English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ E ] / Eskiden öyleydi

Eskiden öyleydi tradutor Francês

172 parallel translation
Eskiden öyleydi ama artık bir ronin.
Plus maintenant. C'est un samouraï sans maître.
Eskiden öyleydi. Artık şirketin.
C'est celle de la compagnie.
- Eskiden öyleydi.
. - J'ai joué.
Big Jim Colfax'ın sevgilisi değil mi? Ya da eskiden öyleydi.
Elle est, ou elle était l'amie de Jim Colfax?
- Eskiden öyleydi.
Oui, elle l'était.
Çok eskiden öyleydi.
Oui, il y a longtemps.
Arnesen Serası vardır orada. Orası bizim. Yani eskiden öyleydi.
Les pépinières Arnesen, c'est nous.
Eskiden öyleydi.
Vous l'étiez.
Biliyorum, Işığı Getiren. Eskiden öyleydi. Pek beğenmezdim.
Ce qui voulait dire le Porteur de Lumière, autrefois.
Eskiden öyleydi.
C'était un sale fanfaron.
Eskiden öyleydi.
Ça, c'était avant.
Hayır, eskiden öyleydi ancak, artık eskisi gibi değil...
Non, c'était vrai... mais c'est plus ce que c'était...
Evet, eskiden öyleydi.
En mon temps.
Eskiden öyleydi. Geçmiş zaman yani.
Oui, mais c'est du passé.
- Eskiden öyleydi.
- A l'époque, si.
- Eskiden öyleydi.
Il l'était. Il a pris sa retraite?
Eskiden öyleydi.
Elles l'étaient.
- Eskiden öyleydi.
- Ça, c'est du passé.
Gerçi eskiden öyleydi.
Elle était facile.
- Eskiden öyleydi.
- Ça y menait dans le temps.
Telesekreterim, yani eskiden öyleydi.
C'est mon répondeur automatique privé, pas si privé que ça.
Eskiden öyleydi.
Avant, peut-être.
Eskiden öyleydi. Şimdi şoförlerle kavga ediyorum.
Autrefois, maintenant, je récolte des livreurs agressifs.
Eskiden öyleydi ama bunu değiştirebiliriz.
Il l'était autrefois. Mais on peut changer ça.
Peter, benim kocam sensin en azından eskiden öyleydi
Mais c'est toi, mon mari. Enfin, tu l'étais.
- Eskiden öyleydi.
Non, ça, c'était avant.
Eskiden öyleydi, geçmişte kaldı.
Avant, devant la loi.
- Eskiden öyleydi.
- 220. - Ça devait être ça.
Eskiden öyleydi.
Dans le temps, si.
Burası özgür bir ülke, en azından eskiden öyleydi.
On vit dans un pays libre. Enfin, qui l'était...
Eskiden öyleydi ufaklık.
C'était, petit.
Eskiden öyleydi.
Ça l'était.
Eskiden öyleydi.
C'était avant.
Eskiden öyleydi ama sanırım şimdi bir birimin başında.
Il l'était... Mais je crois que maintenant, il... Je crois qu'il... il s'occupe d'un appartement, alors il supervise des gars, mais il ne géomètre pas trop
Buradaki hayat eskiden öyleydi.
Elles étaient comment ça avant.
Eskiden öyleydi.
Il essayait.
Eskiden öyleydi.
Non, il était.
- Eskiden öyleydi. Birisi yeni bir adım uydurdu : 13. adım.
Avant, mais un gars en a inventé une 13e :
Bu uçan bir makine... ya da en azından eskiden öyleydi.
C'est une machine volante. Du moins ça l'était.
- Eskiden öyleydi.
- Il l'était avant.
Ya da eskiden öyleydi.
Ou du moins l'était.
14 yıldır görüşmüyoruz. Ama eskiden çok yakındık, liseden sonra da öyleydi.
- Nous ne nous étions pas vus depuis quatorze ans, mais nous avons été très liés, autrefois, même après le lycée.
Eskiden öyleydi.
Autrefois.
Eskiden de öyleydi.
C'était déjà vrai avant.
Eskiden, savaş sırasında öyleydi, şimdi öyle değil.
Dans passé, pendant guerre. Pas aujourd'hui!
Her şey eskiden nasılsa öyleydi. Onu hala seviyordu. Onu sevmekten hiç vazgeçmeyecekti.
Il lui avait dit que c'était comme avant, qu'il l'aimait encore, qu'il ne pourrait cesser de l'aimer, qu'il l'aimerait jusqu'à sa mort.
Eskiden öyleydi.
- Ça l'était.
Bir yasa olmalı, yani eskiden öyleydi ama emin değilim.
Je croyais... enfin... on a été longtemps absents avec mon mari.
Eskiden öyleydi.
Elle l'a été.
Eskiden de öyleydi, bugün de öyle.
Pas avant et pas non plus aujourd'hui.
Eskiden öyleydi.
Ex-copine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]