Ama bugün değil tradutor Francês
472 parallel translation
- Ama bugün değil mi?
- Pas aujourd'hui?
Sanırım oradan Catalina görünüyor ama bugün değil.
Je suppose que c'est d'ici qu'on a vue sur l'île de Catalina, sauf aujourd'hui.
Evet, ama bugün değil.
Oui, mais pas aujourd'hui.
Haydi. Götüreceğim, ama bugün değil.
Je te prendrai, mais pas aujourd'hui.
Senden sıkıldım... ama bugün değil.
Même de toi, mais pas aujourd'hui.
ama bugün değil.
Mais pas aujourd'hui.
Ama bugün değil
Pas aujourd'hui certes.
Normalde bu beni gülmekten yerlere yatırırdı ama bugün değil.
Un autre jour, je me serais fendu une côte, mais pas aujourd'hui.
Belki ama bugün değil.
Peut-être... Mais pas aujourd'hui.
Anne, belki bir gün, ama bugün değil.
Un jour, peut-être, mais pas aujourd'hui.
- Er geç ölürsünüz ama bugün değil.
- Un jour, mais pas aujourd'hui.
- Yapabileceğimi biliyorum. - Öyle mi? İyi, ama bugün değil.
OK?
Bu konuyu elbette konuşacağız, ama bugün değil. Yemek yediniz mi?
On reparlera de ça plus tard.
Hayır, genelde iyidir ama... Bugün nedense iyi değil.
Il te donne de la peine, ce petit.
Belki bugün değil, yarın değil ama yakında. Bütün hayatın boyunca.
Pas aujourd'hui, ni demain, mais bientôt et pour toujours.
Anlayacağınız üzere bugün benim görüşme günüm değil ama onun bunları almasını istiyorum.
Ce n'est pas mon jour d'entretien, mais je veux lui offrir ça.
Ama şu an benim için tehlikeyi düşünecek zaman değil çünkü bugün düğün günüm.
Mais je ne vais pas penser au danger! Aujourd'hui je me marie!
Bugün, çok iyi bir adamla birlikteydim, bir polis dünyada en akıllı adam değil, ama kim akıllı ki?
Je te surveillerai. L'autre jour, je m'en suis pris à un brave type. Un flic.
Yarın o işlerden bir teklif alabilirsin, o işe de mükemmel uyarsın. Ama bu bir şans ve bugün değil.
Si l'occasion se présente demain, tu seras le candidat idéal.
Ama bugün imzalanmaları şart değil.
- Oui, mais ça peut attendre demain.
Ama daha pek belli değil Sezar'ın bugün evden çıkıp çıkmayacağı.
Mais il n'est pas sûr que César sortira.
Bugün yaptı. Ama satılık değil.
Il l'a fait aujourd'hui, mais il n'est pas à vendre.
Ama bugün özel bir gün, öyle değil mi?
Aujourd'hui, c'est spécial.
Bugün Cumartesi değil ama. Oh, teşekkürler. Bu kasabada insanlar ne yapar?
Mais on n'est pas samedi.
- Çan sesi, ama bugün pazar değil.
- On n'est pas dimanche.
Bugün burada farklı türde bir parti veriyoruz. Başkan'ın şatafatlı partisi kadar zarif değil ama çok daha canlı olacak.
C'est bien diffèrent aujourd'hui, et moins élégant que chez le Major.
Onunla yattım bugün değil ama.
j'ai couché avec lui, mais pas aujourd'hui.
Günün birinde yatacagimizi söylemisti. Ama bugün degil.
Il a dit qu'un jour on coucherait ensemble, pas aujourd'hui.
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
On l'aime tant Qu'on reviendra Ventre à terre Car c'est lui qui nous nourrit Alors nous chantons
Ama bugün için durumu umutsuz. Umutsuz vaka, değil mi?
Pour le moment, c'est un cas désespéré.
Bugün hava çok güzel değil, ama yarın daha iyi olacak.
Le temps est un peu couvert aujourd'hui... mais il tournera au beau
Bugün ya da yarın değil ama yakında ve ömrünün sonuna dek.
Pas aujourd'hui, ni demain, mais bientôt et pour le reste de tes jours.
Bugün ya da yarın değil belki ama ömrünün sonuna dek.
Ni aujourd'hui, ni demain, mais bientôt, et pour le reste de tes jours.
Henüz değil, ama sanırım buna niyetleniyor... muhtemelen bugün.
Pas encore, mais je crois qu'il compte le faire... aujourd'hui.
Siyaset terapistlerinin bana güldüklerini biliyorum. Ama dünkü kadar yüksek sesle değil bugün.
Oh, je sais que les savants de la politiques rient mais pas aussi fort aujourd'hui qu'ils riaient hier.
Ben aynı fikirde değilim çünkü bunu dün tartışmıştık. Ama bugün yeni bir maç var galiba, değil mi Mac?
Eh bien, je ne crois pas, parce que... c'était hier, et aujourd'hui... il y a un autre match... n'est-ce pas, Mac?
General bugün biraz tuhaf, ama kişisel değil.
Le général est rêche aujourd'hui. Ne le prenez pas pour vous.
Hayır, ciddi değil, ama tüm mal bugün yola çıkmalı.
Rien de sérieux, mais l'itinéraire des marchandises doit être modifié.
Bugün de yine eski ve egzotik bir uygarlıktan mesajlar bekliyoruz. Ama bu seferki yalnızca zamanın gerisinde kalmış bir uygarlık değil,... fakat uzayda gizli kalmış bir uygarlık.
Nous cherchons toujours un message... provenant de civilisations lointaines... des civilisations éloignées... non dans le temps, mais dans l'espace.
Çok önemli değil belki ama bugün bana yanaştı üstelik yakında çok parası olacak.
Et en plus, aujourd'hui elle m'a fait du gringue. Et ce qui ne gâte rien, elle va être très riche.
"ama asla bugün reçel değil" dir. Ama ara sıra "bugün reçel" e sıra gelmeli.
Confiture demain, confiture hier Jamais de confiture aujourd'hui, ma chère
- Ama bugün verecekler öyle değil mi?
- Ils vont te payer, sûr?
Bugün değil. Ama sanırım daha sonra.
Pas aujourd'hui, mais un jour.
Ama bugün değil.
Je suis désolé. J'arrive pas à croire que je vais devoir payer pour ça, Peg.
Sanırım bugün yeni ay var. Gece pek sakin değil ama
Je crois que c'est la nouvelle lune ce soir, pas de nuit plus calme.
Defterini bugün vermem lazım. Ama o artık burada değil.
Je le cherchais depuis longtemps.
Hayır, tam olarak değil.Ama bugün için evet.
en vérité. { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } C'est seulement le reflet de mon humeur matinale.
Ama bence bugün yakalananların çoğu suçlu değil mi?
Mais je crois que la plupart des gens qui sont pris aujourd'hui sont coupables Pas vous?
Belki bugün ya da yarın değil, ama...
Peut-être pas aujourd'hui, peut-être pas demain, mais...
Hepsi olacak, belki bugün değil, belki yarın da değil ama birgün olacak.
Tout ça sera ici. Peut-être pas aujourd'hui, peut-être pas demain, mais ça vient.
İnan bana, belki bugün ya da gelecek yıl değil... ama bu olabilirdi.
Peut-être pas demain ou l'an prochain, mais ça serait arrivé.
ama bugün 57
bugün değil 98
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
bugün değil 98
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66