English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ G ] / Getiririm

Getiririm tradutor Francês

2,781 parallel translation
Ben sadece emirleri yerine getiririm.
Moi, j'exécute les ordres.
Baş ve boyun tomografisi çek. Ben Sloan'la Shepherd'ı getiririm.
J'appelle Sloan et Shepherd.
Dünyadaki en iyi profosyenelleri getiririm.
Je peux vous avoir les meilleurs professionnels du monde.
Getiririm canım, ne olduğunu bir bilsem.
Elle peut me demander. J'ai juste à savoir ce que c'est.
Sen mumları getirirsen ben de çalı süpürgesini getiririm.
J'apporterai le manche à balai.
Sana bir zarf dolusu hiçbir şey getiririm.
Je t'offrirai une enveloppe vide.
Onu istediğin yere getiririm.
Je le ramènerai où tu veux.
Tostun hazır olunca odana getiririm.
Je t'apporterai ton sandwich dans ta chambre.
İlan için bir şey getiririm.
- Je vous apporterai tous les documents.
Ben senin neşeni yerine getiririm.
Je vais vous remonter le moral.
Ben dönünce bebeği de seni de hizaya getiririm.
Quand je reviendrai je m'occuperai du bébé et de toi.
Paskalya'da çocukları getiririm. Catalina'ya gideriz.
- J'amènerai les enfants à Pâques.
Ben bu ikisini getiririm.
- Emmène-les. - J'amène ces deux-là.
Birazını getiririm, ama çoğu misyonerlere gider.
J'en garde certains, le reste est envoyé aux missions.
Yemeğimizi bitirince sana yiyecek getiririm.
Je t'apporterai à manger après le dîner.
Hemen getiririm.
- Je m'en occupe.
Şimdi bize Stanfeld'i ver yoksa kalan sefil, sahte hayatın boyunca seni kovalamayı hayatımın tek amacı haline getiririm.
Livrez-nous Stanfeld sinon mon but ultime sera de vous traquer pour le reste de votre misérable vie.
Faydası olacaksa, onu getiririm.
Si vous pensez que c'est utile, je peux la convaincre.
Biraz kestirdikten sonra geri getiririm.
On verra après ma sieste.
Abini ben yola getiririm.
Je vais m'occuper de ton frère.
Tek bir telefon görüşmesiyle oto hırsızlığı ekiplerini buraya getiririm Seri numaralarını kontrol ederler.
Un coup de fil et une brigade vient vérifier les numéros des moteurs.
* Son olarak ama son derece önemli, getiririm, birinin son dileğini yerine * * Bekârım son iki aydır * * Bana Artie Claus diyebilirsin ama ho-ho'su yok *
grant somebody their last wish so minus the ho-ho
Çocuklara hitap etmeye çalışırım. Söylediklerini dinlerim, eğlenceli hale getiririm.
je rends ça plus drôle.
Cadı tahtası da getiririm.
- Maman, arrête. Quoi?
Şimdi sakın kımıldama. Yemekleri ben getiririm.
Ne bouge pas, j'apporte le dîner.
- Benden istersin, ben getiririm.
Tu me demandes et je t'amène.
Teşekkürler. Belki size bir Martini ve biraz esrar getiririm.
Je vous ramène un Martini et de l'herbe.
Meyve sularını ben getiririm, baba.
Je m'occupe des boissons, papa.
Yıllık hazırlamaya gitmeliyim, onu daha sonra getiririm.
Je dois aller m'occuper de l'album.
- Onları ben getiririm.
- Je vais te les chercher. - Super.
T.J.'yi getiririm.
Je vais chercher T. J.
Ne demek. Bir dakikaya getiririm.
Très bien, je reviens tout de suite.
Ben getiririm.
Je vais la chercher.
- Ben getiririm.
- J'y vais.
O raporu size öğleye kadar getiririm, efendim.
Vous aurez mon rapport ce midi, monsieur.
Evet, perşembe günleri yemeğimi yanımda getiririm.
Et je préférerais en manger plutôt que ce truc.
Getiririm.
Je t'apporte ça.
Kulağa iyi geliyor. Çocukları getiririm. Mükemmel!
Ça marche, j'amène des potes.
Kendi ekmeğimi getiririm.
J'amènerai mon pain.
Orada dur yoksa oraya gelir seni ibretlik hale getiririm.
Arrête-toi. Ou tu vas servir d'exemple.
Nasılsa buradayım, etkisiz hale getiririm.
Je suis là. Je le désarme maintenant.
Kalanını yarın getiririm,... ve ücreti de yarın alırım, tamam mı?
Donc j'aurai le reste demain et toi aussi, d'accord?
Sana pasaportları getiririm.
Je vous trouve des passeports.
Belki bir ara size birkaç tane getiririm.
Je pourrais vous ramener un maskinongé.
Röportaj kayıtlarımın çıktısını alırım ve kelimeleri görsel bir sunu haline getiririm.
Je calque mes interviews pour générer une représentation de mots liés à ce sujet.
Bu yüzden, postaları bazen eve getiririm.
Alors des fois, j'apporte le courrier à la maison.
O zaman, onu sana yarın getiririm.
Je te le ramènerai demain, alors.
Birbirlerine yararı dokunacak kişileri bir araya getiririm.
Je réunis deux parties ayant des intérêts communs.
- Onu yarın getiririm.
Mais je vais l'appeler et il viendra demain.
Ben getiririm.
J'y vais.
Al bakalım anahtarları. Bir dahaki geldiğimde size yiyecek bir şeyler getiririm.
Les clés, je te les confie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]