Denemek zorundayız tradutor Francês
169 parallel translation
Boşver. Yaya olarak şansımızı denemek zorundayız.
- Nous tenterons notre chance à pied.
Başaramasak bile denemek zorundayız.
On ne réussira peut-être pas, mais il faut essayer.
Evet, korkarım öyle. Şansımızı denemek zorundayız.
Il faut prendre le risque.
Bu sorunu düzeltmeyi denemek zorundayız.
On a pensé à une solution.
Denemek zorundayız, biraz çaba göstermeliyiz.
Nous devons essayer, faire un effort.
Ondan endişelenmek için çok geç. Şansımızı denemek zorundayız.
Tentons notre chance!
Çölü denemek zorundayız.
Alors, le désert.
- Denemek zorundayız Vance.
- Il faut essayer.
- Denemek zorundayız.
- Il faut tenter.
Denemek zorundayız.
Il faut essayer.
- Denemek zorundayız.
- Il faut tenter le coup.
Her şeyi denemek zorundayız.
Nous devons tout essayer.
Bak, denemek zorundayız.
Nous devons essayer.
Biliyorum ama denemek zorundayız.
Je sais, mais nous devons essayer.
- Şansımızı denemek zorundayız.
- Il va falloir prendre des risques.
Tüm kombinasyonları denemek zorundayız. Bize numune ulaştırmalısın.
On va tester plusieurs combinaisons mais il nous faut un échantillon.
Denemek zorundayız!
Il faut se défendre!
Denemek zorundayız.
Essayons.
Şansımızı denemek zorundayız.
Il va falloir prendre le risque.
Harry, planını denemek zorundayız gibi görünüyor. Ne?
- Harry, on va devoir suivre ton plan.
Ana koridoru denemek zorundayız!
Il va falloir passer par le couloir principal!
- Denemek zorundayız.
- On peut essayer, en tout cas.
Yetişemeyiz. Denemek zorundayız.
On n'y arrivera jamais.
Er ya da geç denemek zorundayız.
Faudra tenter tôt ou tard.
Bunu denemek zorundayız.
On va prendre le risque.
Çekincelerimiz olsa da, denemek zorundayız.
Malgré tout, nous devons essayer.
Ama siz küçük salaklar, talimat takip edemediğiniz için başka bir şey denemek zorundayız, değil mi?
Les petites crétines que vous êtes ne peuvent pas suivre les instructions, alors on va devoir essayer autre chose, d'accord?
Yapabileceğimizin en iyisi buysa, bunu denemek zorundayız.
Nous devons essayer.
- Denemek zorundayız.
- Nous devons essayer.
Şimdi çok tehlikeli bir şeyi denemek zorundayız.
Maintenant il faut tenter une chose très dangereuse.
Denemek zorundayız.
Nous devons essayer.
Dönüp tekrar denemek zorundayız.
Reprenons du début.
Bir matris yerleştirmeyi kabul etmeyebilirler. Denemek zorundayız.
Je doute de plus en plus.
Denemek zorundayız, Thorny.
Il faut essayer, Thorny. Nous n'avons pas le choix.
Bununla beraber bunu denemek zorundayız...
- ll faut essayer de...
Willow, o büyüyüp denemek zorundayız.
Ecoute, Willow, on doit essayer le sort.
Denemek zorundayız.
Il faut essayer!
Biz sadece, denemek zorundayız.
Il faut essayer.
En azından denemek zorundayız, bir şans tanımalıyız.
Nous devons au moins essayer, nous devons tenter le coup.
Yeni prototipi zamanından önce denemek zorundayız.
Testons le nouveau prototype en situation réelle.
Aldığımız emirler gereğince mahkumun sorgulanmaması için her yolu denemek zorundayız.
Nos instructions sont de récupérer le prisonnier, pour éviter tout interrogatoire.
Denemek zorundayız.
On doit essayer.
Çocuklar... bunu yapabiliriz... ve denemek zorundayız.
Les gars... on peut le faire... et on doit essayer.
- Belki etmezler, ama denemek zorundayız.
- On peut toujours essayer.
Denemek zorundayız.
Je dois essayer.
Biz de her şeyi denemek zorundayız. Yoksa aleyhimizde dava açabilirler.
C'est une idée des parents, et nous devons essayer tout ce qui est possible.
Cesaretinden şüphemiz yok Logar ama kutsal taşları denemek zorundayız.
Nous n'avons aucun doute de ton courage, mais nous devons les utiliser.
Şansımızı denemek zorundayız. Doktor Beckett haklı Teğmen.
- On doit tenter notre chance.
Tekrar denemek zorundayız.
Il faut que nous essayions.
- Denemek zorundayız.
- Essayons.
Denemek zorundayız.
- On doit tenter le coup.