English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ E ] / Eski dostum

Eski dostum tradutor Francês

1,563 parallel translation
- Merhaba eski dostum!
- Bonjour, mon ami.
Beni duyuyor musun eski dostum?
Tu m'entends, mon ami?
Merhaba, koyu kavrulmuş eski dostum.
Bonjour, sombre torréfié, mon vieil ami.
Eski dostum.
Vieille branche!
İşte eski dostum.
Mon vieil ami.
Şimdi kendi kendime, "Eski dostum Villefort'un Edmond Dantes'in öldüğünü... Mercedes'e söylemesinden ne gibi bir fayda sağladığını" soruyorum.
Simplement, je me demande ce que mon vieil ami Villefort avait à gagner en disant à Mercedes qu'Edmond Dantes était mort?
Pratap benim eski dostum, herkes geliyor.
Pratap est un vieil ami de son. Tous nos amis viennent Chacun veut rencontrer Esha.
Akshay, benim eski dostum.
"Akshay, le fils de mon tr Š s vieil ami, Est engag ‚ Esha."
Eski dostum Hugh Canning'e bir telefon ederim.
Je vais appeler mon vieil ami Hugh Canning.
Ve şimdi... eski dostum.. seni son kez selamlıyoruz.
Maintenant... cher ami... nous nous tournons vers toi pour te saluer une dernière fois.
Eski dostum... Romeo'dan vazgeçmenin zamanı geldi sanırım.
Cher ami, il serait peut-être temps pour vous de passer à d'autres rôles.
Eski dostum nasıl? Bugün çok şıksın.
Ca va, mon pote?
Eski dostum.
Mon vieil ami.
Buraya eski dostum Ben'i görmeye geldim!
Je viens voir mon vieux pote, Ben!
Ama yapma eski dostum.
Voyons... je ne faisais rien de mal.
Schillinger, eski dostum.
Mon vieux pote, Schillinger.
Eski dostum Stampy tarafından canlandırılıcak olan azgın fil, genç ve güzel Milhouse'u ezmek üzere olacak.
un éléphant furieux joué par mon vieux copain Stampy s'apprête à écraser le pauvre petit Milhouse.
- Zaman geçiyor, eski dostum.
Vous et moi sommes d'une autre époque, mon pauvre ami.
Umarım tekrar buluşuruz, eski dostum.
Nous nous reverrons, mon très cher Bart.
Eski dostum, ceketin yanıyor.
Mon ami, ton blouson! Il brûle!
Zamanımız gelecek, eski dostum.
Notre heure viendra, mon ami.
Eski dostum ile iş konuşuyordum...
Je discute avec mon vieil ami...
Bunlar sorunlu zamanlar, eski dostum.
Les temps sont durs, mon vieil ami.
Esmar Tuek'in oğulları onların arasında değil, eski dostum.
Ce n'est pas le cas des fils d'Esmar Tuek, vieil ami.
Natchios, sevgili eski dostum.
Natchios! Cher vieil ami!
Hoşgeldin eski dostum.
Bienvenue... mon vieil ami.
Endişelenme, eski dostum.
Ne t'inquiète pas pour ça, vieil ami.
- Daffy, eski dostum, nasıl...
- Daffy, mon pote...
Thunderbolt, eski dostum, sonunda gölgenden kurtulabileceğim, seni kendini beğenmiş, rolünü abartan amatör oyuncu seni!
Je vais enfin sortir de ton ombre, espèce d'acteur à la noix!
Thunderbolt, eski dostum!
- Ouragan, mon copain!
Seni de dostum, eski dostum.
Toi aussi.
Eski dostum. yeni oyuncaklarımı gördün mü?
Comment ça va, mec? T'as vu mes nouveaux jouets?
Valentin, eski dostum.
Valentin, mon vieil ami...
Eski dostum, şimdi doktor olduğunu duydum.
Le buzz dit que t'es toubib maintenant, mon pote.
O zamana kadar, hoşça kal, eski dostum.
Il va y avoir du grabuge et des têtes vont tomber.
Calculon, eski dostum. Korkarım kulaklarına ihtiyacım var.
Calculon, mon vieil ami, il me faut tes oreilles.
Hoşça kal, eski dostum.
Adieu, mon ami.
Cesur ama aptalsın eski Jedi dostum.
Courageux, mais... imprudent, mon vieil ami.
Eski bir dostum ve oğlu.
Une vieille amie et son fils.
Eski bir Mısır mumyası nasıl Doğu Teksas'ın bir huzurevinde ortaya çıkar ve neden tuvaletin duvarlarına yazı yazar, dostum?
Comment un ancien Egyptien atterrit dans un foyer du Texas et pourquoi écrit-il sur les murs des chiottes?
- Eski dostum.
Salut!
Sakın korkma eski dostum.
T'inquiète pas, on va te ramener en tant que zombie mangeur de chair.
- Bu eski haber dostum.
- C'est pas du nouveau.
Artık doktor değil, eski bir dostum.
Il n'exerce plus. C'est un ami d'enfance.
Bu tür şeylere bakan eski bir dostum var.
J'ai un vieux copain de la fac de droit qui s'occupe de ce genre de choses.
Eski günlerdeki gibi, dostum.
Comme au bon vieux temps, mec.
- Seni uyarmalıyım.Eski eşimin önünde sevgilim beni terk etti. 10 dakika bile olmadı. Tamam mı dostum.
- Je te préviens, je me suis fait plaquer devant mon ex-femme il y a à peine 10 minutes.
dinle... sen artık bırak. ben iş bulurum. - hayır dostum. eski işime döneceğim.
Rien.
Bir gün Sandomierz bölgesinden eski bir dostum olan Hippo lit S. bana,.. ... yeni arkadaşımla beni konu alan bir mektup yazdı.
Un jour, je reçus une lettre de mon vieil ami Hippolyte, nous invitant chez lui aux environs de Sandomierz.
Dostum, eski.
Mince, t'es vieux.
Ama beni beraber gördüğün adam sadece eski bir kolej dostum.
Mais l'homme que vous avez vu était... un vieux camarade d'université.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]