English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ G ] / Gelecegiz

Gelecegiz tradutor Francês

1,838 parallel translation
Bu kanat da hazır olduğunda son aşamaya geleceğiz.
Quand elle sera prête, on l'insèrera sur l'aile.
Bak, otele doktor göndereceğim sonra da bir araya geleceğiz.
Je vais t'envoyer le médecin de l'hôtel et il va t'arranger ça.
Martin ben ve Christie ile birlikte şova geleceğiz o yüzden umarım yarın akşama kadar "sanki, tamamen iğrenç" gibi laflara bir son vermeyi düşünürsün.
Martin vient au concert avec moi et Christie, alors essaie d'oublier qu'il est "totalement grotesque" d'ici à demain soir.
Geleceğiz. Teşekkürler, rahip.
Merci, mon frère.
Ve üzülmeyim. Size söz Danimarka'ya geleceğiz.
On viendra vite vous voir au Danemark.
Endişelenme, bu gece yine geleceğiz, Skeeter dayı.
Ne t'inquiète pas, on revient ce soir.
O adam değilse, bulana kadar buraya geleceğiz.
Si ce n'est pas la bonne personne, il faudra revenir.
Senin için geri geleceğiz.
On va revenir.
Gaius Baltar için geri geleceğiz!
On reviendra pour Gaius Baltar.
Ama bir seferinde sadece bir sıçramalık mesafeye denk geleceğiz.
- On finira par arriver avant son saut.
- Henüz bilmiyoruz. Ama çözüm bulana kadar, elimizden geldiğince sık seni ziyarete geleceğiz, söz. - Hergün.
écoute, jusque là, nous te rendrons visite aussi souvent qu'on nous le permet.
Biz doktoru alıp geleceğiz. Meseleyi anlayabilmemiz için sana bazı sorular sormak isteyecektir.
On va chercher le toubib, et il va vous poser quelques questions
Üstesinden geleceğiz.
Ça va aller.
En kısa zamanda geleceğiz.
On revient dès que possible.
Diyorsun ki, yürüyeceğiz ve birden Dünya'nın bittiği noktaya geleceğiz, peki ya sonra, ondan sonra?
D'après toi, on va atteindre l'endroit où la Terre s'arrête, et là...
Akşam yemeği için evine geleceğiz.
On prend l'apéro chez toi.
- Yine geleceğiz.
- On reviendra.
Az sonra geleceğiz.
Ça ne sera pas long.
Yarın sabah aynı saatte yeniden bir araya geleceğiz.
On vous entendra à nouveau demain matin à la même heure.
Olivia ve ben hastaneye geleceğiz. çok yakında.
Je viendrai à l'hôpital avec Olivia dès que possible.
Her gün yine geleceğiz, anladınız mı?
- Personne. On va pas revenir tous les jours.
Burada kalacaksın ve her zaman yaptığımız gibi beraber üstesinden geleceğiz.
Tu restes ici. On va régler ça ensemble comme on a toujours fait.
- En kısa zamanda sizi kurtarmaya geleceğiz.
- Quoi?
Biz de seninle geleceğiz.
- On vient avec vous.
Ne zaman tekrar bir araya geleceğiz?
D'accord. Mais quand nous reverrons-nous?
Tekrar geleceğiz.
On la refait!
Birazdan ona geleceğiz.
Nous y viendrons dans un moment.
Tüm bunlar bitince de seni görmeye geleceğiz ve tekrar bir aile olacağız.
Et quand tout sera fini, nous nous reverrons. Et serons ensemble... comme une famille.
Şerif nerede olduğunu söyle, seni almaya geleceğiz.
Shérif, dites-moi où vous êtes. Nous allons venir vous chercher.
Merak etme ziyarete geleceğiz.
- On viendra en vacances. - T'as intérêt!
Az sonra geleceğiz.
Nous nous retrouverons bientôt.
Ama galip geleceğiz ve sert şekilde cezandıracağız.
Mais crois-moi, nous allons les mettre en déroute. Et les punir sévèrement.
Üç hafta sonra geri geleceğiz.
On revient dans 3 semaines.
Ortalık biraz yatışsın yanına geleceğiz.
Dès que la voie est libre, on arrive.
Ama bu yaptığını görmezden geleceğiz.
Mais on va laisser filer.
Tamam, sana da geleceğiz.
On y reviendra.
Er geç size geleceğiz.
On va venir vous chercher.
Ama buna sonra geleceğiz.
Mais on verra ça après.
O konuya sonra geleceğiz.
On verra ça plus tard.
Biz arkadan geleceğiz.
- On va entrer par l'arrière.
Geleceğiz.
On viendra.
Bunun üstesinden hep birlikte geleceğiz.
On va y arriver ensemble.
- 2 saat sonra cenaze töreni var. Gergin geçecek. - Biliyorum, üstesinden geleceğiz.
L'enterrement est dans 2 h. Ça va être juste.
Tamam, hemen geleceğiz.
On arrive tout de suite.
Ve biliyorsun ki biz de üstesinden geleceğiz.
Et tu sais qu'on y survivra aussi.
Bu gece gösteriye geleceğiz.
Mais on va au spectacle ce soir.
- Neden oraya geleceğiz?
- Comment, sur place?
Nihayet şu şeyle yüz yüze geleceğiz.
On pourra se confronter à cette bestiole.
Gwen, İçişleri Bakanlığı ile bir araya geleceğiz.
Gwen, je vais prévenir le ministère.
Geri geleceğiz.
On reviendra.
Mm-mm. – bu defalık görmezden geleceğiz çünkü o çocuktan biz de hoşlanmıyoruz, ama bir gözümüz üzerinizde olacak.
Ça va pour cette fois car on l'aime pas, mais on vous surveille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]