Gideriz tradutor Francês
4,823 parallel translation
Gizli Servis'e gideriz, bize yardım edeceklerdir seni bir şeye dönüştürmelerine izin vermeyeceğim bir katile.
On ira au Service Secret, on aura de l'aide, mais je ne vais pas les laisser te transformer en... meurtrière.
Bir, oyun oynamak yok iki, kardeşinin galerisine gideriz ve üç, kaza olmadığını bildiğimiz o şeyi bir daha asla kazara yatakta yapmayacağım.
Un, plus de jeu vidéo ; deux, on ira voir le spectacle de ta soeur, et trois, je ne ferai jamais ça dans le lit et nous savons tous les deux que ce n'est pas un accident.
Hadi, pizza yemeye gideriz.
Je ne te punirais pas. Allez viens, on va manger une pizza.
Sen Amanda'yı al, hücrelere biz gideriz.
Tu prends Amanda. On s'occupe des cellules.
İstediğimiz yere gideriz, istediğimizi yaparız.
On pourrait aller n'importe où, faire n'importe quoi.
Yemeğe gideriz, birbirimizi tanırız ve ne olursa olur.
On irai manger, histoire d'apprendre à se connaitre, et quoi-qu'il arrivera, arrivera.
Belki maça falan gideriz diye.
Tu sais, pour voir un match ou quelque chose.
Tekrar Disneyland'a gideriz. Hatırladığım kadarıyla orada inanılmaz şeyler olmuştu.
On retournera à Disneyland, où a eu lieu un événement formidable.
- Ortaklar toplantısı biter bitmez gideriz.
On y va? Après la réunion.
Sonrasında gideriz.
Après, on part.
Hazır mısın Dedektif? Benim arabayla gideriz.
Êtes-vous prêt, inspecteur?
Benimle karakolda buluş oradan gideriz.
Ok, retrouve-moi au poste et on partira de là.
Belki gideriz?
Euh, peut-être?
- Ne zaman gideriz?
- Nous restons combien de temps?
5 saate gideriz. En fazla.
Ça fait cinq heures environ.
Eğer geçidi bilet olmadan başka bir boyuta açabilirsen, hepimiz kaboom * gideriz.
Si tu ouvres une porte vers une autre dimension, sans un ticket, on va tous kaboum.
Ama her hafta sonu sahile gideriz.
Mais on va à la plage chaque week-end.
Yemeğe filan gideriz sanmıştım ne bileyim.
Je ne sais pas, je croyais qu'on pouvait manger quelque chose.
Evet, ama öğlenleri öğlen yemeğine de gideriz demiştik.
C'est vrai, mais on était aussi d'accord pour déjeuner au déjeuner.
Evi bulursak, işimiz biter gideriz.
Si nous trouvons que nous aurons terminé, nous allons.
Evi bulursak, işimiz biter gideriz.
Si nous constatons que nous sommes bons.
Bu iş bittikten sonra parayı alırız ve sonsuza kadar buradan gideriz.
Une fois que c'est fait, on prend l'argent, et on part d'ici pour de bon.
Bak biliyorum havaalanına genelde otobandan gideriz ama biri arka taraftan kestirme bir yol söyledi.
Ecoute, je sais, euh, qu'on prend d'habitude l'autoroute pour aller à l'aéroport, mais quelqu'un m'a parlé de ce raccourci à travers les petites routes.
Bizim olanları almaya geldik. Hepsi bu kadar. Sonra da gideriz.
Nous sommes venus pour ce qui nous appartient et c'est tout... nous partons.
Biliyor musun? Bende düşünüyordum ki iş'ten sonra buluşup, birlikte hapisaneye gideriz?
Je me disais qu'après le travail, on irait à la prison ensemble?
- Evet gideriz. Hadi ama.
Viens.
Başka bir zaman gideriz.
On remet ça.
- Tamam başka bir yere gideriz biz de.
- Écoute, on va aller ailleurs.
Hep ilk biz gideriz.
Toujours la première à partir.
İşimiz cennete giriş biletimiz olur Cheyenne'e kadar bu trenle ve o hisse ile gideriz.
Le travail sera notre billet pour le paradis. Nous allons emmener ce train et ces actions jusqu'à Cheyenne.
Bir içki al, sonra yanına gideriz.
Bois un coup d'abord.
Leavenworth'e kendimiz gideriz, merak etmeyin. "
On va vous raccompagner à Levenworth. "
Ama benim karıcığım madem terapiye gitmek istiyor o zaman bir terapistle görüşmeye gideriz.
Mais si tu insistes, alors... on ira voir un conseiller.
G ve ben üye olmak için piste gideriz.
G et moi irons à la piste comme des membres potentiels.
Alıp gideriz, gidip dönmemiz ne kadar sürer? 45 dakika mı?
Ça nous prendrait, quoi, 45 minutes pour y aller et revenir?
- Arkadaşımla her sene gideriz.
- Bien oui, j'y vais chaque année avec ma chum, c'est le fun.
Mesaiden sonra özel bir poligona gideriz.
On ira après le travail, dans un champ de tir privé.
Bir sonrakine gideriz.
Je passe. La prochaine fois.
Bu gece gideriz.
On peut partir ce soir.
Ben de ikimiz gideriz diye düşünüyordum.
Et j'ai pensé que nous pourrions y aller ensemble.
Biz Nebbies'e sürekli gideriz.
On va chez Nebbie tout le temps.
- Eve gideriz, bebeğim.
- On va rentrer bébé.
Polisler dağılana kadar burada kalacağız ve sonra da... Kanada sınırını geçip tedavi olabileceğin bir yere gideriz.
On va rester ici, jusqu'à ce que les flics se calment, et puis... on passera la frontière canadienne où tu pourras suivre un traitement.
Vardiyadan sonra rıhtıma gideriz. Orada ne istersen yiyebilirsin.
Et après la garde, on ira sur la jetée manger ce que tu veux.
Sonra da ben onu etkisiz hale getiririm. Köşedeki bara gideriz. İlk içkiler benden!
Quand elle le fait, boom, je l'attrape, on en finit, et on se voit au bar du coin de la rue, et la première tournée est pour moi.
Hadi, burada olmuyorsa başka bir yere gideriz.
Allez. Si ça ne marche pas ici, on ira ailleurs.
Onların aracında gideriz, Connor'ı dışarı çıkartmaya çalışırız.
On se pointe dans leur SUV, pour essayer de tromper Connor.
- İyi çalış belki de seninle daha üstlere gideriz.
Marque assez de points et tu pourras monter plus haut.
Bir dahakinde belki Petaluma'ya gideriz.
La prochaine fois on ira peut-être à Petaluma.
Çekip gideriz.
On peut partir.
Kesin boğulup gideriz.
Nous allons être avalés, c'est certain.