Değilim tradutor Francês
91,713 parallel translation
- Değilim.Tam olarak
- Je ne le suis pas... particulièrement.
- Ben kötü kalpli değilim değil mi? - Hayır.
Je suis mauvaise, pensez-vous?
Bak, ben bir hemşireyim, senin gibi mükemmel bir dedektif değilim.
Je suis infirmière, pas super limier, comme vous.
Emin değilim, bana çok uzun geldi.
Je ne sais pas. Une éternité.
- Aç değilim.
- Tu vas te rendre malade.
Doğru. Ama ben Stark değilim.
C'est vrai... mais je ne suis pas un Stark.
Düşmanınız değilim ben.
Je suis pas votre ennemi.
Seninle laf dalaşına girecek değilim.
Ne jouez pas avec les mots.
Terimlere pek hâkim değilim.
Le choix des mots est délicat.
Tam olarak emin değilim.
Je ne suis pas sûr.
Ben Lord Stark değilim.
Je suis Seigneur Stark.
Artık değilim.
Il n'y a plus.
Bu yaratıklar Kralın Şehri'ne ateş kusarken orada duracak değilim.
Je ne vais pas rester dans le coin quand ça commencera à chauffer à Port-Réal.
Bu Cersei Lannister, ben değilim.
Cersei Lannister le fera, pas moi.
Evet, değilim.
En effet.
Ben gizlice sokabilirim ama altın pelerinliler seni tanıyacak olursa baştan uyarayım, ben dövüşçü değilim.
Je peux me faufiler, mais si les Manteaux D'Or me reconnaissent, je vous préviens, je ne suis pas un guerrier.
Oğlu değilim ben.
Je ne suis pas son fils.
Çocuk değilim ben, Kıştepesi Leydisi'yim ve evimdeyim.
Je ne suis pas un enfant, je suis la Dame De Winterfell et je suis à la maison.
Hiç emin değilim, abim miydi?
Je ne suis pas sûr, était-ce mon frère?
Ben arkadaşlık edeceğin biri değilim.
Pas un bon souvenir à conserver.
Ne yazık ki ben deli değilim.
Malheureusement, je ne suis pas fou.
Hâlâ öyle yapsam daha iyi olabilir diye düşünmüyor değilim.
Ça aurait peut-être été la meilleure solution, mais...
Ama zorlanan tek ben değilim.
Je ne suis pas le seul à traverser une sale période.
Küçük bir çocuk değilim artık.
Je ne suis plus une petite fille.
Ürüne aşinayım ama artık piyasada değilim diyelim.
Je suis familier avec le produit, je ne suis juste pas sur le marché en ce moment.
Ben kundaklama görevlisi değilim.
Je ne suis pas un enquêteur accrédité. D'accord?
- John, hiç espri kaldıracak havada değilim.
Merde, John, je ne suis pas d'humeur en ce moment.
Bak dostum, hayatımda aptalca şeyler yaptım ama kötü bir insan değilim.
J'ai fait des choses idiotes, mais je suis pas méchant.
- Hangi çetedensin? - Hiçbir çeteden değilim.
- Tu viens de quel gang?
- Fena değilim.
- Plutôt pas mal.
Ama şeyler gibi değilim...
Bien que... Pas dans ce sens...
Adam öldürenlerden değilim.
La meurtrière?
Üzgünüm ama hiç üzgün değilim.
Désolé de ne pas être désolé.
Eskisi kadar güçlü değilim.
Je ne suis plus aussi forte.
Saldırıların arkasında olduğumu düşünmek kadar aptalca değilim.
Pas autant que de croire que j'étais derrière les attaques.
Bugün, seni ceza ile tehdit edecek hapishane müdürü değilim.
Là, je ne suis pas le geôlier qui va te menacer d'une punition.
Ondan emin değilim.
Je crois pas.
- Aç değilim.
Regard lointain.
Beşinci kez söylüyorum, ben atlama platformu değilim!
Pour la 5ème fois de la journée, je ne suis pas une plateforme de plongée!
Fotoğraf kabini getirsinler diye bir takım adamlara para saçacak değilim
Je ne vais pas gaspiller mon argent pour quelques types pour apporter un photomaton.
Bütün bunları okuyacak değilim.
Je ne lis pas tout ça.
Görev başında değilim, o yüzden lütfen... karşımda uyuşturucu kullanırken kendinizi tuhaf hissetmeyin.
Je suis en repos, donc s'il vous plaît Ne vous sentez pas bizarre de faire de la drogue en face de moi.
Ben ne dediğimden emin değilim.
Même moi, je n'en suis pas sûr.
Ben artık bir satranç oyuncusu değilim.
Je ne suis plus joueur d'échecs.
Gitmenize izin vermek zorunda değilim.
Je n'ai pas à te laisser partir, tu sais.
Ama ben öğrenci değilim ki.
Mais je ne suis pas étudiante.
Üniversitenin parçası bile değilim.
Je ne fais pas partie de l'université.
- Hayır, bu gezegenden değilim.
- Non, pas celle-là en particulier.
Savaştan sonra, annem hep "aç değilim" derdi.
Après la guerre, ma mère disait toujours qu'elle n'avait pas faim.
- Değilim ama.
Est-il pas, vraiment.
Kör değilim Quentin, teknik olarak.
C'est un cahier d'un étudiant de Brakebills.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
degil mi 350
değil 1746
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32