Benden bu kadar tradutor Francês
1,534 parallel translation
- Benden bu kadar!
- J'ai fini.
- Benden bu kadar.
- J'ai fini.
- Senin aklî dengen bozuk, benden bu kadar.
Tu n'es pas bien dans la tête. J'ai fini.
Tamam, herkes beni dinlesin, bu akşamlık benden bu kadar.
Bien, j'ai fini pour la soirée.
Benden bu kadar.
Rien à dire.
Benden bu kadar kolay kurtulabileceğini gerçekten düşündün mü?
Pensiez-vous vraiment que vous pourriez vous débarrasser de moi si facilement?
Benden bu kadar.
Et maintenant ça. Cette fois c'en est trop.
Tek söyleyeceğim, benden bu kadar.
Tout ce que je dis, c'est que je ne me bats pas.
benden bu kadar.
Mais assez parlé de moi.
Benden bu kadar.
Je veux sortir.
Benden bu kadar.
J'ai fait mon boulot.
Benden bu kadar, olmadı bir yerine sokarsın!
C'est ça où tu te la mets dans le fion.
Benden bu kadar.
- Au poil. À plus.
Benden bu kadar nefret ediyorsan evimde ne işin var?
Si tu me détestes tant, que fais-tu encore chez moi?
- Tamam, benden bu kadar.
C'est bon, j'arrête.
Benden bu kadar kolay kurtulamazsın.
Tu ne te débarrasseras pas de moi.
Bana ne dersen de, benden bu kadar.
Appelez-moi ce que vous voulez, moi... je ne suis plus dans le coup.
Benden bu kadar.
C'est bon.
- Buna zamanım yok. Benden bu kadar.
- Autant pisser dans un violon.
Yeter. Benden bu kadar.
Oh, ça suffit.
Son zamanlarda geçmişim hakkında çok soru cevaplıyorum ve açıkçası, benden bu kadar.
Récemment, j'ai répondu à pas mal de questions sur mon passé. J'en ai ma claque.
Görünüşe göre benden bu kadar.
On dirait que c'est tout pour moi.
Sanırım bu saçma oyun için benden bu kadar.
Je crois que j'en ai assez de ce jeu stupide.
Benden bu kadar.
J'en ai assez, c'est tout.
"Benden bu kadar." ne demek?
Mais qu'est-ce que ça veut dire, tu en as assez?
- Benden bu kadar.
- J'en ai assez. - Pippa!
Benden bu kadar.
J'en peux plus.
Benden bu kadar.
Donc j'arrête.
Benden bu kadar!
Mais t'inquiète!
Seçmelerde bile anlatmıştım, şimdi sıra sende Vince, benden bu kadar.
J'ai même auditionné avec. À toi Vincent, je suis coincée.
Benden bu kadar genç olmana neden şaşırıyorum bilemiyorum.
Curieux, mais je trouve choquant une telle différence d'âge entre nous.
Berti, benden bu kadar. Bu işten artık sıkıldım.
J'en ai marre de ce boulot.
Benden bu kadar.
C'est fini.
Benden bu kadar.
J'arrête là.
Benden bu kadar, onun küçük oyunlarını oynamayacağım.
J'en ai marre de jouer.
Hayır, benden bu kadar.
Non, j'en ai assez.
Benden bu kadar.
J'ai plus d'idées.
- Benden bu kadar.
J'ai fini! Au revoir.
Benden bu kadar.
Je suis déconcerté.
Benden bu kadar.
J'ai terminé. J'ai fini, d'accord?
Uyuşturucuyu kimin verdiğini söylemezseniz benden bu kadar.
J'en ai fini sauf si vous me dites le nom de votre fournisseur.
- Benden bu kadar beyler. Benim için uzun bir gündü.
Ma journée a été longue.
Benden bu kadar.
Je me tire.
Bir şey yapmadım. Benden niçin bu kadar çok nefret ediyorsun?
Pourquoi vous me détestez?
Benden neden bu kadar nefret ediyorsunuz?
Pourquoi me détestez-vous autant?
Benden bu kadar.
C'est fini pour moi.
Benden bu kadar.
J'abandonne.
- Öyleyse benden bu kadar.
- Sans moi.
Ama ben oraya gidene kadar, hiçkimse bu lanet olası şirketi benden alamaz!
Mais tant que je suis là, personne ne me prendra ma putain de société!
Eğer benden bu kadar hoşlanıyorsan sevdiğin yönlerimi anlat bakalım.
Si tu m'aimes tant que ça, dis-moi pourquoi.
Bu zamana kadar benden çalınan parayı da ödeyecek misin?
Je pourrai récupérer ce qui m'a été volé?
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar erken mi 37
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar erken mi 37