Bilmiyordum tradutor Francês
19,051 parallel translation
- Ne söyleyeceğini bilmiyordum.
Je ne savais pas ce qu'il dirait.
Çok şaşırdım Doug. Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum.
Je pensais que vous ne m'aimiez pas trop.
- Evde olduğunu bilmiyordum.
Je savais pas que tu étais à la maison. Je suis sorti.
Şimdi, anlaman lazım, Aston Reynolds'un roketlerin yerlerini değiştirdiğini bilmiyordum...
Maintenant, vous devez comprendre, je ne savais pas que Aston Reynolds a été
Eyes Wide Shut tarzı bir adam olduğunu bilmiyordum.
Je ne le pensais pas du genre "Eyes Wide Shut".
Ne beklemem gerektiğini bilmiyordum. Ama uzun ve yakışıklı olması listemin ilk sırasında değildi.
Je ne sais pas à quoi je m'attendais, mais... ce n'était pas grand et beau.
Hiç bilmiyordum.
Je ne savais pas.
Konuyu bu kadar tahrik edici bulduğunu bilmiyordum.
J'ignorais que tu trouvais ce sujet si excitant.
Ben de bilmiyordum.
Moi aussi.
Çevrenizin ne kadar geniş olduğunu bilmiyordum.
Je ne savais pas que vous étiez parents.
Bu okulda olduğunu bile bilmiyordum.
Je ne sais même pas s'il est de ce lycée.
Bilmiyordum.
Je ne le savais pas.
Opera müdavimi olduğunu bilmiyordum.
Ni que vous étiez un client de l'opéra.
Bu kadar batıl inançlı olduğunu bilmiyordum.
J'ignorais que tu étais superstitieuse.
Bilmiyordum.
Je l'ignorais.
O kadar yüksek not olduğunu bile bilmiyordum.
Je savais même pas que ça allait si haut.
Geleceğini bilmiyordum.
J'ignorais que tu passais.
Burada çalıştığını bilmiyordum.
- J'ignorais que tu travaillais ici.
Cidden, hiç bilmiyordum.
Franchement, je l'ignorais.
Birileriyle görüstügünü bilmiyordum.
J'ignorais qu'il voyait quelqu'un.
Tatlim. Gelecegini bilmiyordum.
Chérie, j'ignorais que tu venais.
Annem beni seçim kampanyalarina dahil edene kadar, ben de bilmiyordum.
Jusqu'à ce que ma mère se lance en campagne, moi non plus.
Şimdiye kadar bilmiyordum.
Je ne savais pas, jusqu'à maintenant.
Sende bunu yapacak göt olduğunu bilmiyordum.
Je ne pensais pas que tu avais ça en toi.
Felicity'nin arkadaşının Quentin'in kızı olduğunu bilmiyordum bak.
Je ne savais pas que l'amie de Felicity était... la fille de Quentin.
Kendimi savunuyordum ve kardeşin olduğunu bilmiyordum.
Je me protégeais, et je ne savais pas que c'était ton frère.
Vlad'ın kardeşin olduğunu bilmiyordum.
Je ne savais pas que Vlad était votre frère.
Şimdi nasıl biri olduğunu bilmiyordum. Ne tarz birisi olduğunu bilmiyordum.
Je ne savais pas qui il était maintenant, je ne savais pas quel genre de personne il était.
Başlarda neyi amaçladığını bilmiyordum, itfaiye amiri olayında olduğu gibi.
Au début, je ne connaissais pas ses intentions, comme avec le chef des pompiers.
Black Canary olmaktan vazgeçecektim ama nasıl yapacağımı bilmiyordum çünkü sizinle beraber dövüşmek beni canlı hissettiriyor ve sizi çok seviyorum.
J'allais abandonner Black Canary, mais j'ai réalisé que je ne pouvais pas parce que sortir et me battre à vos côtés est ce qui me fait me sentir vivante. Et je vous aime tellement.
Misafirinin olduğunu bilmiyordum.
Je n'avais pas vu que vous aviez de la compagnie.
Bilmiyordum.
Je sais pas.
Senin harika bir ders anlatıcısı olduğunu bilmiyordum.
Je savais pas que t'étais un si bon professeur.
Jennifer için geleceğini bilmiyordum.
Je ne savais pas qu'elle viendrait pour Jennifer.
Galaksinin bilinmeyen yerlerine gidebileceğimizi hiç bilmiyordum.
J'ignorais qu'on pouvait explorer les domaines inconnus de la galaxie.
O zaman bilmiyordum, ama Orakçılar DNA'mı değiştirmek için kendi kanlarını kullanmışlardı.
Je l'ignorais, mais ils ont utilisé leur sang pour transformer mon ADN.
Gil. İnan bana, Wulfing ordusu konusunda bir şey bilmiyordum.
Je te promets que je ne savais rien pour l'armée des Wulfings.
Denediğinizi bile bilmiyordum.
Quoi? J'ignorais que vous essayiez d'en avoir.
Oranın morg olduğunu bilmiyordum avluya çıktığını sanmıştım.
J'ignorais que c'était la morgue.
- Savaştığımızı bilmiyordum.
Je ne savais pas qu'on était en guerre.
Bilmiyordum ama.
Je pouvais pas savoir.
Boyut konusunda otorite olduğunu bilmiyordum.
Qu'est-ce que t'y connais à la mer?
Senin de öksüz olduğunu bilmiyordum.
Je ne savais pas que toi aussi, tu étais orpheline.
- S.T.A.R. Lab ile çalıştığını bilmiyordum.
Je ne savais pas que tu travaillais avec S.T.A.R. Labs.
Ben bunu bilmiyordum işte.
Je ne savais pas.
Bilmiyordum -
C'est rien...
Dinle, Dün için gerçekten üzgünüm... Choksi Amca ve Dede'yi bilmiyordum...
Désolée pour hier...
Çünkü önceden bilmiyordum.
Parce que je ne le savais pas.
Işık ülkesi olduğu zamanlarda Japonya'yı hiç bilmiyordum ama şu an olduğu kadar karanlık olduğunu hayal dahi edemezdim.
Je n'ai pas connu le Japon comme pays de lumière, mais je ne l'avais jamais vu aussi sombre qu'à présent.
Hiç bilmiyordum. Bana ve Burlin'e bunun özetini e-posta olarak atar mısın?
Je vois, ils sont suisses, je l'ignorais.
Ben bunu yapabileceğmi bilmiyordum...
J'ignorais que je pouvais le faire.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyordu 23
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyorduk 25
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyordu 23
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyorduk 25
bilmiyor muydunuz 35