Gider misin tradutor Francês
822 parallel translation
"Yarın ki baraj kutlamasına benimle gider misin?"
Vous viendrez avec moi à la fête pour le barrage, demain?
İsraillilerin yanına gider misin artık?
Voulez-vous bien rejoindre les Israélites?
Sen de onunla gider misin? Yoksa bu çok mu ağır bir sorumluluk olur?
Veux-tu y aller, ou est-ce trop demander?
Susan, buradan gider misin lütfen?
Fichez-moi la paix. D'accord.
Senatoya gider misin artik!
Joe, retournez donc à ce Sénat!
- Buradan defolup gider misin?
- Sortez d'ici!
Gider misin, lütfen?
Vous pouvez nous laisser?
Düzenli olarak kiliseye gider misin?
Vous êtes pratiquant?
- Dinle - - Hemen gider misin?
Allez-vous redescendre?
Bana bir iyilik yapıp gider misin?
Alors soyez gentil, allez-y.
- Gider misin?
- Va-t'en.
Çeneni kapayıp, eve gider misin sen?
La ferme et va-t-en.
Onlarla gider misin?
Partiriez-vous avec eux?
Lütfen gider misin? Neler oluyor burada? Ne yapacağımı bilmiyorum!
Mortimer, que se passe-t-il ici?
Lütfen gider misin artık?
Mais sortez d'ici!
Kiliseye gider misin, Ted?
Vous allez à l'église, Ted?
- Fikrini değişirse, gider misin? - Tabi.
- qui vous fera changer d'avis.
Margaret, odana gider misin?
Margaret, va dans ta chambre.
Kahvaltını yapıp, okula gider misin?
Le docteur. Tu peux te débrouiller tout seul?
Defolup gider misin Marlowe?
Foutez-moi le camp, Marlowe!
Sakıncası yoksa gider misin?
Vous voulez bien partir?
Başımdan gider misin?
Il ne manquait que toi!
Will ile olan anlaºmami bozarsam ve seninle gelirsem... o zaman gider misin?
Mais si je romps le contrat avec Will et que je pars avec toi, alors, tu partiras?
Gider misin? - Lütfen, sadece bir dakika.
Pourquoi vous ne partez pas - svp, un peu de moment.
Şimdi gider misin?
Pars, maintenant.
Taro, benim için birine gider misin?
Taro, tu veux bien faire une course pour moi?
Selam. Evine gider misin, Ed?
Rentre chez toi, Ed?
Gider misin?
Laissez-nous, à la fin!
- O zaman gider misin?
- Et après, tu t'en iras?
Hank, lütfen çeneni kapatıp evine gider misin?
Hank, tais-toi et rentre chez toi.
Sirke gider misin Larry?
Tu vas au cirque des fois, Larry?
- Defolup gider misin?
- Tire-toi!
Bu işi halledersek eve gider misin?
Voudrais-tu rentrer chez toi?
Benimle Atami'ye gider misin?
Tu veux venir à Atami demain avec moi?
Pazar günleri kiliseye gider misin?
Vas-tu à l'église le dimanche?
Çok sık gider misin?
Tu y vas souvent?
Lütfen gider misin? Sen olmadan Duval kolleksiyonunu sergileyemez.
Duval a besoin de toi quels que soient tes sentiments à mon égard.
Denver'daki hastaneye gider misin?
Irez-vous à l'hôpital de Denver?
Benim için gider misin?
Vous le feriez pour moi?
Bu sahte iyilik ayaklarını bırakıp çıkıp gider misin?
Sortez d'ici avec vos bonnes paroles vertueuses.
- Lütfen gider misin.
- Veux-tu sortir?
- Lütfen gider misin?
Allez-vous partir?
Son kez söylüyorum, lütfen gider misin?
Alors au revoir.
Yapmak istemediğim bir şeyi yapmadan buradan gider misin?
Pars avant que je ne m'énerve pour de bon.
Buradan çıkıp gider misin?
Fous le camp d'ici, allez.
Elizabeth, lütfen, gider misin?
Pars!
Lütfen onların yanına gider misin?
Veux-tu bien les rejoindre?
Wimbledon'a gider misin?
Wimbledon?
Yine de gider misin?
Tu veux bien sortir?
Matt Ord ile görüşmeye gider misin?
Tu irais le voir?
Bak, buradan gider misin?
Veux-tu t'en aller?