English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bunu al

Bunu al tradutor Francês

7,051 parallel translation
Bunu alır ve devam ettirirsen, orada güç senin olacak.
Il y a du pouvoir ici, si vous le pouvez, prenez-le et gardez-le.
Umarım bunu alışkanlık haline getirmezsin.
J'espère que vous n'allez pas faire une habitude de faire irruption.
Bunu al.
Tu prends ça.
Belki bir şey çıkmaz ama bunu alınca beni bir ara.
C'est peut-être rien, mais juste... Juste au cas où, appelle-moi quand tu l'auras.
- Bunu alıp defolmanı söylemiş galiba.
Je suppose qu'elle t'a dit de prendre ça, puis dégage! .
İşte, bunu al. - Bu nedir?
Tiens... prend ça.
Bunu alıyorsun.
Tu vas l'acheter.
Pekala, bunu al, diğerinden kurtul.. .. takip edilme ihtimaline karşılık.
Prends ça, débarrasse-toi de l'autre au cas où ils te suivent.
- Tamam, bunu al.
Bien. Prends-ça.
Bunu al.
Prends ça.
'Bunu alır almaz hemen beni ara.'
Rappelle-moi dès que tu peux.
Zirvedeki öğrenci bunu alır. "How to get Away with Murder" ın önceki bölümünde...
- Le meilleur élève a ça.
En iyi öğrenci bunu alır.
Le premier aura ça.
Zirvedeki bunu alır.
Le premier élève remporte ceci.
- Max. - Bunu alıyorum.
Je les prends.
Bence sürekli odasının kapısı kapalı olduğu için bunu alıyor.
Je penses qui l'y a droit parcequ'il est toujours enfermé dans sa chambre.
- Al bunu dene.
Tenez, essayez celle-ci.
Bunu al.
Prenez ça.
Ve bunu benden alırsan...
Et si vous me l'enlevez...
Üzerime çökmüş betonlarla dar bir alana sıkıştım. Bunu göz önüne alırsan, durumum hiç iç açıcı değil.
Je suis dans un espace confiné avec un paquet de béton au dessus de moi, et étant donné mon état, ce n'est pas la meilleure situation pour moi.
- Riley'i neşelendirmek için al bunu.
Tiens, prends ça pour faire sourire Riley.
- Al bunu üzerine bas.
Mets ça dessus.
Al bunu.
Prends ça.
Al, bunu dene bir de...
Tiens, sent cette...
Bunu benden alırsan -
Si vous m'enlevez ça...
Denny'nin çivilerinden sıvı alıp ona enjekte etmeyi denedik ama vücudu bunu reddetti.
On a tenté de sortir le fluide des piques de Denny, pour lui injecter, mais son corps le rejette.
Bunu "hayır" olarak alıyorum.
Je prends cela pour un non.
Al bunu kancık!
Prends ça, salope!
- Hemşire! Bunu üstüne al, bunu üstüne al, bunu benim için üstüne al.
Dénonce-toi, dénonce-toi pour moi.
Bunu üstüne al.
Dénonce-toi.
Uh, bunu bir alışveriş paketi yapabilirim.
Oh, je pourrais le changer en sac de courses.
Baştan sona yalan söyleyen çocuktan, benden alın bunu.
Croyez-moi, le garçon qui a menti tout le long.
Şimdi, bu e-mailleri geri izleyemiyoruz, ancak Robbie Amazon'daki değerlendirmelerinden ötürü işe alındı,... biz de o değerlendirmeleri taradık ve bunu bulduk.
Maintenant, on peut retrouver l'origine de ces mails, mais Robbie a été recruté grâce à ses appréciations sur Amazon, et donc nous avons scanné ces appréciations et nous avons trouvé ceci.
Bunu evet olarak alıyorum.
Je prends ça pour un oui.
Al bunu.
tiens.
Ağırdan alırım, Gabe bunu bilir.
Je bouge doucement, Gabe connait ça chez moi.
Ama al, bunu kemerine bağla.
Regarde, accroche ça à ta ceinture.
Al bunu!
Prenez-le!
Al, giy bunu.
Tiens, mets ça.
Madem bunu yapmak için yukarı çıktın, en azından tozunu al!
Si vous allez là-haut faites au moins la poussière!
Al bunu yala, orospu!
- Va te faire foutre, Billie.
Bunu gerçekten ciddiye alıyorsun. Uh, evet, onlar gerçekten iyi bir çiftti.
C'était un très beau couple.
Bunu yaparsan, evimiz, senin ve oğlumuzun mirası tamamen güvene alınmış olur.
Remportez la victoire, et vous aurez accompli votre devoir, vous aurez assuré votre renommée et celle de notre fils.
Al bunu.
Tiens. Prend ça.
Bunu telafi etmek istiyorsun ama buna izin veremem bu yüzden önlemlerini alıp burada başladığın işi burada bitireceksin dostum.
Vous voulez effacer ça, mais je ne peux le permettre, alors... vous allez devoir serrer les dents et finir ce que vous avez commencé.
Al, bunu dene, tatlım.
Goûtez ça.
Evet, muhtemelen alırken bunu biliyordun.
C'est probablement de là que tu le tiens.
Annalise, sen ve Sam bizim için çok değerlisiniz. Bunu söylemek bence adil. Cömert bir maaş alıyorsunuz ve derslerinizde eşi benzeri görülmemiş bir özgürlüğünüz var.
Annalise, vous et Sam avez été de grands atouts pour nous ici, et je pense que c'est juste de dire que vous avez reçu une compensation généreuse et une grande liberté vis à vis de la tenue de vos cours
- Al bunu ve Sylmar'a git, tamam mı?
Prends ça, et va à Sylmar.
Japon bir koleksiyoncu tanıyorum, gözü kapalı alır bunu.
Je connais un collectionneur Japonais, il l'achètera les yeux fermés.
Fakat bunu eğer herkes bir adıp atıp kendi hataları için sorumluluk alırsa yapabilirim.
Mais je ne peux le faire que si chacun y met du sien et assume ses actes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]