Erkek arkadaşın mı tradutor Francês
2,506 parallel translation
Erkek arkadaşın mı? Bana göre hava hoş.
Je suis pas jaloux.
Erkek arkadaşın mı var?
Vous avez un copain?
Gideon erkek arkadaşın mı?
Gideon est ton petit ami?
Erkek arkadaşın mıydı?
Il était ton petit ami?
Erkek arkadaşın mı?
Petit ami?
- Erkek arkadaşın mıydı? - Eski erkek arkadaşım.
C'est ton copain?
Şu Fred Çakmaktaş erkek arkadaşın mı?
Ce Fred Flintstone est ton copain?
Erkek arkadaşın mı?
Ton petit ami?
Ya da işini yapmasına izin vereceğin erkek arkadaşın mıyım?
Ou suis-je ton mec que tu laisseras faire son boulot?
Erkek arkadaşımı sevmiyorsun diye randevu alamaz oldum.
Si, je n'ai pas d'interview avec ton ministre puisque tu ne supportes pas ma relation avec un moniteur de fitness.
Erkek arkadaşım geldi diye seni satacağımı mı sandın?
Tu crois que je vais lâcher mon ami car mon copain est là?
Evet, o kadar sarhoştu ki erkek arkadaşını öpüyor sandı.
Mais elle avait beaucoup bu, et m'a pris pour son copain.
Bugün beni bir kadına gerçekten büyük bir popo implantı takarken izledin gerçi ama ben bundan hiç endişelenmiyorum çünkü ona baskı yapan bir erkek arkadaşı olmadığını biliyorum.
Mais aujourd'hui, tu m'as regardé donner un gros cul à une femme. Et je ne suis pas inquiet pour elle, car je sais qu'aucun petit ami ne fait pression sur elle.
Erkek arkadaşımın bundan pek hoşlanacağını sanmam.
Mon copain serait pas d'accord.
Aslında bu erkek arkadaş - kız arkadaş laflarını pek kullanmıyoruz. Ama bu haftasonu bizim için çok özeldi. O yüzden sanırım durumumuz bu artık.
On n'a pas encore utilisé ces mots copain et copine, mais on a passé un merveilleux week-end, j'imagine donc que c'est le cas.
Üstüne erkek arkadaşımın verdiği hediyeyi mi mahvettin?
Et t'as détruit mon Woody?
... o da "Tamam." dedi ve ardından iştahla yemeye başladı, çok ters bir durumdu. Lisedeyken erkek arkadaşın mı vardı? Evet, bahsettiğim kişi baban.
Tu avais déjà un petit ami au lycée?... l'étudiant Baek Soo Chang.
Bu kadar mı acilen ölmesi gerekiyordu? Erkek arkadaşının resminin hali şöyle diyordu, "Senin yüzünden ölüyorum"
Elle était si pressée de mourir? Je suis morte à cause de toi.
Ve Ramona'nın ilk kötü eski erkek arkadaşıyım.
Je suis le premier des ex-amoureux sadiques de Ramona.
Erkek arkadaşını çalmadım!
Je n'ai pas volé ton petit ami!
Erkek arkadaşımı çaldın!
T'as volé mon petit ami!
Erkek arkadaşımı çaldın!
Vole mon petit ami!
- Erkek arkadaşın falan mı?
C'est ton petit copain, ça?
Neden erkek arkadaşın Hobart'tan yardım almıyorsun?
Pourquoi tu ne demandes pas à ton petit ami Hobart de nous aider?
- Senin erkek arkadaşın var mı?
- Vous avez un copain?
Sebastian, erkek arkadaşım olmasından hoşlanmıyor ve böyle davranıyor.
Sebastian n'aime pas que je sois avec quelqu'un. C'est pour ça qu'il fait ça.
Erkek arkadaşın var mı?
Tu as un petit ami?
Erkek arkadaşın var mı?
T'as un copain?
Yıllar oldu. Düzgün bir erkek arkadaşım olmadığını nereden biliyorsun?
Et si je m'étais fait un petit ami, après toutes ces années?
Düzgün bir erkek arkadaşın var mı?
Avez-vous un petit ami?
Erkek arkadaşımın çükü minicik.
Mon copain a une petite bite.
Erkek arkadaşın var mı?
Tu as un copain?
Yani, erkek arkadaşın falan olmadığımı söyledin ama ne bileyim...
T'as dit que j'étais pas ton petit ami, mais j'ai...
O halde erkek arkadaşını sokaklardan kurtaralım, bir daha başını belaya sokmasın.
Bien. Alors retrouvons ton petit ami, avant qu'il n'ait d'autres problèmes.
Erkek arkadaşının karımı sikmesiyle ilgili.
Ça concerne ton copain qui baise ma femme.
Bir erkek arkadaşın var mı?
T'as un copain?
- Erkek arkadaşınız mı Bayan Morley? - Aynen öyle yüzsüz şey!
- C'est votre petit ami, Mlle Morley?
Kuzenim James'i hatırladın mı, ve erkek arkadaşı Juan?
Tu te souviens de mon cousin James et de son petit ami Juan?
Erkek arkadaşını bir dakikalığına ödünç alacağım.
Je t'emprunte ton petit ami.
Erkek arkadaşına başka birinden çocuğun olabileceğini söylüyorsun sonra da bir şey olmamış gibi bu leziz ve yaratıcı yemeğine kaldığı yerden devam etmesini mi bekliyorsun? ! Peki, Cam.
Tu m'annonces que tu as peut-être un enfant et tu t'attends à ce que je retourne manger un repas délicieux et inventif comme si de rien n'était!
Cidden Cam'e erkek arkadaşını mı sordun?
Tu as vraiment interrogé Cam sur son petit ami?
Paul erkek arkadaşım değil.
- Paul n'est pas mon copain.
Stacey'in telefon kayıtlarına bakın. - Bakalım yeni erkek arkadaşını bulabilecek miyiz?
Tentons de trouver ce type par les relevés téléphoniques.
ama gercek şu ki... Ben kimsenin erkek arkadaşı olmadım... ben de...
Et je sais comment agir lorsqu'il s'agit d'une chanson, mais la vérité est que... je n'ai jamais été le petit ami de quelqu'un.
Kakülüm yoktu. Hiç erkek arkadaşım olmamıştı ve çok az da olsa hala topluydum.
Je n'avais pas de frange, jamais eu de copain, et j'avais encore du gras de bébé.
Akşam yemeğine kalmaz mısınız? Erkek arkadaşımla yanan bayrak üstünde sevişecektik ama bir şeyler yemek için kalabilirim.
Eh bien, mon copain et moi devions faire l'amour sur un drapeau en feu, mais je pourrais bien casser la croûte.
Seksi bir erkek arkadaşın olduğunu söylememiştin.
Tu ne m'avais jamais dit que tu avais un copain sexy.
O benim erkek arkadaşım değil, anne.
Il n'est pas mon petit ami, maman.
Jack benim erkek arkadaşım değil.
Jack n'est pas mon mec.
Erkek arkadaşımın, kardeşi ile yattım.
J'ai couché avec le frère de mon mec.
Elena eniştemin kardeşinin kızı ve annesi de, erkek arkadaşımın ölmüş karısı.
Elena est la fille du frère de mon beau-frère. Sa mère est la défunte épouse de mon petit ami.
erkek arkadaşın var mı 35
erkek arkadaşın 17
arkadaşın mı 85
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
erkek arkadaşın 17
arkadaşın mı 85
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52