De ne var tradutor Francês
22,971 parallel translation
Bebeler evde ne var ne yok silip süpürdü.
Ces rats nous ont bouffé en dehors de la maison.
Sihir gerçek bir de şu var bir kez farkına vardıktan sonra...
La magie existe et c'est ça le truc, et une fois que tu sais ça, tu ne peux pas...
- Silinmekten kaçmanın bir yolu var mı?
Y a-t-il un seul moyen de ne pas être balayé?
Büyünün öğretilmesine ihtiyacım var. Böylece benim için ne olup ne olmadığına karar verebilirim.
J'ai besoin qu'on me parle de la magie pour que je puisse décider de ce qui est ou ce qui n'est pas... pour moi.
Hayal edebileceğinden bile fazla paramız var.
On n'a de l'argent plus que vous ne pourriez rêver.
Kadimlerin gıdaya ihtiyacı var ama yine de kendileri arayamazlar. - Hayır!
Les Anciens ont besoin de nourriture, et ne peuvent la trouver par eux-mêmes.
O gemide bu kadar önemli olan ne var?
- Qu'y a-t-il sur ce bateau - Si vous voulez savoir, je vais vous le dire. - de si important?
Zincirlenmiş mahkûmların askere alınarak savaşmaya zorlandığını doğrulayan raporlarımız var. - Ne?
Des sources sûres nous ont confirmé que des groupes de prisonniers enrôlés de force sont obligés de se battre.
Fikrini değiştirmeden daha hızlı ilerlemene ihtiyacım var.
J'ai besoin de vous pour aller plus vite afin que il ne change pas son avis.
Halletmen gereken yeteri kadar işin var, bu yüzden bu konu hakkında endişelenmemeni istiyorum.
Tu as assez de choses à gérer, alors ne te soucie pas de ça.
Benim muhtemelen bilmediğim yüz tanıma yazılımını kullan da Jilly ile bağlantısı var mı bir bakalım.
Donc utilisez votre logiciel de reconnaissance faciale que je ne suis pas censé connaître pour voir si vous pouvez en relier un à Jilly.
İnsanların hayatına, özgürlüklerine, mutluluğun peşinden koşma şekillerine karışmayan bir hükümete ihtiyacımız var.
Il faut un gouvernement qui ne s'immisce pas dans la vie des gens et leur quête de bonheur.
Hayır Dylan, sorun var.
- Loin de là. Ça ne va pas bien se passer, ça va merder!
Bak, Jay, sana ne yapman gerektiğini söylemiyorum,... ama Barry senin dünyanı koruyor,... ve bizim dünyamızın şuan Flash'a ihtiyacı var.
Écoutes Jay, je n'essaye pas de te dire quoi faire, mais Barry protège votre monde, et le mien a aussi besoin du Flash.
Konuşacak ne var ki?
De quoi tu parles?
Sadece bir günlüğüne zengin olmaktan daha kötü ne var? Bana ailemi terk etmemi söyleyemezsin.
Quoi de pire que d'être riche un jour seulement?
Bu şekilde görüntüler yayınlamanın kalabalık bir sinema salonunda'yangın var'diye bağırmaktan ne farkı var?
En quoi poster ces vidéos sulfureuses est-il différent de crier "Incendie!" dans un cinéma où il y a foule?
Sınırı korumak için üst üste mesai yapan adamlarım var, aileleri içeride olan adamlar, ve orada ne olduğuna dair en ufak bir fikirleri bile yok.
J'ai des hommes enchaînant trois gardes pour surveiller le périmètre, leur famille en quarantaine, et qui n'ont aucune idée de ce qu'il se passe.
Asya'da ne kadar ulke var biliyor musun?
Il y a trop de fichus pays en Asie.
Ordu demişken Monty Jabir'in sağlık kayıtlarını buldu, bazı sayfalar karartılmış, yani bizden sakladıkları şeyler var.
En parlant de ça, Monty a pu nous obtenir le dossier médical de Jabir et plusieurs pages ont été rectifiées, donc il y a des choses qu'ils ne veulent pas qu'on sache.
İlgi duyduğum bir yığın şey var yani ne yapmalıyım bilmiyorum demeye getiriyorum.
Un tas de trucs m'intéressent. ... Ce qui veut dire que je n'ai aucune idée de ce quoi faire.
Onda bir şeyler var ve sadece Jay'in ölümü yüzünden olduğunu sanmıyorum.
Quelque chose le tourmente, et je ne pense pas que ça soit seulement la mort de Jay.
Ve aynı bir annenin çocuğuna uçakların gökten düşmeyeceğini söylemeye ihtiyacı olduğu gibi senin de kontrole ihtiyacın var.
Et tu as besoin de contrôle. Comme un enfant a besoin que sa mère lui dise que les avions ne tomberont pas.
Ne dezenfektan, ne steril su ne de yeni eldiven var.
Pas de désinfectant, pas de javel, pas de nouveaux gants.
HKM çalışanlarından son iki hafta içinde Nantucket'a giden var mı diye her birinin seyahat kayıtlarına bakamam.
Je ne vais pas sortir le journal des voyages de chaque officiel du CDC juste pour voir si l'un d'entre eux était à Nantucket il y a deux semaines.
Eğer Dr. Cannerts beni iyileştiremese bile, senin hala büyükannen ve büyükbaban var, ve kuzenlerin, Sally teyzen, ve belki bir gün baban da iyileşir ve olması gerektiği gibi bir baba olur.
Si le Dr Cannerts ne peut pas me guérir, tu as toujours ta grand-mère et ton grand-père et tes cousins et tante Sally, et peut-être qu'un jour ton père ira mieux et sera le genre de père qu'il devrait être.
Garip bir mitolojinin bir sayfasından koparılmış gibiyiz. İçimizde iki taraf var. İnsan ve kraliyet.
Arrachés des pages d'une mythologie bizarre, avec nos deux côtés, l'humain et la Couronne, se livrant une guerre civile féroce qui ne connaît pas de fin.
- Selam, Eddie. Bu şeyin ne olduğuna dair bir fikrin var mı?
Aucune idée de ce que ça pouvait être?
Ne arta kalan bir madde var, ne bir iz var onun burada olduğuna dair bu dağınıklıktan başka bir işaret yok.
Pas de trace, pas d'empreinte, pas de signe que c'était ici excepté le désordre.
Tamam, ne var?
D'accord, quoi de neuf?
Kum bitinceye kadar vaktin var. Bir daha beni göremezsin.
Tu as jusqu'à ce qu'il n'y ait plus de sable dans ma main ou on ne verra plus jamais.
Ne para var ne de tesis. Güreşçilerimiz nasıl madalya kazanacak?
Sans argent ni infrastructure, comment espérer décrocher une médaille?
- Ama bugünden itibaren ne sizin Akademi arazisine girmeye izniniz var ne de onların dışarı çıkmaya.
Mais dorénavant, vous n'êtes pas autorisé à entrer au NSA, et elles n'ont pas le droit d'en sortir.
Seksten iyi ne var?
Quoi de mieux que le sexe?
Ne umut ne de Flash var. Şehrinizi benden koruyacak kimse kalmadı.
Mais il n'y a plus d'espoir, il n'y a plus de Flash, et il n'y a plus personne pour protéger votre ville... de moi.
Bu sırada bize de birazcık yardımı olmasının kime ne zararı var?
Et si ça nous aide un peu au passage, où est le problème?
Taktiksel açıdan vakte ihtiyacımız var. 24 saatten kısa bir sürede...
Il faut plus de temps. 24 h ne suffiront peut-être pas à les localiser.
Her ne kadar striptiz kulüplerine bayılsam da gitmem gereken bir yemek daveti var.
Même si j'adore les clubs de strip-tease, je dois me préparer pour un dîner.
Ne gerek var sen varsın ya, benim Fransızca sözlüğüm.
Tu es avec moi. Mon dictionnaire de français.
Bir süredir sana söylemek istediğim birşey var ve yüz yüze olmamak bu işi kolaylaştırıyor.
J'ai eu envie de vous dire quelque chose pendant un certain temps et ne pas vous avoir, comme, droit dans mon visage rend cela plus facile.
Gayrı resmi bir buluşma ayarlayabilecek bir tanıdığım var orada, Yalnız bu hiç de küçük bir şey değil.
J'ai un vieil ami à la Compagnie qui pourrait arranger une rencontre non officiel, mais il ne s'agit pas d'une petite faveur.
New York saldırısının sorumlusu var. Ne saldırısı?
Mais cela implique le responsable des attaques de juillet à New York.
Güvenilirliğini azaltıp sevgili Nayan'ın ordusunu çağırmamıza gerek bırakmayacak yollar var.
D'affaiblir sa crédibilité et de ne jamais avoir à faire appel aux armées de notre cher Nayan.
Bence akıllarında ne var diye öğrenmek için konuşmaya değer.
Ça pourrait valoir le coup de leur parler, pour voir ce qu'ils ont en tête.
Bitirme projelerinizle ilgili ne yapacağınız hakkında bir fikriniz var mı?
Vous avez pensé à vos projets de terminale, à ce que vous alliez faire?
Bu orospunun ne işi var burada?
Que fait cette putain de salope ici?
- Clare? - Ne var be!
Bordel de merde!
Ve bizden kaynaklanmayacak. Basın bunun için var.
Et ça ne viendra pas de nous.
Ama bu var olmayan bir kaynaktan gelen hükümet parası, yani, size söz vermiyorum.
Mais c'est de l'argent du gouvernement d'un fond qui n'existe pas, alors je ne peux pas faire de promesses.
Papor açmanın ne zararı var?
Pourquoi pas lancer un avis de recherche?
- İşin ucunda ne var?
Combien y a-t-il de pièges?
de ne demek 59
de ne oldu 18
de ne 25
ne var ne yok 320
ne var 4237
ne var ki 145
ne var bunda 130
ne var ki bunda 23
ne var orada 75
ne var burada 20
de ne oldu 18
de ne 25
ne var ne yok 320
ne var 4237
ne var ki 145
ne var bunda 130
ne var ki bunda 23
ne var orada 75
ne var burada 20
ne varsa 17
ne var yani 22
ne var biliyor musun 75
ne vardı 185
ne var içinde 24
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
ne var yani 22
ne var biliyor musun 75
ne vardı 185
ne var içinde 24
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24