Bende mi tradutor Francês
995 parallel translation
- Bende mi?
- Moi?
- Bende mi bir tuhaflık var acaba?
- C'est moi... qui provoque cette attitude?
Bende mi?
Nous l'avons?
- Bende mi?
Moi aussi?
Bende Mi bemol yazıyor.
J'ai un mi bémol. Ah!
Bende mi kalacak yoksa onda mı?
On ne peut pas se les partager entre mon mari et moi.
- Sıra bende mi?
A moi de jouer?
- Bende mi söz vermeliyim?
- Tu veux ma parole aussi?
Size saçma geliyorsa, suç bende mi?
Est-ce ma faute si ça paraît fou?
Sıra sende mi yoksa bende mi?
C'est ton tour ou le mien?
Yani bende mi senin kölelerinden olacağım?
Donc je vais devenir une de vos esclaves?
Bende mi?
Si c'est mon tour.
Acaba bende mi bir gariplik var diye düşünmeye başlamıştım.
Je me demandais si c'était moi qui avais un problème.
Yemeğine henüz başlamadın değil mi? Sen aşağı in ve bende hemen yatmaya gideyim.
Sans elle, nous tiendrons notre place ici.
- Bende kalabilir mi anne?
- Je peux le garder, maman?
Bende son zamanlarda herhangi bir acayiplik fark ettin mi?
Me trouvez-vous bizarre, ces derniers temps?
- O not bende kalabilir mi?
- Puis-je garder le mot?
- Bu bende kalabilir mi?
Tu permets que je garde ça?
Öyleyse bende kalabilir, değil mi?
Alors je peux l'avoir, hein?
Belge mi? Bende belge yok.
Je n'ai aucun document.
- Silah bende kalsın. Beni hatırlatsın diye mi? İhtiyacın olabilir.
Gardez-le, vous en aurez besoin.
Diyelim ki teorin doğru... Bayan Grayle'in yeşimi şimdi bende olmalı, değil mi?
Suivant votre théorie, j'aurais le jade de Mrs.
Sen mi korkaksın? Sendeki cesaretin bende olmasını isterdim.
T'en as plus dans le ventre que moi.
Pas. - Sıra bende mi?
- C'est à moi?
- Hemen yollarım. - Güzel. Bende kalabilir mi?
Je peux garder ça?
Şey, bu hemen hemen imkansız... Ama elimden geleni yapacağım. Bu resim bende kalabilir mi?
C'est une commande ambitieuse... mais je ferai de mon mieux.
- Bu kesin karar, değil mi? - Bende öyle söyledim.
- Je ne savais rien d'un protêt.
Bende hala var, değil mi?
Vraiment? Je l'ai perdu?
Bana sen evlendin mi dedi, bende evet dedim.
"T'es-tu mariée?" J'ai acquiescé.
Siz çıkana kadar kitap bende kalabilir mi Bay Steele?
Laissez-moi le livre, M. Steele.
Dans sırası bende, değil mi?
C'est ma danse, n'est-ce pas?
Sıra bende mi?
À moi?
- Efendim, bende kalabilir mi?
- Puis-je la garder?
Paran bende kalmaya devam edecek mi?
J'ai toujours ton argent.
Bu bende kalabilir mi?
Puis-je garder ces lettres?
Bende bir gariplik mi var?
Qu'est-ce que j'ai?
Bu parfümü tanıyorum. Bende kalabilir mi?
Un parfum que j'connais bien, ça.Tu m'le donnes?
Bende kalabilir mi?
Je peux la garder?
Peterson, bu akşam bana kapıyı açtığında bende değişik bir şey fark ettin mi?
Quand vous m'avez ouvert ce soir, vous avez... remarqué que j'avais changé?
Bende bu sivri dil varken mi?
Avec ma grande gueule?
O para bende değil, Clint. Değil mi?
- Je n'ai pas gardé cet argent Clint
Bende kalmanıza imkân yok. Birine sözüm var. - Gilberte'e mi?
Dormir chez moi, ce n'est pas possible, je suis attendu ailleurs.
O zaman bende kalabilir mi, efendim?
Alors, je peux le garder?
Bugünlerde erkek hastalığı değil mi bu? - Bende var.
- J'en ai un, en tout cas.
Ben de olduğunu varsaysak, ki bende değil parayı gerçekten sana vereceğimi mi sanıyorsun?
En supposant que je l'aie, ce qui est faux crois-tu vraiment que je te le donnerais comme ça?
- Bende kas yok ki. - Öyle mi? - Nasıl hareket ediyorsun o zaman?
- Mais tu marches, pourtant.
Oh, bende memnun oldum, Liza. Seninle tanışmak harika birşey di.
Le pauvre, il a fait une dépression nerveuse à mi-chemin.
Sen hep bende yanlış bir şeyler olduğunu düşündün. Değil mi? Her zaman!
Tu as toujours cru que j'avais mal agi!
" kolların istemez mi bende bulmayı huzur?
" N'avez-vous donc jamais Souhaité m'embrasser?
- Öyle mi? Bende girmeye çalıştım.
J'ai essayé d'entrer mais...
Bende öyle. Uzun zaman oldu, ağbimi görmeye gidiyorum. Gerçekten mi?
Moi aussi. ça fait un bail, je vais voir mon frère.