Ama bu arada tradutor Francês
685 parallel translation
Ama bu arada senet, bono ve kravat satarak milyonlar kazanabilirim eğer deneseydim.
Mais en attendant Je pourrais me faire des millions en vendant actions et cravates Si j'essayais
Ama bu arada nişanımızı bozmamız gerekecek. - Neden?
Mais en attendant, je crois... qu'il faut rompre nos fiançailles.
Umarım, ama bu arada... Biliyorsun, Claudin, Paris Operasının amacı mükemmelliktir.
Je l'espère, mais en attendant... vous savez, l'opéra de paris recherche la perfection.
Ama bu arada size hizmet edebilirim, Almanya'ya eğer kıymetim anlaşılırsa sonrası çok daha kolay olur.
Mais en même temps, Je peux vous être utile, à l'Allemagne si je peux prouver mon utilité. après tout ce serait plus facile.
Ama bu arada, bu dünyanın dışından biri olarak, bay Harry Dawes'un kim olduğunu bilmek zorundasınız.
Vous ne devez sûrement pas savoir qui est M. Harry Dawes.
Elbette doğru ama bu arada 400-500 baş hayvanımızı kaybederiz.
Avant que la Justice agisse, on aura perdu 500 têtes.
Sonra elimden geleni yaparım, ama bu arada uyuman senin için önemli.
Je ferai ce que je pourrais plus tard, mais en attendant, il faut que vous dormiez.
Ama bu arada, bana bifteğimi getirir misin?
En attendant, vous voulez bien m'apporter mon steak?
Ama bu arada biz de diğerleri gibi çalışmaya devam edeceğiz.
En attendant, nous continuerons à travailler comme les autres.
Ama bu arada savaşmaya ve ölmeye devam etmek zorundayız.
Mais puisque l'on se bat et que l'on meurt, vous avez le droit de connaître la vérité.
Ama bu arada, derin bir şaşkınlık içinde olduğumu belirtmeliyim.
Entretemps, cependant, nous ne pouvons qu'exprimer notre étonnement.
Sana ucuz olmadığımı söylemiştim... ama bu arada buna değeceğimi anlamışsındır sanırım.
Je vous ai dit que je ne travaillais pas pour rien... mais je pense que vous y trouverez votre compte.
Ama bu arada belki onun artık sakemi doldurması gerekmez.
Dans ce cas, je ne devrais pas la laisser me verser du saké.
Ama bu arada "Bira" oraya gider —
On va le devancer.
İçki berbattı ama bu arada.
Le résultat était atroce!
Doğru, evlilik bekleyebilir ama bu arada, gelecekleri damgalanıp, mühürlenecek.
C'est vrai, le mariage peut attendre, mais leur avenir serait déjà décidé et scellé.
Yarın bir buluşmaya gideceğiz. Ama bu arada köyün içinde birkaç zararsız tatbikat yapmak istiyorum.
Nous avons rendez-vous demain mais nous ferions volontiers des manœuvres dans le village
Sorumluluklarınızdan kaçmaya devam edin lütfen ama bu arada binam mahvolmaya devam ediyor.
Vous prenez des airs supérieurs, pendant que ma pauvre maison tombe en ruines!
Evet, evet, anlıyorum, ama bu arada...
Oui, oui, je comprends, mais entre-temps...
Ama bu arada arabasını görmen lazım. Delirdin mi?
Par contre, sa voiture!
Elektrikli battaniyelerimiz ve tavuğumuzla güzel, rahat zamanlar geçiriyoruz ama bu arada da açlık çekiyoruz çünkü gerçeklilikle bağımız o kadar kesilmiş ki kendimize gerçek yiyecek bir şeyler bulamıyoruz çünkü dünyayı görmüyoruz.
On vit douillettement avec des couvertures et du poulet mais on meurt de faim parce qu'on a perdu contact avec le réel que nous sommes en carence!
Ama bu arada sokaklarımızı kokainle dolduran... bu hükümetle iş yapıyoruz.
En même temps, nous faisons des affaires avec ce même gouvernement qui répand la cocaine dans nos rues.
Bu arada Gilda, ben - Bundan bahsetmedim ama... Londra'ya gitmem gerekiyor.
Au fait, j'ai omis de te dire qu'on me demande d'aller à Londres.
Bu arada, canım, isteyerek kabalık ettiğimi düşünme ama sen, Bay de Winter'ın dişinin kovuğuna kaçardın ancak.
Au fait, ma chère. N'y voyez pas de méchanceté, mais vous avez été un peu familière avec M. de Winter.
Ama bu kez, sizi iyi insanlarla bir arada bırakıyorum... ki eminim onlara karşı sizler de iyi olacaksınız.
Mais cette fois, je vous laisse avec de bonnes gens, avec qui, je pense, vous serez bons aussi.
Bu arada, kişiliğine ters düşebilir ama... sakin olmaya çalış.
Entre-temps, même au risque de bouleverser votre personnalité, restez calme.
Önümüzdeki birkaç gün, arada sırada görüşürüz tabii, ama ikimiz yalnız kalamayacağız artık. Bu yüzden şimdi söylemek istiyorum.
Nous allons nous croiser pendant quelques jours, mais... nous ne serons plus jamais seuls, alors... je dois vous dire...
- Ama derslerime de devam ediyorum bu arada.
- En fait, j'étudie encore.
Bizi anlamaları biraz uzun sürdü ama tatilimizde uzadı bu arada.
Elles ont duré 6 mois, nos vacances en Espagne.
- Bu arada çukura soktun ama.
- Entre-temps, ils sont dans la fosse.
Hükümet Vip'i yasaklayacak, ama biz bu arada para kaybedeceğiz.
Le gouvernement va interdire Vip. Jusque-là, nous ferons des pertes.
Kampanya süreci içinde aramızı açan çok kişi oldu. Ama bu kente duyduğumuz aşk, bizi bir arada tuttu ve tutmaya devam edecek.
Nous avons été divisés pendant la campagne électorale, mais l'amour que tous portons à notre ville peut, et doit, nous unir.
Ama savaşmayı özledim şahsen. Tartışmamız gereken bazı işler var bu arada.
Personnellement, je manquerais bien le combat, si nous avons des affaires à négocier.
Onlar hakkında şaka yapabilirsin ama onlar genç ve popüler. Bu arada sen de...
Vous pouvez vous moquer d'eux... mais ils sont jeunes et populaires, alors que vous...
Bu söyleceğim sana şok edici gelebilir ama O'nu arada sırada ofiste bırakabilirim.
Ça va peut-être vous surprendre. Mais il m'arrive d'oublier le service.
Bu arada Ambléve'i kaldırmış olabilirler ama iki saat önceki yol buydu.
Ils ont peut-être déplacé Amblève... mais il y a 2 h c'était par là.
Ama bu bir LaSalle bayım. Arada çok fark var.
Une La Salle d'occasion, c'est différent.
Bu arada, babamı çok iyi gördüm. - Evet ama sandalyesi de...
- Je le trouve bien, en ce moment.
Bu arada, bu bir tür kumar olacak ama Ayuzawa'ya ihanet edip yedilerin yanında yer almayı düşünür müsün?
Dis-moi, Hanjiro... Ça te dirait de rejoindre les sept samouraïs?
Bay Percy Snodgrass arada iki tek atardı ama bunu asla ortalıkta yapmazdı... bir kenara çekilip gizlice içerdi hayallerini kont olmak ve kızlar süslerdi... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... burnundaki parlak kızarıklığın sebebi nedir?
M. Durand de la Verrière Aimait bien boire un bon verre Mais jamais quand il savait Qu'on pouvait l'observer Il achetait en secret Et buvait bien caché
Ama mahrem bir şekilde bu arada.
En privé.
Arada bir belki, ama bu durumdan kurtulmanın yolu oldukça basittir.
- Oui, mais à la longue, ça devient de la facilité.
Bu arada Bayan Buckner dün gece size ulaşamadığnı söyledi, halbuki... geç saatlere kadar çalışacağınızı sanıyormuş ama...
Mme Buckner a tenté de vous joindre, ce soir-là. Elle pensait que vous travailleriez tard, mais... Non.
Ama bu arada benim bilmek istediğim burada ne işin var?
- On transpire.
Bu arada, sen fark etmedin ama arkadaşların güvenilir ciddi biri olduğumu fark ettiler.
Ne me faites pas de la lèche. Et contrairement à vous, votre amie s'est tout de suite aperçue que je suis un homme convenable.
Bu arada, masum insanlar otobanlarda ölmeye devam ediyor ama.
Pendant ce temps des innocents se font massacrer.
Arada sırada böyle garip teklifler aldığım oluyordu ama bu Alman Hava Kuvvetleri tarafından işe alındığım ilk teklif oldu.
On m'a souvent fait des propositions... mais c'est la première fois que je suis recrutée par la Luftwaffe.
Bu arada, sen fark etmedin ama arkadaşların güvenilir ciddi biri olduğumu fark ettiler.
Au fait, contrairement à vous, votre amie remarqué, que je suis une personne fiable et sérieuse.
Bu arada, sana söylemedim ama bence birlikte yaptığımız en iyi film bu olacak.
Au fait, je t'ai pas dit mais... Je trouve que c'est notre meilleur film.
Bu alan... arkeolojinin büyük tehlikelerinden birini gösteriyor, ete kemiğe değil ama arada sırada bu da olur...
Ce site illustre à merveille... la menace qui pèse sur l'archéologie, pas une menace physique, bien qu'elle existe parfois...
Ama arada bir fark var, erkekler bir saatte bu sözlerin etkisinden kurtulurlar ama kadınların kurtulması yıllar sürer.
Mais l'homme oublie ça dans l'heure, alors que la femme n'en démord plus jamais.
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32