Buradan mı tradutor Francês
12,996 parallel translation
Bu yüzden buradan ayrılmadım.
Voila pourquoi je ne suis jamais partis.
Ben buradan savaşı alacağım.
Je vais prendre en charge cette guerre d'ici.
Buradan çıkalım mı?
Je suggère que nous quittions cet endroit?
Çömleği bana verin, ve buradan yürüyerek gidin.
Tu m'amènes le fragment, et vous deux pouvez partir en marchant.
Buradan gidip, hayatımıza geri dönelim.
Laisse-moi te sortir d'ici, que l'on puisse retourner à nos vies.
Gelin hadi, çıkalım buradan!
Recule! Allez! Pars de là!
Beş ya da yirmi vahşi Gronckle'ın buradan koşarak geçtiğini görme şansınız var mı?
Vous n'auriez pas vu cinq ou 20 Gronks sauvages passer par ici?
Meatlug, hadi buradan çıkalım.
Bouledogre, sortons d'ici.
Aslında sana bir teklifte bulunmadan, buradan gitmemem söylendi.
On m'a dit de ne pas partir sans t'avoir fait une offre.
- Ben ihtiyacımız olan bilgiyi alıp buradan defolup gidelim derim.
- et on se tire. - Bonne idée.
Şimdi buradan çıkalım da bu evreni yok edelim. Başardık Morty.
Aaah!
# Kendi yolumu bulmalıyım, buradan uzakta
♪ Get them away, away from this place ♪
Şimdi buradan çıkalım da bu evreni yok edelim.
On l'a fait, Morty.
Jerry, bence sen kendi başına saklanırsan hayatta kalabilirsin benim de kendi başımayken buradan kurtulma şansım var ama ikimiz beraberken bilemiyorum.
Jerry, je crois que si tu te caches par toi-même, tu pourrais survivre, et je crois que moi, par moi-même, j'aie une chance de sortir d'ici, mais nous deux ensemble? Je ne sais pas.
Bir planım var ama onu buradan çıkarmalıyız.
J'ai un plan, mais il faut la sortir d'ici de suite.
Buradan hemen gitmen gerek, tamam mı?
Il faut que tu t'en ailles d'ici, okay?
Bak, buradan gitmemiz lazım.
On doit partir d'ici.
Buradan gitmemiz lazım.
On doit partir d'ici.
Buradan çıktığımızda Bonnie'yi arayacağız.
Quand on sort d'ici, on appelle Bonnie.
Buradan taşınmam herkes için en hayırlısı.
C'est mieux que je m'en aille.
Bunun bir anlamı var mı bilemem ama her veri transferi olduğunda buradan bir Portland numarası aranmış.
Maintenant, ça peut ou pas vouloir dire quelque quelque chose. Mais à chaque fois il y avait un transfert de donnés, une appel a été fait d'ici vers un numéro de Portland.
Buradan üst kata mı?
Nous montons à l'étage ici?
Cezaevi'nin güvenlik kameralarına erişim sağladım, seni buradan görebiliyoruz infaz korumaların ekranlarında seni görüp görmediğini kontrol edebiliriz.
J'ai mis les caméras de surveillance de la prison sur écoute, on peut te voir d'ici, on peut contrôler quand les gardes te voient sur leurs moniteurs.
Sonra da buradan gideceğim, tamam mı?
Et ensuite je pars d'ici, ok?
Sadece buradan gitmek istiyorum tamam mı?
C'est juste... J'ai besoin de sortir un peu, d'accord?
Buradan şutlanacağım diye çok korkuyorum.
Je suis terrifié à l'idée d'être renvoyé.
Fedora ve ben buradan başlayalım.
Fedora et moi commencerons ici.
Devam et kanıtla bunu, ama buradan iki yıl sonra çıkacağım ve avukatlığın bütün gücü onda var.
Et bonne chance pour aller de l'avant et prouver ça, mais il a tout les pouvoirs d'un représentant jusqu'à ce que je sorte d'ici dans deux ans.
Seni buradan çıkaracağım.
- Oui. Je vais te sortir de là.
O benim kardeşim ve onu buradan çıkaracağım.
C'est mon frère je le sort de là!
- Onu buradan çıkaralım.
Sortons-la d'ici.
Bayılmadan buradan kurtulmanın yolunu bulmamız gerek.
Il va falloir se libérer avant que je m'évanouisse.
Ölürsem atımı al ve buradan uzaklaş.
Devrais-je tomber, vous et... sont à prendre mon cheval et clair d'ici.
Buradan hiç hoşlanmadım.
Je n'aime pas être là-dedans.
O yüzden şu defteri alalım ve buradan defolup gidelim.
- Exactement. Alors récupérons ce livre et foutons le camp d'ici.
Şimdi, bazılarınızın benim davranışlarım ve aldığım risklerden dolayı, onun taraflı davrandığını düşündüğünüzü biliyorum, ama onu buradan göndermek risklerin en büyüğü olacaktır.
Je sais que certains pensent qu'elle a fermé les yeux sur mon comportement et sur les risques que j'ai pris, mais pour vous, la virer serait le plus grand risque possible.
Buradan çıkınca sana içki ısmarlayacağım.
Je vous offrirai un verre quand ce sera fini.
Seni buradan çıkaracağım.
Je vais te sortir de là.
Belki kurbanımızı buradan götürmüştür, onu belli bir mesafeden vurmuştur... ve dikkatlice planlanmış bir saldırıdır.
Peut-être qu'il était en colère, notre victime était là, il lui a tiré dessus. et c'était un coup soigneusement planifié.
Sanırım dört buçuk dakika sonra buradan çıkacağız.
J'imagine qu'on doit sortir d'ici dans quatre et demi.
Bak, elimden gelen tüm yazılım desteğini buradan verebilirim ve sizi yüz üstü bırakmam.
Ecoutez, je-je peux fournir tout le soutien logistique à partir d'ici et je ne vous laisserai pas tomber.
Buradan çıkmak istiyor olabiliriz ama o füze... er ya da geç karşımıza çıkacak, garanti veriyorum Atlanta'yı, Chicago'yu ya da Los Angeles'i vurduğunda.
Nous pourrions vouloir sortir d'ici, mais ce missile- - nous allons le revoir, c'est garantit, quand il frappera Atlanta, Chicago ou L.A.
Çıkalım buradan!
Barrons nous de là!
Buradan git ve bir daha bunu tartışmayalım.
Pars et nous n'en reparlerons plus jamais.
Hele buradan mümkün değil. Seni bulmak için onları kullandım.
Je leur ai dit de vous chercher.
Eğer onu yapsaydım, buradan kovulmuştum.
Si je le faisais, je serais viré d'ici. Si vous avez fait quoi?
Hala buradan çıkacak bir yol bulmadın mı?
Vous n'avez pas encore trouvé d'issue?
Duydun mu beni... Buradan başlayalım.
On commence avec ça.
Sanırım onu buradan çıkarabilirim.
Je peux le sortir de là.
Şimdi söylersen ikimizi de buradan çıkarırım.
Maintenant dis-le et je nous ferai sortir d'ici.
Buradan başka bir çıkış yolu var mı?
Y a une sortie?