Burası mı tradutor Francês
8,089 parallel translation
- Burası mı?
Là?
Toplantı salonu 7 burası mı?
- C'est bien la salle de breifing 7?
Yani senin, daha janjanlı tabirle "hipotez" ine göre eğer adamlar bir yerde olacaksa orası burası mı?
Donc, d'après ton "hypothèse", faute d'un meilleur terme, si ces types existent, ils seront là-bas?
Gerçekten burası mı?
C'est ça, notre maison?
– Burası mı?
Excusez-moi, docteur.
Burası mı yani?
C'est ici?
Burası mı yani?
Attends, c'est ici?
Burası mı?
On y est.
- Burası mı?
Waterloo.
Burası mı yani?
Alors, ça y est?
Saray burası mı?
C'est le palais?
- Burası mı?
C'est ici?
Cidden, burası benim mekânım.
Sérieusement, c'est chez moi.
- Tanrım, burası harika.
- Ouah, cet endroit est super.
- Burası evin önü mü arkası mı?
C'est l'avant ou l'arrière de la maison? - L'avant de la maison.
Burası yaşadığım yer benim!
J'habite ici.
Çalışma ruhsatım olmadan çalışabileceğim tek hastane burası.
C'est le seul endroit où je peux travailler même révoqué.
Burası senin alışık olduğun gibi şaşalı bir yer olmadığı için kusura bakma çünkü burada ne uyuşturucu var ne de kıçını sallayan çıplak kızlar ama ben bütün gece bunun yüzünden buradaydım.
Désolé si ce lieu est moins glamour que ceux que tu fréquentes d'habitude, parce qu'il n'y a pas de drogue ni de filles qui se trémoussent à poil. Mais on a passé la nuit ici pour ça.
Burası sıcak mı ya?
Il fait chaud ici.
Koşacağımız yer burası.
On va grimper dessus.
Sanırım sizin tam olarak ne aradığınızı anladım ve burası sizin için gerçek bir zafer olacak.
Je crois que je commence vraiment à comprendre ce que vous recherchez. Et je pense que celle-ci est une vraie gagnante.
Nasıl, rahat mı burası?
M. Stark. Comment c'est, confortable?
Amanın. Burası tahmin ettiğim dükkan değilmiş.
Mince, ce n'est pas... le magasin auquel je m'attendais.
Burası bana ait.
Elle m'appartient.
- Burası belediye binasına mı çıkıyor?
Êtes-tu sûr que ça mène à la mairie? Oui.
Burası kiralık mı?
Vous êtes en location?
Burası benim ayrıldığım nokta.
Je reste là.
Tanrım, burası güzel mekânmış.
Tu as de beaux bureaux. Tu fais de bonnes affaires, hein?
Tamam. Baktığımız şey, burası, gördün mü?
Ce qu'on regarde ici, vous voyez ça?
Canlıların sürekli öldüğü ayaklarımızın dibinde birbirini yediği vahşi bir dünya burası.
C'est un monde sauvage ou tout meurt ou chacun mange l'autre juste sous nos yeux.
Kusacaksan buraya kusma tamam mı? Burası kızın odası.
Si tu veux gerber, le fais pas ici, c'est sa chambre.
Biraz daha arayalım ama burası olabilir.
On peut attendre mais je trouve ça pas mal.
Krallığımıza girebilecekleri tek yol burası.
C'est le seul chemin qui mène au royaume.
- Sanırım burası benim evim.
Non. - C'est ma maison.
İnanamıyorum, burası yankı mı yapıyor ne?
Oh mon dieu, il y a un écho ici ou quoi?
"Affet beni peder, günah işledim" dediğin kısım burası oluyor.
Là, vous dites : "Bénissez-moi, mon père, car j'ai péché."
Bana burası boş demişlerdi.
On m'a dit que c'était inoccupé.
Öyle, arkadaşım Jillian'ın babasına ait burası.
La maison est à mon amie Jillian.
Burası yiyişme yeriyse yanımıza kız almamız gerekmez mi?
Si c'est un endroit où se pelote, on serait pas mieux avec une fille?
Benim karım ve çocuklarım var. Burası bir aile firması.
Je suis marié et c'est une affaire de famille.
Burası mı?
Ici?
- Burasını pek sevemedim. - Çok acıktım.
Copenhague, je ne t'aime pas.
Burası kız kardeşimin bana gösterdiği yer.
ur m'y avait emmenée.
Burası bizim kalemizdi hisarımızdı.
C'était notre château, notre forteresse.
Sanırım burasını seveceğiz.
Je crois qu'on va se plaire ici.
Burası benim hangarım. Gitmesini istiyorum. Çok geç olmadan.
Je préfère tout de suite laisser tomber avant qu'il soit trop tard.
Durağımız burası.
On s'arrête là.
Burası sıcak mı?
Il fait chaud ici?
Selam, burası, Mitchell rezidansı... ne yazık ki şu an size cevap veremeyecek kadar meşgulüz... bip sesinden sonra mesaj bırakın, sizi daha sonra arayalım.
- Moi aussi. Vous êtes bien chez les Mitchell, on ne peut pas prendre votre appel,
Burası, Mitchell rezidansı... ne yazık ki şu an size cevap veremeyecek kadar meşgulüz... bip sesinden sonra mesaj bırakın, sizi daha sonra arayalım.
Vous êtes bien chez les Mitchell, on ne peut pas prendre votre appel , mais laissez-nous un message et on vous rappellera.
Komedi kulübü falan mı burası?
Je... Un nom? On est au cirque, ou quoi?