De ne oldu tradutor Francês
7,521 parallel translation
Berlin'de ne oldu?
Qu'est-il arrivé à Berlin?
Şimdi sana birileri bana gelir de geçen akşam o evde ne oldu diye sorar ve ben de söylerim diye mi beni gönderiyorsun, onu soruyorum.
Je te demande si tu me renvoies parce que tu as peur que quelqu'un puisse me demander ce qui est arrivé dans cette maison la nuit dernière et que je le dirai.
- Kibar davranmayı denedin de ne oldu?
On essaye d'être gentils, et où ça mène?
O gün Westings'de ne oldu?
Qu'est-ce qui est arrivé ce jour à Westings?
Ne olduysa sizin eylemlerinizin neticesinde oldu.
Tout ces événements sont la conséquence de vos actes.
Tüm bu romantikliğiyle beni benden aldın ama Dendur Tapınağı'na ne oldu?
Eh bien, tu me fais pâmer du romantisme de tout ça, mais que devient le temple de Dendur?
Ama zamanla, birini bile hatırlamaz oldu.
Mais dès qu'il le faudrait... elle ne se rappelle de rien.
- N'aber bebeğim, ne oldu?
- Hey bébé quoi de neuf?
Ne zamandan beri senin gibi masabaşı memurları saha görevi yönetir oldu?
Depuis quand des accros du bureau gèrent des opérations de terrain?
Ben de bunun ne olabileceği hakkında kafa yormaya başladım ve aklıma gelen tek şey Union Allied emeklilik dosyası oldu.
J'ai essayé de réfléchir à ce que ça peut être, et le seul truc que je trouve, c'est le fichier des pensions Union Allied.
Onuruna ne oldu, evlat?
Aucun sens de l'honneur?
- Ne oldu şimdi? - Aptalsın, yorma kendini.
- Il vient de se passer quoi?
- Çatlak beyaz çocuk! - Ne oldu?
Cinglé de blanc!
- Ne oldu?
Quoi de neuf?
Kötülüğün gücü yok olur içinde tek yürek olmuş dört yürek önünde. Oh! - Ne oldu?
La force de la méchanceté n'existe pas lorsqu'elle se tient entre quatre coeurs bons.
Merkez Jersey Uygulamalı Küçük Meslek Koleji'ne ne oldu?
Et l'École technique de Central Jersey?
Sen de kimsin ve onlara ne oldu?
Bordel, qui es-tu, et que leur est-il arrivé?
- Ne kadar oldu?
- Ça fait combien de temps?
Atına ne oldu peki?
Qu'est-il arrivé de ton cheval?
Minnie gideli ne kadar oldu demiştin?
Vous dites que Minnie est partie depuis combien de temps?
Ondan sonra her şey an meselesi oldu.
Après ça, tout ne semblait qu'une question de temps.
- Ne oldu? !
Non de dieu!
Açıkça gelmiyor, neredeyse akşam oldu. -... açlıktan ölüyorum. - Yo, yo, yo!
Il ne viendra pas, c'est l'heure du dîner et je meurs de faim.
- Yardım edin, ona bir şeyler oldu!
À l'aide, ça ne va pas! Elle n'a plus de pouls!
Mahremiyetine ne oldu?
Qu'en est-il de ton intimité?
Köydeyken ne oldu bilmiyorum ama şu sosyal merkezdeki ırkçı...
J'étais au village, et je ne sais pas comment, mais cette raciste de la communauté...
Ama onun hataları ciddi yaralanmalara ve ölümlere sebep oldu ve buna artık müsamaha gösterilemez.
Mais ses erreurs ont menées à de sérieuses blessures et mort et cela ne peut plus être toléré.
- Siktir git G. - Pek ünlü Reggie Kray'inize ne oldu lan?
Que pensez-vous de votre célèbre enfoiré de Kray?
Alman elçiliğindeki Eva'ya ne oldu?
Et Eva de l'ambassade allemande?
Mina'ya ne oldu?
Des nouvelles de Mina?
O kadar çalıştık da ne oldu, halimize bak. Halimizi düşünmeyi bırak da yapabileceğimiz şeyleri düşün.
Nous avons travaillé très dur et c'est ce que nous obtenons. demandez ce que nous pouvons faire de plus.
Ne oldu? Patronumun yüzünden nasıl çene saçı yolmak zorunda kaldığımdan mı başlayayım yoksa zinayla suçlandığımı ve paketlenmiş yazmayla bitkin olduğumu mu duymak istersin?
Devrais-je commencer par comment j'ai dû épiler les poils du menton de ma patronne, ou peut-être tu aimerais entendre comment j'ai été accusée d'adultère et frappée avec un manuscrit enroulé?
- Ne oldu? Merhaba.
La baby-sitter de Charles n'est pas venue, je t'ai porté volontaire.
Ayağa kalk, ne oldu?
Essayez de vous relever.
Zar attığın kolunun olmaması kötü oldu.
Dommage que ce ne soit pas ton bras de lancer.
Ne oldu?
Quoi de neuf?
Kartınızı görmeliyim. - Ne oldu orada öyle? - Efendim!
Il va falloir qu'on m'explique, l'enclos est truffé de caméras thermiques.
Hiç nefes alamıyormuş gibi hissettiğin oldu mu?
Tu as déjà eu la sensation de ne pas pouvoir respirer?
Bu ne bilmiyorum ama, seni tekrar görmek iyi oldu, Albay Baird.
Pour ce que ça vaut, c'était bon de te revoir, Colonel Baird.
Ne kadar oldu?
Combien de temps?
- Ne kadar oldu?
Ça fait combien de temps?
İnan bana. Bu yaşananları gönülden desteklemiyorum. Ama olan oldu.
Crois-moi, rien de ce qui est arrivé ne me réjouit, mais ça, oui.
Kadın ve erkelerin, ne olursa olsun, varlığım dünyaya tamamen daldığında insani tepkiler verdiğine dair şüphelerim oldu.
Il y eut un temps, je suppose, où les hommes et les femmes pouvaient répondre de manière humaine à toute situation. Quand on pouvait s'assimiler à fond en tant qu'êtres humains.
Evet, farklılıklarımız oldu ama bu, adanın tekinde kan kaybından ölmeni istediğim anlamına gelmiyor.
Oui, nous avons... eu nos différents, mais ça ne veut pas dire que je veux que tu te vides de ton sang sur une île.
Ne oldu, beni gördüğünüze şaşırdınız mı?
Surpris de me voir?
- Ne oldu?
- Quoi de neuf?
- Boşanalı ne kadar oldu?
Depuis combien de temps êtes-vous divorcé?
Minx, parkda ne oldu söyler misin?
Minx. Dit-moi ce qui s'est passé à l'air de jeu.
- Ne oldu?
Il n'y a plus de chambres disponibles.
Sana kask vermeyi mi unuttular? Bir çocuk benim varlığımdan rahatsız oldu.
On ne t'a pas donné de casque? Un de mes coéquipiers ne veut pas de moi.
- Ne kadar süre oldu?
- Combien de temps?
de ne demek 59
de ne var 25
de ne 25
ne oldu 12116
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne oldu canım 18
ne olduğunu bilmiyorum 211
ne oldu ona 111
de ne var 25
de ne 25
ne oldu 12116
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne oldu canım 18
ne olduğunu bilmiyorum 211
ne oldu ona 111
ne oldu bana 30
ne oldu acaba 21
ne olduğunu 23
ne oldu dostum 18
ne oldu size 33
ne olduğunu biliyorum 99
ne olduğu umurumda değil 20
ne olduğunu anlat 19
ne oldu tatlım 42
ne oldu baba 26
ne oldu acaba 21
ne olduğunu 23
ne oldu dostum 18
ne oldu size 33
ne olduğunu biliyorum 99
ne olduğu umurumda değil 20
ne olduğunu anlat 19
ne oldu tatlım 42
ne oldu baba 26