English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bilmiyoruz

Bilmiyoruz tradutor Francês

9,597 parallel translation
Bilmiyoruz.
On ne sait pas.
Hakkında pek fazla şey bilmiyoruz ama bu yerin, Kryptonlu eskilerle konuşulabilecek bir yer olduğunu biliyoruz.
On n'en sait peu, mais on sait que ça lui permet de communiquer avec ses ancêtres kryptonniens. Comment?
Onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
Nous ne savons rien de lui.
Yolu bilmiyoruz.
On connaît pas le chemin.
Yöntemini hala bilmiyoruz.
Le mode opératoire est encore flou.
- Henüz bilmiyoruz.
On ne sait pas encore.
Daha kiminle konuştuğumuzu bile bilmiyoruz. Melek mi veya insan mı?
On ne sait même pas à qui on est en train de parler... l'ange ou l'humain.
Bilmiyoruz.
Aucune idée.
- Nick, neler olduğunu bilmiyoruz ki.
- On ne sait pas ce qui se passe.
Hava karanlık ve otobanın açık olup olmadığını bile bilmiyoruz.
Il fait nuit noire et on sait pas si les routes sont dégagées.
- Henüz hiçbir şey bilmiyoruz.
- On ne sait rien, pour l'instant.
- Neler olduğunu bilmiyoruz.
- Elle... On sait pas...
Biz öldüğümüz zaman ne olacağını kesin olarak bilmiyoruz.
On ne sait pas avec certitude ce qui arrive après la mort.
Bunu bilmiyoruz.
Nous n'en savons rien.
Biz öldükten sonra ne olduğunu kesin olarak bilmiyoruz.
On ne sait pas avec certitude ce qu'il arrive quand on meurt.
Ama unutmayın ki Kyle'ın geçmiş yaşamından bir şey hatırladığını bilmiyoruz.
Mais rien n'indique que Kyle ait gardé le moindre souvenir d'une vie passée.
- Bilmiyoruz - Açıkçası, bir çeşit...
- De toute évidence, il y avait...
- Ne tür bir mesaj? - Bilmiyoruz.
- Quel genre de message?
Çünkü hikayenin sonunu bilmiyoruz.
Car nous connaissons la fin de l'histoire.
- Onu zaten biliyorduk ama Charles kimle takılırdı, kime yakındı bilmiyoruz.
On le savait déjà, mais on ne savait pas de qui Charles était proche, avec qui il trainait.
Kafasına kim vurdu hala bilmiyoruz ve Lesli de bunlardan bihaber.
Nous ne savons toujours pas qui l'a assomé et Lesli ne sait rien de tout ça.
Bilmiyoruz.
On est pas certaines.
Henüz hiçbirimiz hastalanmadık ve hastalık ceset kutusunu aşıp yayıldı mı bilmiyoruz.
Jusque-là aucun d'entre nous n'est malade et nous ne savons pas si l'infection s'est propagée.
Hastalığın kime veya kaçımıza bulaştığını bilmiyoruz.
Nous ne savons pas qui ou combien d'entre nous sont contaminés.
Kim olduğunu bilmiyoruz.
Nous ne savons pas encore qui.
Koruyamayız belki. Şu noktada tam olarak neyle uğraştığımızı bilmiyoruz.
Peut-être que non... en cet instant, nous ne savons toujours pas exactement à quoi nous avons affaire.
Evet ama Elia Berkeley'i Arkady mı, Karposev mi öldürdü, bilmiyoruz.
Oui, mais on ne sait pas si Arkady ou Karposev ont tué Elia Berkeley.
Karposev bu işe karıştı mı onu bile bilmiyoruz.
On ne sait même pas si Karposev y est mêlé.
Kime güvenebileceğimizi bilmiyoruz.
Nous ne savons à qui faire confiance.
Ama hiçbir şey bilmiyoruz biz.
Mais on n'y connait rien.
Kim olduğunu bilmiyoruz.
Nous ne savons pas si c'est lui.
- Bu adamın gündemini bilmiyoruz.
On ne sait pas ce que cet homme est en train de faire.
Bilmiyoruz.
Un mystère.
Nerede saklandığını bilmiyoruz.
Nous devons encore trouver Victoria. Nous ne savons pas où elle se cache.
Burada kan, şiddet ve intikamdan başka bir şey bilmiyoruz.
Tout ce qu'on connaît ici est le sang, la violence et la vengeance.
~ Bilmiyoruz ~ Tanıklık olmadan size neden inananyım?
- On ne sait pas. - Sans son témoignage, comment peut-on vous croire?
Yakınlarda buraya gelip gelmediğini hala bilmiyoruz ama bunu torbalayacağım.
On ne sait toujours pas s'il était là récemment, mais j'emporte ça.
Canon City'e gidip gitmeyeceğini bilmiyoruz. Sen görürsen derhal bize haber vereceksin.
On ne sait pas si elle est arrivée à Canon City, mais tu dois nous informer immédiatement si tu la vois.
- Daha büyük bir kötülük derken? - Hakkında fazla bir şey bilmiyoruz.
On ne sait pas grand chose.
Bunu bulduk ama ne işe yaradığını ya da nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz.
On l'a trouvé mais... on ne sait pas ce qu'il fait ou comment l'utiliser.
Teröristlerin şehrimize nasıl girdiğini bilmiyoruz.
On ne sait pas comment ils sont entrés dans notre ville...
- Evet de bunu daha bilmiyoruz.
On ne le sait pas.
Lanet Loco'nun zula evi nerede bilmiyoruz ki.
On savait pas où les Loco planquaient leur trucs.
Hayır, daha ne olduğunu bile bilmiyoruz ama büyük bir olay olduğu kesin.
On ignore ce qui est arrivé. Mais c'est grave.
- Bilmiyoruz ki.
- Nous ne savons tout simplement pas.
Bilmiyoruz.
On l'ignore.
Ayrıca Theo'nun ne tür bir gözetleme sistemi kurduğunu bilmiyoruz tüm mülkü görüntülüyor olabilir.
On ne sait pas quel genre de surveillance Theo a mis en place, donc toute la propriété est peut être filmée.
Nasıl yayıldığını bilmiyoruz.
On sait pas comment elle se propage.
Neler olduğunu bilmiyoruz.
On sait pas ce qui se passe.
Artık kimle savaştığımızı bile bilmiyoruz. Zeki bir kadın.
Difficile de dire contre qui nous nous battons.
Bilmiyoruz.
Nous ne savons pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]