Getir onu buraya tradutor Francês
420 parallel translation
Gizli yolu kullanarak getir onu buraya...
Fais le venir par le passage secret
Getir onu buraya.
Amenez-le.
Getir onu buraya.
Qu'elle descende.
Haydi, De Voss, onu buraya getir.
Va le chercher, De Voss. Amène-le ici.
Onu buraya getir.
Mets-le là.
Bateman, onu buraya getir.
Bateman, amenez-le ici.
Taksiyle kiliseye git. Onu buraya getir.
File à l'église et ramène-le.
Polis gidip onu bulmadan önce doğruca sinemaya gidip o kuş kafesini buraya getir.
Va chercher la cage à oiseaux au cinéma avant que la police ne la trouve.
Yapabilirsen eğer, onu buraya getir.
Ramène-le immédiatement... Si tu peux.
Buraya getir onu.
Faites-le venir ici.
Onu buraya getir.
Apportez-moi celle-ci.
- İyi, git ve Onu buraya getir.
Amenez-le ici.
Haydi, onu buraya getir.
amenez-le ici! Vite avant qu'il ne revienne à lui!
Musette, onu buraya getir!
Musette, apporte!
Buraya getir de öldüreyim onu.
Amenez-le ici!
Onu buraya getir, ben de sana adresi vereyim.
Amenez-la, je vous donnerai l'adresse.
Onu buraya getir.
Faites-le entrer.
Onu buraya getir Tarzan.
Mets-la à l'eau!
Gidip onu bul ve buraya getir.
Va la chercher.
- Onu buraya getir.
- Donne. - Bon.
- Bul onu. Buraya getir.
- Va le chercher!
- Las Vegas'a git ve onu buraya getir.
Allez à Las Vegas. Ramenez-la-moi.
- Nasılsınız? - Onu buraya getir, Leonard.
Faites-le entrer, Léonard.
Hadi. - Buraya gelin. Buraya getir onu.
Amène-le.
Mara'yı buraya getir, onu pek ala koruyabilirler.
Faites venir Mara. Surveillez-la bien.
Getir onu buraya.
Amène-le.
Onu bul ve buraya getir. - Acele et.
Non, je ne l'ai pas trouvé.
Onu buraya getir.
Fais-le entrer ici!
Onu karşıla ve buraya getir.
Allez donc à sa rencontre!
- Ve onu buraya geri getir.
- Et ramenez-le-moi. - Oui, monsieur.
Pazarlık bitti! Hadi onu getir buraya koy.
Donnez la clé.
Öldüğümü, bittiğimi söyle ama Tanrı adına onu buraya getir!
Mais, bon sang! Amène-le ici!
Derhal buraya getir onu!
Daikichi! Dis-lui de venir vite!
Aç onu, bir çanta bulacaksın, al ve buraya getir.
Prenez le sac qui s'y trouve et rapportez-le ici.
Onu buraya getir.
Amène-la ici.
- Onu buraya getir.
Amenez-le!
Sandak, Luke Radford'a git ve döndüğümde onu buraya getir.
Sandak, va chercher Luke Radford, qu'il soit là quand je reviendrai.
- Buraya getir onu.
Amène elle ici!
Onu al buraya getir.
Qu'est-ce que tu attends?
Onu bugünkü gösteriden önce buraya getir.
Viens avec lui, avant l'émission.
Onu buraya getir.
Amène-le ici.
Hemen buraya getir onu!
Amène-la ici!
Onu buraya getir.
Apporte-le ici.
Gece vakti onu buraya getir.
Emmène-la ici avant la nuit.
Pompey, Doktor Willoughby'i bul. Ayıksa onu buraya getir.
Pompey, ramène le docteur, s'il n'est pas saoul.
Yarından sonraki gün onu buraya getir.
Soyez rentrés ici après-demain.
İçinde bir ilk yardım çantası var, onu hemen buraya getir. Ve lamba ya da bir meşale getir, ışığa ihtiyacımız olacak.
Je lui ai donné tout le laudanum qu'il y avait.
Bayan baygınlık geçiriyor. - Onu buraya getir.
- Votre femme a un malaise.
Bir an önce onu buraya getir.
Fais-le venir.
Onu buraya getir.
Fais-le entrer.
- Onu buraya getir.
Mettez-le là.
getir onu 108
onu buraya getir 82
onu buraya getirin 62
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
onu buraya getir 82
onu buraya getirin 62
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya kadar 304
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28