'accord?
İşi sağlama almak lazım.
Mieux vaut être prudent que désolé.
İhtiyacım olan şey, ikimizin gidip o sikiği bulup ona yaptığının intikamını almak.
Et j'ai besoin qu'on aille trouver ce connard pour lui faire payer ce qu'il lui a fait.
Küçük bir oyuncak almak hep o boşluğu doldurmama yardımcı olmuştur.
Acheter un petit jouet de temps en temps m'aide à remplir ce vide.
Meğersem bu küçük puşt Çad ülkesindeki Afrikalı bir diktatörden uranyum almak için benim Visa kartımı kullanıyormuş!
Il s'avère que ce petit chenapan essayait d'utiliser ma carte Visa pour s'acheter de l'uranium à un seigneur de guerre africain du Tchad!
Evet, Gladner'la ayrıldığımız yerden almak istedim.
Je voulais reprendre où on en était avec Gladner.
Yaklanırsam gardiyanla kavga ettiğini ve yardım almak için kaçtığımı söyleyebilirim.
Si on m'attrape, je dirai que... Vous vous êtes querellée avec le geôlier et enfuie pour chercher de l'aide.
Gazete almak için evi terk ettiğim için hastalandım.
Je suis malade, parce qu'en sortant de la maison pour récupérer le journal...
Neden izin almak istediğini anladım şimdi.
Maintenant je comprends pourquoi tu voulais te faire remplacer.
Simon'ı devirmek için Madeline Stern'le anlaşma yaptım Truth ve iki tane daha kulübü elinden almak için.
J'ai fait un accord avec Madeline Stern pour battre Simon, Je récupère le Truth plus deux autres clubs.
Nasıl ki sen o kulüpleri almak için çabaladıysan ben de şu an olduğum yere gelmek için çabaladım.
Comme tu as travaillé pour avoir ces clubs, j'ai travaillé pour arriver où j'en suis.
Tavuklu bir sandviç almak istiyorum ama... Sanırım gagasını sonra almak istiyorum.
Ok, euh, ben, je voudrais avoir un sandwich au poulet, mais, euh, mais je pense que je veux avoir le bec sur le côté?
Yiyecek almak için falan durduysanız korkarım hayal kırıklığına uğrayacaksınız.
Si vous faisiez un arrêt pour un sac de farine, j'ai bien peur que vous soyez déçus.
Hayatımın iplerini elime almak istiyorum hayatlarımızın iplerini.
Je veux reprendre le contrôle de ma vie. De nos vies.
Bir daha asla bir Glee Kulübü kostümü için ya da boya fırçaları ya da step ayakkabıları alamayan çocuklara almak için endişelenmem gerekmeyecek.
Je n'aurais plus jamais à m'inquiéter de trouver des fonds pour les costumes pour le Glee Club ou des pinceaux ou des claquettes pour un gamin qui peut pas se l'offrir.
Toprağın sunduğu ne olursa olsun almak zorundaydık ve birkaç yararlı ipucu da aldım.
Nous devions prendre tout ce que la terre pouvait nous offrir. J'ai gardé quelques astuces utiles.
Dansky'ye göre, adam toplamak, yardım almak için dışarıya haber salıyor.
D'après Dantski, il répand le mot qu'il cherche des mercenaires, assistants...